26 Eylül 2011 03:05

Meslek hastalığına yakalanan atılıyor

Arif Aydın ve Lokman Ceylan ekmek parası kazanmak için girdikleri Proteksan Turkuaz Tersanesinde önce meslek hastalığına yakalandı, ardından işten atıldı.Ölümlü iş kazalarıyla gündemden düşmeyen Tuzla Tersanelerinde işçilerin yeni korkusu meslek hastalıkları. Kanlarında sinir sistemini yok eden ve felç olmaya neden olan ki

Meslek hastalığına yakalanan atılıyor
Paylaş
Gökhan Durmuş

Ölümlü iş kazalarıyla gündemden düşmeyen Tuzla Tersanelerinde işçilerin yeni korkusu meslek hastalıkları. Kanlarında sinir sistemini yok eden ve felç olmaya neden olan kimyasal maddelere (solvent) rastlanan işçilerden Lokman Ceylan, 10 gün İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nde yatmak zorunda kaldı.

Arif Aydın ise dirseğindeki ulnar sinir lezyonu teşhisi nedeniyle ameliyat oldu. Her ikisi de farklı gerekçeler gösterilerek Proteksan Turkuaz tersanesinde işten atıldı.

MENİSKÜSE VARDI AMA TEKNE BİTENE KADAR ÇALIŞTI

Proteksan Turkuaz Tersanesinde 4 yılı taşeronda olmak üzere 7 yıldır çalışan Lokman Ceylan’ın bir gün çalışırken dizinden “kut” diye bir ses gelmiş. İki üç ay dizindeki ağrı ile çalışan, daha sonra doktora gittiğinde menisküs olduğunu öğrenen Ceylan, o şekilde 9-10 ay çalıştığını söyleyerek, “Doktor bana ayakta çalışamazsın demişti. Ama ayakta çalıştırılmaya devam ettiğim için ağrılarım çok fazla oluyordu. Hafif ağrılarım olduğu zaman çalıştım. Teknenin bitmesini bekledim ameliyat olmak için” dedi. Aynı zaman diliminde tersaneden işçilerin grup grup Meslek Hastalıkları Hastanesine gönderildiğini aktaran Ceylan, 15 civarında işçi gittikten sonra yeni işçileri göndermekten vazgeçtiklerini, hastaneye giden işçilerin meslek hastalığına yakalandığının ortaya çıktığını söyledi. Kan ve idrardaki kimyasalların tedavi edilmemesi durumunda sinir sistemini yok ederek, felce neden olduğunu aktaran Ceylan, tüm yat ve gemi sektöründe kullanılan boya, boru, plastik boru, macun, vernikte bu kimyasalların bulunduğunu söyledi.  

MASKE NE KADARINI ENGELLER

Ceylan, “Kim olur olursa olsun  her yer toz zaten, herkes soluyor bunu. Mesela ben borucuyum. Ben dumanı daha çok çekiyorum onlar daha az çekiyor. Boyacı da boya tozunu daha çok çekiyor, ben daha az çekiyorum. Maske falan veriyor ama ne kadarını engeller ki? Yüzde 50’sini engellese yüzde 50’sini yutuyoruz. Önceden daha kötüydü maskeler, yapılan büyük eylemlerin ardından maskelerimiz biraz daha iyi. Bu eylemlerin ardından baya bir gelişme oldu. İş sağlığı yönünden baya önlemler alındı. Diğer tersanelerde çok ölüm oluyordu iyice azaldı. Ama yine de yeterli değil. Arkadaşın bir tanesi revire gidiyor, ciğer filmi çektiriyor doktor ‘sigarayı bırak’ diyor, ama o arkadaşımız hayatında hiç sigara içmemiş. Sigara içmeyen bir adamın ciğerleri ne kadar dolmuş” diyor.

HASTANEYE KENDİM GİTTİM

“Eskiye bakıyorum eski ben, ben değilim. Kollarda uyuşma, uykusuzluk, gözlerde rahatsızlık vardı. Ben kendim gittim hastaneye” diyen Ceylan, yapılan testlerin ardından kanında ve idrarında yüksek oranda solvente rastlandığını ve bu oranı düşürmek için 10 gün hastanede yattığını söyledi. 6 ay sonra kendisini yeniden kontrole çağırdıklarını aktaran Ceylan, “Benimle birlikte 4-5 kişi aynı anda yattık orda. O zaman insan kaynakları müdürümüz ile şefimiz hastaneye geldi, bizi ziyaret etmediler, Başhekimi ziyaret edip gitmişler. Ne konuştuklarını bilemiyoruz” dedi.

İŞTEN ATILDI

Hastanede kendisine ‘ayakta çalışamaz’ raporu verilmesine rağmen ayakta iş yapmaya devam etmek zorunda kaldığını söyleyen Ceylan, menisküs ameliyatı olduğunu, 45 günlük raporun ardından tersaneye gittiğinde, ‘işi savsakladığı, iş düzenini kötüye kullandığı’ gerekçesiyle işten atıldığını öğrenmiş. Ceylan, hem haksız yere işten atıldığı hem de meslek hastalığına yakalandığı için Proteksan Turkuaz tersanesi hakkında dava açtı.

TERSANE İŞÇİLERİ MESLEK HASTANESİNİ BİLMİYOR

Tuzla’daki tersanelerde çalışan işçilerin, İstanbul’da bir Meslek Hastalıkları Hastanesi olduğunu bile bilmediğini dile getiren Ceylan, kendisinin daha önceden bilmediğini kaydetti. “Meslek hastanesine gittiğimde 30 yıldır orada çalışan birisiyle sohbet ettik. Bir tane hasta geldiğinde doktorlar kapışıyordu onu almak için. Son zamanlarda meslek hastanesine gelenlerin sayısı arttı, yıllardır doğru düzgün çalışmıyorduk” diyen Ceylan, arkadaşlarının hepsinin bu hastaneye gitmesini istiyor.  Daha önce tersanelerde çalışan şimdi Samsun’da tarımcılık yapan bir arkadaşının kendisini arayarak “hâlâ ayaklarım uyuşuyor” dediğini aktaran Ceylan, tersanelerde 6 ayda bir yapılan periyodik kontrollerde bunların ortaya çıkmadığını kaydetti. (İstanbul/EVRENSEL)


6 AY BOYUNCA 14 SAAT ÇALIŞTI

Arif Aydın’da uzun yıllar Lokman Ceylan’la birlikte çalıştı. 2008 yılında Proteksan Turkuaz’da kadroya alındı. “Her şey güllük gülistanlıktı, istediğim ücreti veriyordu, çalışma koşulları iyiydi. Sonradan sıkıntılar başladı. Hasta oluyorsun mesela sana ‘ne rahatsızlığı ya iş var’ diyorlar.

Üzerinde psikolojik bir baskı kuruyorlar. Çocuğunu bile hastaneye götürmek için izin isteyemez duruma geliyorsun” diyen Aydın, her akşam fazla mesaiye kalmak zorunda bırakıldıklarını, 8 ay İzmit’teki tersaneye gönderildiğini söylüyor. 6 ay boyunca sabah 08.00’den akşam 10.00’a kadar çalıştıklarını ifade eden Aydın, çoğu zaman Cumartesi ve Pazar günleri de çalıştıklarını kaydetti.

Şubat ayında rahatsızlandığını ancak formenin doktora gitmesine izin vermediğini, formane rağmen doktora gittiğini ve kendisine 2 gün istirahat verdiğini aktaran Aydın, “Perşembe ve Cuma gününe geldi bu iki gün. Cuma günü bir arkadaş arayıp ‘Cumartesi sana fazla mesai yazmışlar işe geliyorsun’ dedi. Bende rahatsız olduğumu söyledim. Gelmezse savunmasını yazar demişler. Savunmamı yazdım” dedi.  Daha sonra yaptıkları tekneye “su verilmesini” istediklerini, kendisinin ‘işin bitmediğini tekneye su verilemeyeceğini’ söylediğini aktaran Aydın, “Kör atmamız lazım ki tekneyi su basmasın. Ben başka bir yerde çalışırken, teknenin çarkçısı başka birisiyle birlikte tekneye su veriyorlar, tekneyi su basıyor. Sonra beni sorumlu diye savunmamı istediler. Ben dedim bu teknenin formeni değilim, mühendisi değilim, kalite kontrolcüsü değilim dedim. Bana sen bu teknenin ustabaşı olarak görevlendirdik dediler. Belgesi yok, ekstra maaşı yok. 22 Nisan’da işten atıldım” diye konuştu.

İşten atıldıktan sonra iş aramaya başladığını, Antalya’dan bir arkadaşının arayıp “iş var gel” dediğini, Antalya’ya gideceği sabah kolunun çok fazla uyuştuğunu söyleyen Aydın, Kartal Devlet Hastanesine gittiğini buradan hemen İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildiğini dile getirdi.  Meslek hastalıkları hastanesinde testler yaptıklarını, kolundan ameliyat olması gerektiğinin ortaya çıktığını anlatan Aydın, ulnar sinir lezyonu teşhisi üzerine dirseğinden ameliyat olduğunu kaydetti. Aydın, Meslek Hastalıkları Hastanesi’ndeki doktorların 6 ay sonra kontrole gelmesini istediğini söyledi.


HABERİMİZ ÜZERİNE DENETİM OLDU

Gazetemizde daha önce aynı tersaneyle ilgili yaptığımız haberin ardından müfetkişlerin tersanede incelemelerde bulunduğu ortaya çıktı. Tersanede çalışan işçilerin verdiği bilgiye göre “Tersanelerde yeni tehlike meslek hastalığı” başlığıyla verdiğimiz haberin ardından iş müfettişleri Proteksan Turkuaz Tersanesinde incelemelerde bulundu. Müfettişlerin tersanede işçi sağlığı ve güvenliği konusunda eksiklikler bulduğunu tespit ettiği ve tersaneye süre verdiğini belirten işçiler, başka tersanelerde de incelemeler yapıldığını söylediler. Yine işçiler haberimizin ve denetimin ardından tersanenin meslek hastalığına yakalandığı belirlenen işçileri ya anlaşarak ya da başka gerekçelerle işten attığını dile getirdiler.

ÖNCEKİ HABER

Tuğluk: Yeni bir başlangıca ihtiyaç var!

SONRAKİ HABER

'Yeter-bese! Artık barış de'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...