11 Ağustos 2011 12:21

Tersanelerde yeni tehlike 'meslek hastalığı'

Adları anıldığında akla ölümün geldiği Tuzla Tersane işçilerinin yeni sorunu meslek hastalıkları. Yaptıkları işin gereği olarak kimyasal maddelerle çalışmak zorunda kalan tersane işçileri ölümcül meslek hastalıklarına yakalanmaya başladı.6 ayda bir yapılan rutin kontroller için hastanelere giden işçileri

Tersanelerde yeni tehlike 'meslek hastalığı'
Paylaş
Doğan Yağız

6 ayda bir yapılan rutin kontroller için hastanelere giden işçilerin kanında kimyasal maddelere rastlandı.  Yıllardır ağır çalışma koşulları ve alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle yüzden fazla işçinin hayatını kaybettiği Tuzla Tersaneleri’nde meslek hastalıkları da artmaya başladı.

Son dönemlerde rutin kontroller için hastanelere giden işçiler, meslek hastalığına yakalandığını öğreniyor. İşçiler meslek hastalığına yakalandığını 6 ayda bir gittikleri rutin sağlık taramasında ya da başka bir tersanede iş başı yapmak için sağlık raporu almaya gittiği zaman öğreniyorlar. Özellikle son aylarda artış gösteren bu durumun yapılacak genel bir taramayla daha da artacağı söyleniyor. Meslek hastalığına yakalandığı öğrenilen işçiler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 90 gün tedavi ediliyorlar. Eğer durumlarında bir değişiklik olmazsa İzmir Tepecik Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk ediliyorlar.

Hastalığa yakalanan işçilerin önemli bir bölümü tazminatları verilerek işten atılırken bir kısmı ise çalışmaya devam ediyor.

HASTANEYE GİDİNCE ÖĞRENDİLER

Proteksan Turkuaz Tersanesi meslek hastalığı görülen tersanelerden biri. Bu tersanede son zamanlarda  hastanelere giden işçilerin bazılarında yabancı kimyasal maddeye (solvent) rastlandı. Eklem, Omuz ve sırt bölgelerinde ağrı şikayetleriyle hastaneye giden işçiler, kimyasal maddelerden dolayı hasta olduklarını öğreniyorlar.

İşçilerin bazıları ciğerlerinden rahatsız, bazılarında kan zehirlenmesi, bazılarında ise yine solvente bağlı güç kaybı yaşanmış. Tersanede sadece gemide çalışan işçilerde değil, idari personel ve mühendislerde de benzer hastalıklar görüldüğü belirtiliyor. Görüştüğümüz işçiler, tedavi sonrası işe dönen işçilerin ya bölümlerinin değiştirildiğini ya da tazminatları verilerek işine son verildiğini söylüyor.

ÖNLEMLER GÖSTERMELİK

İşçiler Proteksan Turkuaz tersanesinde dışarıdan bakılınca işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemi almış gibi göründüğünü bununda denetimler olunca ceza almamak için yapıldığını söylüyorlar.

Uygulamada önlemlerin olmadığını belirten işçiler, meslek hastalıklarının sorumlusunun da tersane yetkilileri olduğuna ifade ediyor.  

Ramazan Kara yıllardır bu tersanede çalışan işçilerden biri. Son zamanlarda sürekli halsizlik yaşamaya başlamış. Kol ve sırtında da ağrılar başlayınca doktora gitmeye karar veren Kara,  nefes darlığı ve kanında zehirlenme olduğunu öğrenmiş. Yaptığı işte kimyasal maddeler kullandığını doktorunda hastalığını bunlara bağladığını dile anlatan Kara, doktorun kendisine artık çalışmaması gerektiğini söylediğini belirtiyor.

“Ama borcum, harcım var. Çalışmak zorundayım” diyen Kara, bunu bilen tersane yetkililerinin üzerinde baskı kurduğunu ve birçok arkadaşının da aynı durumda olduğunu dile getirdi.

DAVA AÇACAK

Mevlüt Yiğit de rahatsızlanınca doktora gitmiş ve kanında kimyasallardan kaynaklı mikrop olduğunu öğrenmiş. Bunun üzerine tersane yetkililerinin kendisini Süreyyapaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderdiğini söyleyen Yiğit, “Tedavim bittikten sonra da kimseye bir şey söylememi ve tazminatımı alıp gitmemi söylediler. Ben hakkımı arayacağımı söyledim daha fazla para teklif ettiler. Ben de işten tazminatımı alarak ayrıldım ama daha sonra da bunları anlatmaya karar verdim” diye yaşadıklarını anlatıyor.

Çalışma Bakanlığına dilekçeler yazmaları için arkadaşlarına yardımcı da olduğunu belirten Yiğit, “Şimdi tersanede doktorlar sağlık taraması yapıyorlar. Ama halen iş müfettişleri gelmiş değil” diyor. Diğer tersanelerde de  aynı şeylerin olduğunu dile getiren Yiğit, yavaş yavaş öldürüldüklerine dikkat çekiyor ve yetkilileri göreve çağırıyor.

Mevlüt Yiğit, tersane işçilerine de çağrı yaparak, “Artık sesimizi çıkarmamız lazım. Dün aniden öldürüyorlardı şimdi yavaş yavaş öldürüyorlar” dedi.  (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İlköğretime ‘ileri demokrasi’ ayarı

SONRAKİ HABER

Sarı saçlarından sen suçlusun Elif Şafak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...