15 Aralık 2014 02:10

İşçi olmak zor

İşçi olmak ne zormuş, çalış çalış sonrada eften püften şeylerden dolayı maaşın çeyreği kesintiye gidiyor, gitsin. Kötünün iyisini yaşıyoruz. Aslında yeni girdiğim bir döküm fabrikasında çalışan kadın arkadaşların parmakları kopuyor da haklarını alamıyorlar. Ayşe, Fatma, Kadriye bunlar benim duyduklarım daha kimler vardır eli kopan ve kendi kaderlerine terk edilen.

Paylaş

Tuzla Organize Sanayi’den kadın döküm işçisi/İstanbul

İşçi olmak ne zormuş, çalış çalış sonrada eften püften şeylerden dolayı maaşın çeyreği kesintiye gidiyor, gitsin. Kötünün iyisini yaşıyoruz. Aslında yeni girdiğim bir döküm fabrikasında çalışan kadın arkadaşların parmakları kopuyor da haklarını alamıyorlar. Ayşe, Fatma, Kadriye bunlar benim duyduklarım daha kimler vardır eli kopan ve kendi kaderlerine terk edilen. Hele Ayşe’nin durumu içler acısı kadın tek başına kendi geçimini sağlıyor ve küçükte bir oğlu var. Annesinin kopan parmağını görünce ağlıyormuş. Fabrika yönetimi “Ne yapalım kendi dikkatsizliği bizim yapabileceğimiz bir şey yok” diyor.

Yine son yirmi gün içinde Hayrullah diye bir işçi abimizin üç parmağı koptu ve fabrika yönetimi yardım amaçlı hiçbir çalışan arkadaşa sormadan ve onay almadan herkesin maaşında emri vaki bir şekilde 20 lira keserek yardım yaptı. Yani bizden kesilen paramızla işçi arkadaşımıza yardım etmiş oluyor. Buna itiraz edenleri de azarlayıp beter ediyorlar. Oysa bu yardımı ya da parayı fabrika kendi kasında yapacağı yerde bizlerin maaşında kesip arkadaşımıza veriyor buna idare yapmış oluyor.
Bu çalıştığımız fabrikalarda daha neler oluyor neler, burada çalışan arkadaşlarımız bu fabrikanın personel müdürlerinin kalbi, ruhu olmayan insanlar diyorlar. Bunlara gücü yetmiyor kimsenin sadece bin bir beddua edip duruyorlar. Aslında örgütlenip haklarımızı arasak ne güzel olur. Hele bir de cennet var ki sormayın cennet kim mi? Yeni gelen personel müdürü gelen gideni aratırmış derler ya ne de doğru demişler. Kadın sigara içmeyen işçiye sigara içti diye ceza kesiyor. Çocuğu olmayan işçi arkadaşımızın “çocuğunu doktora götürdü” diye iki günlük ücretini kesiyor. Ama buna kimse sesini çıkarmıyor, sadece beddua ediyorlar. İnsanlar ne yapsın başta bu hükümet olduğu müddetçe açlık sınırında yaşam sürdürüyoruz. Buradaki işçi arkadaşlarımız korkutulmuş ve sindirilmiş  bir şey yapmak için cesaretleri şimdilik yok. Dedim ya işçi olmak zor şu saatten itibaren ne yapıla bilinir benim kanaatim işçi arkadaşları bilinçlendirmek, sendikalaştırmak için yoğun bir çaba sarf etmek olmalı. Biz de bunun çalışmalarına başlamak için bir araya gelmeye başladık.

ÖNCEKİ HABER

Emek olmadan para hiçtir

SONRAKİ HABER

Pınarbaşı’da işler kötü gidiyor Türk Metal susuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...