10 Aralık 2014 01:14

İnsan hakları makul şüpheli

Türkiye, İnsan Hakları Haftası’nı hak ihlallerinin gölgesinde karşılıyor. İnsan hakları örgütleri, Hükümetin son denemdeki uygulamalarını ‘80’li, 90’lı yıllara dönüş olarak degerlendiriyor. İşkencenin arttığına, cezaevindeki hak ihlallerinin yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çeken İnsan hakları örgütleri, AKP Hükümetinin gün geçtikçe otoriterleştiğine dikkat çekiyor.

Paylaş

Muhafazakar demokrat olduğunu söyleyen AKP’nin hiçbir zaman demokrasiyi hatırlamadığını söyleyen İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “AKP demokratlığını bir türlü aklına getirmiyor. Önce güvenlik sonra özgürlük diyor” diye konuştu. Sürekli demokrasiden bahseden AKP Hükümetinin  insanlığın kazandığı hakları ve demokratik değerleri yok ettiğine dikkat çeken Türkdoğan, “Sürekli insan haklarından bahsedip gereğini yapmayınca insanlar bu kavramlara yabancılaşıyor. Sadece yüzde 10 barajı bile Türkiye’de demokrasi olmadığını gösteriyor. İç güvenlik paketi Türkiye’yi polis devletine götürüyor. Bugün açıklayacağımız raporlar insan haklarında geldiğimiz durumu gözler önüne serecek” diye konuştu.
 
SÜREKLİ GERİLİYOR

Son yıllarda insan hakları ihlallerinin sürekli arttığına dikkat çeken Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, insan hakları ihlallerinin ‘80’li, 90’lı yıllardaki boyutlara ulaştığına dikkat çekti.  “Eski işkence yöntemlerinin uygulandığı günlere döndük. Gözaltında tecavüzlerin hortladığı günlere geliyoruz. Sözünü söyleyen herkes hakkında makul şüpheli kavramı daha bir vurguyla geliyor. Her zaman yaşadık. Yeniden muhaliflerini yok etmeye, kapatmaya, hak ihlalleriyle baş başa bırakmaya çalışan bir tutumla karşı karşıyayız” diyen Fincancı, insan hakları savunucularını zor günlerin beklediğini ifade
etti. AKP’nin çıkardığı baskıcı yasaları ‘Halkın iyiliği için yapıyoruz’ diye anlattığını hatırlatan Fincancı, “Bunların demokratikleşme olmadığı aşikar. Faşizmin dört dörtlük hayata geçirildiği günlerden geçiyoruz. Tüm hakların duyarlı olması gerekiyor” diye konuştu.

ASİMİLASYON SÜRÜYOR

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, Alevi yurttaşların İnsan Hakları Haftasını asimilasyon politikalarının gölgesinde karşıladığını dile getirdi. Zorunlu ve seçmeli din derslerine Milli Eğitim Şûrasında alınan tavsiye kararlarının eklenmesine tepki gösteren Kenanoğlu, Hükümetin, devletin asimilasyoncu politikalarını sürdürmede kararlı olduğunu ifade etti. Alevilerin taleplerinin yıllardır karşılanmadığına dikkat çeken Kenanoğlu, meydanlarda, televizyon ekranlarında ‘Alevilere şunu veriyoruz’ diyenlerin iş uygulamaya gelince adım atmadığını belirtti.

‘İÇ GÜVENLİK’ İNSAN HAKLARINI İÇ EDİYOR

6-8 Ekim tarihleri arasında yaşanan ve 38 kişinin hayatını kaybettiği Kobanê protestoları sonrasında gündeme gelen  “iç güvenlik reformu”yla Nüfus Hizmetleri Kanunu’ndan İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na, Noterlik Kanunu’ndan jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlanmasına, Yargıtay tetkik hakimlerinin seçimine ve yargı mensuplarının atanmasına kadar pek çok konuda düzenleme getiriliyor. Esas olarak Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda (CMK) yapılan değişikliklerle hak ve özgürlükler resmen rafa kaldırılıyor.

* Aramalar kolaylaştırılıyor: ‘Suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe’ yerine ‘makul şüphe’ yeterli sayılıyor.
* Avukatların soruşturma dosyasına ulaşım hakkı kısıtlanıyor
* Soruşturma sırasında ‘el koyma’ yetkisi genişletiliyor
* Dinleme, gizli soruşturmacı kullanma ve teknik takip yetkileri genişletiliyor.
* Polisin yetkileri artırılıyor:  Polise yakaladıklarını savcıya haber vermeden 24 saat alıkoyabilme yetkisi veriliyor. Bu, pratikte gözaltında geçen ilk 24 saatin yargısal denetimin dışına çıkması anlamına geliyor. Polisin zor ve silah kullanma yetkisi de arttırılıyor.
* Molotofkokteyli, silah olarak kabul ediliyor, kolluk güçleri karşılık olarak silah kullanabilecek: Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde silah, taş, sopa, sapan, demir bilye ile havai fişek, yakıcı, yaralayıcı maddelerle veya yüzlerini örterek katılanlara 2.5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası getiriliyor.
* Valiye savcı yetkisi veriliyor.

 

ÖNCEKİ HABER

Kız Kardeşlik Köprüsü’ne bir tuğla da Keçiören’den

SONRAKİ HABER

İran: Petrol fiyatlarının düşüşü bir komplo

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa