29 Kasım 2014 01:00

Delil toplayamıyoruz

Meclis Soruşturma Komisyonu Üyesi Erdal Aksünger, bu dosyaların, ‘Uluslararası bir hikayenin sadece bir bacağı’ olduğunu ve ‘Büyük fotoğrafı görmek gerektiğini’ belirtti.

Paylaş

Sultan ÖZER
Ankara

Yolsuzluklarla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonuna AKP’nin müdahalesi sürerken, Komisyon Üyesi, CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, ilk önce 70 klasör olarak Meclise gelen ancak iki kez geri gönderilerek, 11 klasöre düşürülerek müdahale edilen soruşturmayla ilgili Evrensel’e konuştu. Bu dosyaların, “Uluslararası bir hikayenin sadece bir bacağı” olduğunu ve “Büyük fotoğrafı görmek gerektiğini” belirten Aksünger, komisyonun oluşturulduğu 7 aydan beri çırpındıklarını, ancak komisyonun doğru dürüst çalıştırılmadığını anlattı.

Komisyon Başkanı AKP’li Hakkı Köylü’nün komisyona müdahalelerine dikkat çeken Aksünger, “Komisyon ilk toplantısını divanın oluşması için yaptı. İkinci toplantısını ise resmi süreden 50 gün, normal süreden ise yaklaşık 3 ay sonra yaptı. Niye? Çünkü AKP, komisyonu Hakkı Köylü aracılığıyla çalıştırmak istemiyor” diye konuştu.

‘KUŞA DÖNEN’ DOSYALAR

Adalet Bakanlığından 70 klasör dosya geldiğini, geri gönderildiğini, bu kez 34 klasöre düşürüldüğünü, ikinci kez gönderilmesinin ardından 11 klasöre düşürüldüğünü anlatan Aksünger, şunları hatırlattı: “Doğru dürüst çalıştırılmayan bir komisyon söz konusu. İkinci toplantı resmi olarak 50 gün, normalde ise 2.5-3 ay sonra yapıldı. O toplantıda da komisyon süresinin uzatılması talebi dile getirildi. 50 gün geçmiş daha ikinci toplantı yapılıyor orada da uzatma söz konusu. Komisyon o arada hiç çalışmadı. Biz dosyaların gelmesini bekledik, geldi, dosyaları bir yere kapattılar. Bize vermediler. Ama bakanların avukatları CMK 153. maddeyi göstererek dosyaları aldılar. Soruşturma dosyalarının avukatlara normalde verilmesi mümkün değilken, yasak gibi gözükürken birinci ayda bu yasağı kaldırmışlardı. Daha doğrusu bir maddeyi mülga ettiler ve o yasak kalkmış oldu. Gelen dosyalar 25 bin sayfanın üzerindeydi. Ama esas savcıların hazırladığı birçok şey yoktu.”

TAKİPSİZLİK KARARI

İstanbul’da ayrı yürütülen Reza Zarrab dosyasına da vurgu yapan Aksünger, Savcı Celal Kara’nın dosyadan gönderildiğini, yerine Savcı Ekrem Aydıner’in baktığını söyledi. Bunun özel bir soruşturma dosyası olduğunu ve o dosyanın da Meclise gelmesi gerektiğini hatırlatan Aksünger, “Niye? Çünkü içi bakanlarla dolu bir dosyaydı” dedi.

Savcı Ekrem Aydıner’in dosyayı komisyona iletilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiğini ancak iki ay burada bekletildiğini, göndermediğini söyledi. Soruşturma komisyonunun ikinci toplantısının akşamında da dosya hakkında takipsizlik kararı verildiğini aktaran Aksünger, “Aslında o dosyaya bakma, takipsizlik veya devam ettirme yetkisi yoktu savcılığın. Ama takipsizlik  kararı verildi, böylece altı boşaltıldı” dedi.

Takipsizlik kararı ile o dosyada sanık olan, ancak Meclis Soruşturma Komisyonunda tanık olarak dinlenilmesi gereken kişilerin tanıklıktan çekildiğini de hatırlatan Aksünger, “Takipsizlik kararı ile bence lehte ifade verebilecek bir çok tanık geri çekildi. Bir tek Erdoğan Bayraktar’ın adamları çekilmedi. Diğerleri CMK 48 ile kendi aleyhlerine kullanılır diye tanıklıktan çekildiler” dedi,
Bu dosyada, Muammer Güler tarafından mağdur edilen Orhan İnce’nin takipsizlik kararına itiraz ettiğini ve davanın da kaldığını kaydeden Aksünger, bütün bu girişimlerle yolsuzluk soruşturmalarının üzerinden kapatılmak istendiğini söyledi.

‘HIRSIZ EVİNDE SAKLAR MI?’

Komisyona tanıklık için çağırmak istedikleri savcı ve kolluk kuvvetlerinden hiçbir tanığın davet edilmediğini, sanıkların mal varlıklarının gelmediğini de söyleyen Aksünger şunları ifade etti: “Tanıklar yok, delilleri toplayamıyoruz. Hepsini Hakkı Köylü engelliyor. Kaba tabiriyle, soruşturma sıhhatli bir şekilde yürümüyor ki, delil toplayamıyoruz teknik takipler, teknik incelemeler yaptıramıyoruz. Gelenler sorulara cevap vermiyor. Mal varlıkları gelmiyor, ikinci derece akrabalıklar araştırılmıyor zaten. Hiç hırsız götürdüğünü kendi evinde saklar mı? Ortada bir iddia varsa başkalarını da araştırmak lazım.”

‘AKLAMA OPERASYONUNA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORLAR’

Komisyondan sağlıklı bir şeyin çıkma ihtimalinin olmadığına dikkat çeken Aksünger, “Bir aklama operasyonuna dönüştürmek istiyorlar” dedi. “Komisyonda da iddia ettim, şimdi de ediyorum. Madem şantaj olduğunu iddia ediyorsunuz delillerin hukuka uygun toplanmadığını iddia ediyorsunuz o zaman birincisi ortada bir kolluk hareketi olmaması lazım, ikincisi savcılığın mahkemeden bir talebi, üçüncüsü de mahkemenin bir kararı olmaması lazım. İstihbari veya adli fark etmez. Toplanan delillerin montaj olup olmadığının incelenmesi lazım. Adli tıp raporuna göre de bunların hiçbiri montaj değil. O zaman neye göre deliller hukuka uygun toplanmamıştır diyorsunuz” diye sıkıntıları dile getiren Aksünger, gelen tanıkların da doğru dürüst sorulara yanıt vermediğinin altını çizdi.

‘KOMİSYONUN YAPISI DEĞİŞMELİ’

Soruşturma komisyonlarının bu şekilde objektif bir çalışma yapamayacağını kaydeden Aksünger, anayasa uzlaşma komisyonu tarzında komisyonlar önerdi. Mecliste grubu bulunan partilerin eşit üye ile temsil edilmesi gerektiğini hatırlatan Aksünger, “Yoksa burası objektif olma halini yitirmiş oluyor” dedi.

Komisyonun çalışma süresinin 16 Aralık’ta dolacağını, ancak ondan 10-15 gün önce rapor yazma süresi olacağını kaydeden Aksünger, “Tahmin ediyorum ki, komisyon 14-15 Aralık gibi dinleme operasyonlarını bitirir” dedi.

Hazırlanan raporların, muhalefet şerhleriyle Meclis Genel Kurulunda okunacağını ve oylanacağını hatırlatan Aksünger “Yüce Divan’a gitsin mi gitmesin mi diye her bakan hakkında oylama yapılacak. Ama maalesef korkumuz odur ki bu şartlar altında Yüce Divan kararı çıkmaz. Çünkü parmak çoğunluğu ile olacak bu iş. Komisyonda da öyle, 9 AKP’li üye var ve parmak çoğunluğu ile birçok şeyi geçiriyorlar” dedi.


‘HAKKI KÖYLÜ ÇEKİLSİN’

Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanlığına bir dilekçe veren CHP’li dört üye AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü’nün komisyon başkanlığından çekilmesini istedi.
Köylü’nün Komisyon Başkanlığına seçilmesinin hemen ardından ilk iş olarak mahkemeden fezlekelerle ilgili dizi pusulalarını istemek yerine, fezlekeleri iade ettiği belirtilen dilekçede, bununla komisyonun çalışmalarının kesintiye uğrattığı vurgulandı.
Komisyona çağrılacak uzmanları, komisyon üyelerine danışmadan atamaya çalıştığı, son olarak da Anayasa ve İçtüzüğe aykırı olarak mahkemeye başvurarak yayın yasağı aldırdığı aktarılan dilekçede, bu uygulamanın bir örneği ve yasal dayanağı olmadığı, yok hükmünde olduğu dile getirildi.
Köylü’nün komisyon çalışmalarını fiilen engelleyerek tarafsızlığını yitirdiği ve ihsası rey anlamını taşıyan bir noktaya ulaşan eylemleri nedeniyle Meclis İçtüzüğünde yazılı üyelik şartlarını kaybettiği gerekçesiyle çekilmesi talep edildi.

CEMİL ÇİÇEK’E DİLEKÇE

CHP Grup Başkan Vekilleri Akif Hamzaçebi, Engin Altay ve Levent Gök Meclis Başkanlığına verdikleri bir dilekçe ile Köylü’nün komisyon başkanlığının sona erdirilmesini istediler. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in, komisyona CHP’nin bildirdiği üye adaylarını, “ihsası reyde bulundukları” gerekçesiyle veto ettiği hatırlatılan dilekçede, Hakkı Köylü’nün de ihsası reyde bulunduğunu ve aynı işlemin Köylü için de yapılması istendi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İşçinin üzerine basarak büyüyorlar

SONRAKİ HABER

Putin: Petrol piyasası yakında dengelenir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...