26 Kasım 2014 04:11

Türkiye’de sendika içi demokrasi nasıl işler?

İşyeri birleştirme ya da ayrıştırma, hangi işyerinin kaç delege çıkaracağına karar verme, seçimi düzenleme görevleri sendika şube yönetimlerine verilmiştir. Bu nedenle genel kurullarda işçilerin iradesini mumla arıyoruz.

Paylaş

Atila ÖZMEL/Karayolları Pınarbaşı İşçisi/Kayseri

İşçi hak ve menfaatlerini savunma görevi olan işçi sendikalarında demokratik işleyiş nasıldır? Sendika genel kurulları, şube genel kurulları nasıl yapılır?

İş Kanunu bu konuda yetkiyi ağırlık olarak sendika yöneticilerine vermiştir. Yani devlet sendikalara genel kurul dışında delege seçimlerini yapma esaslarını belirleme yetkisi vermiştir. Bu verilen yetkiyi, iktidarını kaybetmek istemeyen yöneticiler kötü niyetle kendi lehlerine kullanmaktadırlar. Bu sistem genelde şöyle işler; seçim tarihini, işyeri birleştirme ya da ayrıştırma, hangi işyerinin kaç delege çıkaracağına karar verme, seçimi düzenleme, oyları tasnif ve muhafaza etme görevleri sendika şube yönetimlerine verilmiştir. Kanun koyucu bu yetkiyi sendika yönetimlerine verdiği için genel kurullarda işçilerin iradesini mumla arıyoruz.

Duyumlarımıza göre bazı sendikalarda işçiler seçim sandığı bile görmüyorlar. Sendika başkanı işçilerden oy kullandıklarına dair imza alıyor, seçim yapmış gibi gösteriyor, delegeleri kendi adamlarından belirliyor, işten atılma korkusu olan işçiler de bu duruma sessiz kalıyor. Yani seçim değil bir nevi atama sistemi uygulanıyormuş. Yerel ve genel seçimlerde uygulanan seçim yasakları vardır. Seçime belli bir süre kala seçim yasakları başlar. Makam sahibi olanlar seçimlerde makamlarının ayrıcalıklarını kullanamazlar. Seçim  harcamalarını kendi ceplerinden yaparlar, makam araçlarını kullanamazlar vb. yasaklara uymak zorundadırlar. Şimdi bir milletvekili seçimi düşünelim, aday olanlar bakan olacak, başbakan olacak belki ama onlar bu seçim yasaklarına uymak zorundalar.

Peki bu uygulama sendikalarda var mı? Tam tersi bir uygulama olduğunu görüyoruz. Muhalif bir grup olarak seçimlere giriyorsanız, bütün harcamalarınızı cebinizden yapmak, işyerinizden yıllık izninizi almak, kendi aracınızı kullanmak zorundasınız. Rakibiniz olan mevcut başkanın zamanı sınırı yoktur. Makam aracını, makamını, sendikanın parasını sınırsız olarak kendi seçim kampanyasında kullanabilir. Bunun hesabı sorulmaz. Böyle bir seçim sisteminde muhalif grubun başarı şansı çok azdır. Her türlü fırsat eşitsizliğine rağmen muhalif grup olarak başarılı olursanız bu defa da mevcut başkandan yana tavır alan genel merkez yönetimi devreye girer. Tıpkı  Yol-İş Sendikasının Karayolları Pınarbaşı işyeri delege seçimini muhalif grubun kazanmasından sonra bu seçimi yasal yetkisi olmamasına rağmen iptal etmesi gibi. Oysa 6356 sayılı kanunun 16/2 maddesi çok açıktır. Genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine itiraz ve iptal etme yetkisi iş mahkemelerine verilmiştir. Buradan çıkarılacak sonuç şu olsa gerek: “Ben iptal ederim, sen de git mahkemede hakkını ara.” Bizde öyle yaptık, mahkemede hakkımızı arıyoruz. Ey sendika yöneticileri; işçi haklarını savunurken, demokratik haklar verilsin derken, yargı kararları uygulansın derken, inandırıcı olmanız için önce kendinizin demokratik haklara saygı göstermeniz gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor. Bizim toplum olarak demokrasiyi ne kadar özümsediğimizin kanıtı aslında bu durum. Böyle antidemokratik uygulamalarla yapılan seçimler sonucu, tabandan kopuk, işçilikten uzaklaşmış, bürokratlaşmış, rantı düşünen, spastik yönetimler oluşuyor. Böyle yönetimlerde işçilerin sorunlarına çare olamıyor.
Bugün ülkemizde toplumsal sorunlarda ön planda olması gereken sendikalar yoksa, Ülkemizde emeğini satarak geçinen milyonlarca işçi bugün sendikasızsa, sendikalaşma oranı yüzde 10 gibi vahim bir durumda ise, asgari ücret açlık sınırının altında ise, taşeronluk sistemi bir kanser gibi çoğalıyorsa, iş cinayetleri artarak devam ediyorsa, ortalama ücretler yoksulluk sınırının altında ise nedenlerden bir tanesi bu sakat seçim sistemidir. Peki çözüm nedir? Çözüm yine işçinin elindedir. İşçileri temsil edecek yönetimleri işbaşına getirmek.

ÖNCEKİ HABER

Bodrum ve Kütahya'da 4,1 büyüklüğünde iki deprem

SONRAKİ HABER

Mandalinaları döküp yol mu kapatsak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa