26 Kasım 2014 02:00

‘Fikirtepe’de kiraz toplayan rezidansta ne yapacak?’

Yusuf Murat Şen’in “Islak Kent” sergisi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Tek Kubbe Salonu’nda açıldı.

Paylaş

Ezgi GÖRGÜ
İstanbul

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’nde öğretim üyesi olan Sanatçı sergisinde, İstanbul’un hızlı dönüşümünü 19. yüzyıldan kalma “yavaş” bir fotoğraf üretim tekniğini kullanarak eleştiriyor. Kentsel dönüşüm ve “soylulaştırma” projelerinin sunduğu yeni yapı ve yerleşim alanlarını içerdiği tüm çelişkileriyle konu eden sanatçı, bu olgunun toplumun çöküşünde ve bireylerdeki psikolojik semptomların belirişinde nasıl meydana geldiğini deşifre etmeye çalışıyor.
Şen, doğal, organik ve kendiliğinden oluşmuş olan yerine, ‘legal işgaller’ diyerek tarif ettiği yapılaşmanın sonrasında gelişen yeni ilişki ve sorun ağlarını tespit etme ve sunma adına plaza, avm ve kentsel dönüşüm bölgelerinde defalarca kez “arazi” çalışmaları gerçekleştirdi. Tarlabaşı, Torunlar Center, Ağaoğlu şantiyeleri ve Fikirtepe bunlar arasında yer alıyor. İnşaat sektöründeki teknolojinin gelişimiyle buralarda hızla yükselen konutların insana kaybolma hissi verdiğini söyleyen Şen, “Ataşehir’e bakın, 800 küsur dönüm arazisi var, yani bu insan algısını, insanın boyutlarını zorlayan bir şey. İnsanoğlu yanında karıncadan daha değersiz, daha küçük bir hale getiriyor. Hem insanı değersizleştiriyor boyut olarak, işçi cinayetlerine sebep oluyor, bu yüzden insanın önemi de yok.” diyor.

‘ÇOCUKLAR CİNAYETLERİ SEYREDİYOR’
 

Arazi turlarında buralarda yaşayan çocukların kentsel dönüşümün seyircisi olduğunu vurgulayan Şen, çocuklarınbu yapılarda yaşanan işçi cinayetlerinden de haberdar olduklarını kendisine anlatılanlardan çıkarıyor; “Orada çalışanların bir kısmı mahalle sakinleri, çocuklar da yaşanan kazalardan ve sonuçlardan bahsetmişlerdi. ‘Bizim komşumuzdu, geçen hafta kamyon kazasında şantiyede öldü’ diye anlatabiliyorlar çocuklar. Mesela oradaki çocuklarla konuştuğumda, çok doğal bir biçimde burada geçen hafta bir işçi öldü diyebiliyor. Dönüşüm hiçbir biçimde insani değil.”

‘KREDİYLE EV ALAN MUTLU OLAMIYOR’

Çekimlerini alanların hepsi oturmuş bir mahalle kültürünü de yok ediyor.
Yusuf Murat Şen, yok olan kültürün ardından oluşan soru işaretlerini yineliyor; İnsanlar kredi alıyorlar bankadan, o insanlar o yerlerde mutlu olacak insanlar değil, Fikirtepe’ye çok gidip geldim, mahalle kültürü var, o onun tuzunu alacak, o onun komşusuna gidecek, o ona yardım edecek, sürekli diyalog halinde, sosyal iletişim halinde yaşamaya alışmış insanlar. O rezidanslarda nasıl olacak ki? Zorlu Center’ın Zincirlikuyu’daki yapısı, “Doğaya Dönüş” sloganıyla oluşturulmuş komplekste yüzlerce farklı çeşit ağaç, bitki ektiler ama yalıtılmış biçimde. Orada katman katman bir biçimde taraçalandırılma var. Binlerce insan kapı komşusunu tanımayacak, belli kurallar dahilinde yaşayacak, yeşil alanlar tamamen simülasyon iken Fikirtepe’de bahar mevsiminde kiraz ağaçları yetişen, kendi içinde de doğayı katmış ve böyle yaşayan insanlar varken, bu tip komplekslerde nasıl olacak ki?

GARİPÇE KÖYÜ’NÜN DÜŞEN YAPRAKLARI

Kuzey Ormanları’na da çekimler yapan Şen, fotoğraflarına 3. köprünün yapımında kesilen ağaçlardan düşen parçaları eklemiş. “Bu direkt katliama uğramış ağaçlar. İlk çektiğim fotoğraflar Garipçe Köyü’nündü. Garipçe Köyü’nün üst tarafında bulduğum parçaları da ayrıca stüdyoya getirip çektim. Oradaki iktidarı sembolize etmek, iktidarı göstermek, kütüklerle bir metafor yaratmaktı amacım” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Soruşturma, küfre sessiz kalan rektörlüğe verildi

SONRAKİ HABER

Bir zamanlar Avrupa şampiyonuydu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...