25 Kasım 2014 19:02

Kemah ve Deliçay

Ülkemiz ilk büyük baraj projesiyle, Keban Barajı’yla, 1960 yıllarında tanıştı. O günlerdeki gazete manşetlerinde sadece baraj sayesinde elde edilecek enerjinin ülke ekonomisine katkıları yer almaz yer seçimi, doğal yaşama ve özellikle de kültür varlıklarına etkileri gibi etik ve yaşamsal başlıklar da yer alırdı. Hatta bir gazete baraj gölü altında kalacak eski eserleri kurtarmak için okuyucularından birer lira toplayarak bir bağış kampanyası da yürütmüştü.

Paylaş

Prof.Dr. Sevil GÜLÇUR

Ülkemiz ilk büyük baraj projesiyle, Keban Barajı’yla, 1960 yıllarında tanıştı. O günlerdeki gazete manşetlerinde sadece baraj sayesinde elde edilecek enerjinin ülke ekonomisine katkıları yer almaz yer seçimi, doğal yaşama ve özellikle de kültür varlıklarına  etkileri gibi etik ve yaşamsal başlıklar da yer alırdı. Hatta bir gazete baraj gölü altında kalacak eski eserleri kurtarmak için okuyucularından birer lira toplayarak bir bağış kampanyası da yürütmüştü.

Bu etkinlikler karşısında sağ duyu kazandı ve çok yönlü ODTÜ Keban Projesi başlatılarak hiç olmazsa bazı önemli buluntu alanlarında uluslararası iş birliğiyle, yedi yıl boyunca, arkeolojik kurtarma kazılarının gerçekleştirilmesi sağlandı. Burada geliştirilen model, daha sonraki büyük baraj projelerinde de uygulanmaya konularak bir anlamda güncel arkeolojinin de temelleri atılmış oldu.

Artık ülkemizde iklim değişikliği, enerji açığı, sulama gereksinimi gibi söylemlerle en ufak akarsuyun bile üzerine ya bir baraj, ya da bir HES inşaa edilmekte. Doğanın bu talana vereceği cevapsa henüz aydınlığa kavuşmuş değil. Erzincan Kemah ve Deliçay HES projeleri, bu furyanın en son örneklerinden biri. Projeden etkilenecek kültür varlıkları kapsamında elimizde sadece iki veri bulunmakta. Bunlardan ilki, Kemah Baraj projesine yönelik  ÇED Raporu, ikincisiyse şahsımın da üyesi bulunduğu Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden dört elemanın baraj ve HES alanlarında gerçekleştirdikleri dört günlük inceleme gezisinin sonuçları. İlk raporda sözü edilen sadece demiryolu hattı üzerindeki üç yapı ve bir köydeki mezarlık, ikinci rapordaysa yakın ve uzak tarihe ait 26 değişik nitelikteki kültür varlığı. Çelişkinin büyüklüğüne şaşmamak elde değil. Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Karaosmanoğlu başkanlığında devam eden Erzincan Altıntepe kazılarından da bilindiği üzere bu bölge, Urartu Krallığı’nın sınırları içinde yer almakta. Mengücekler’in başkenti, UNESCO koruması altındaki Ulucami’siyle tanınan Divriği, bölgenin pek de ırağında değil. HES projesinin etki alanı içinde kalan taş döşeli eski bir yol kalıntısı, bölgeler arası iletişimin en güzel örneği. Anadolu’daki ilk taş döşeli yollarınsa Romalılar tarafından yapıldığı bilinmekte. Tarihi en büyük ticaret ağını oluşturan İpek Yolu’nunsa Fırat üzerinden kuzeye yönlendiği de.

Keban Projesi kazılarından öğrendiğimiz, göreceli olarak daha yumuşak iklimiyle Fırat boylarının pek çok tarihöncesi kültüre ev sahipliği ettiği. Duayen hocalarımızdan İ. Kılıç Kökten’in Elazığ yöresinde saptadığı,  arkeologların Paleolitik Çağ olarak tanımladıkları, Yontma taş Devrine ait buluntular yöredeki insan varlığını günümüzden yüz binlerce yıl önceye götürmekte. Altınova’da, Elazığ’ı Bingöl’e bağlayan demiryolunun hemen güneyinde, baraj gölü altında kalmaktan kurtulmuş Boytepe, ilk yerleşik yaşama geçen, ilk tarımcı topluluklardan birini barındırmış. Gene Altınova’da, günümüzde yapay göl içinde bir adacık olarak ayakta kalabilen Norşuntepe İlk Kalkolitik Çağ’dan, Bakırtaş Döneminden Demir Çağlarına kadar uzanan, yaklaşık 6 bin yıllık tabakalanmasıyla dikkat çekmekte. İstendiğinde bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Unutulmaması gereken husus, Kemah’ın da bu kültür ortamı içinde bulunduğu.

Hiç kuşkusuz, arkeologlar ve mimarlar gibi kültürel ve sosyolojik konularla ilgili STK’ların amaçları kalkınmaya yönelik projelerin gerçekleştirilmesini zora sokmak, ya da engellemek değildir.  Amaç, hayata geçirilecek projelerin insan faktörüyle birlikte doğal ve kültürel varlıkları gözeterek uygulanmasını sağlamaktır. Umarız Kemah ve Deliçay HES projelerinde de sağduyu galebe gelir ve yeterli bilimsel  araştırılmalar yapıldıktan sonra projeler sonlandırılır.

ÖNCEKİ HABER

Cumhurbaşkanı 3 yasayı onayladı

SONRAKİ HABER

Soruşturma, küfre sessiz kalan rektörlüğe verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...