25 Kasım 2014 14:08

'Kadınlar çözüm sürecinin neresinde?'

Barış İçin Kadın Girişimi yaptığı açıklama ile hükümet yetkililerine “Çözüm sürecinin neresindeyiz?” sorusunu yöneltti. Barış ve müzakere süreçlerine kadınların aktif katılımı için mücadele eden kadınlar uzun süredir devam ettirdikleri çalışmaları sürece aktif olarak dahil edilene kadar sürdüreceklerini söyledi.

Paylaş

Gülşah İmrek
İstanbul

Açıklamayı girişim adına okuyan Feride Eralp, “Yaşanan 30 yıllık savaş kadınların hayatını doğrudan etkiliyor. Çünkü kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, kısırlaştırma politikalarına maruz kalıyor. Evet bu savaşın mağduruyuz ama aynı zamanda da öznesiyiz” dedi.

Yakınlarını kaybeden kadınların ellerinde fotoğraflarla yıllarca kayıplarını aradığını belirten Eralp; “Kadınlar evlerindeki yangını söndürmek için mevsimlik işçi olarak göç ediyor, ağır ve düşük statülü işlerde çalışmak zorunda kalıyor, gititkleri coğrafyalarda lince uğruyor. Kayıplar ölümle yaşam arasında belirsiz bir alanda asılı alırken, kadınların payına ölülerini kanıtlamak düşüyor” dedi.

Barış İçin Kadın Girişimi’nden kadınlar erkeklerin ürettiği savaşta militarizmin en çok kadınları etkilediğine vurgu yaparken, “Kadınlar olarak barışın tarafıyız.Kadın hakikatlerinin yok sayılmaması, geçmiş ile yüzleşilmesi ve sözümüzün yayılması için siyaset yürütüyoruz” dedi

SAVAŞIN KADINLARA YANSIYAN YÜZÜ

Açıklamanın ardından Barış İçin Kadın Girişimi’nin geçtiğimiz yıl boyunca yapmış olduğu atölye çalışmalarında dünyadaki çatışma ve çözüm süreçlerini inceleyen Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Nazan Üstündağ bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumunda 1990 ve 2010 arasında dünyada 100’den fazla barış sürecinin olduğunu, 500’den fazla da anlaşma olduğuna değinen Üstündağ; savaşın kadınlara yansımalarını Türkiye özelinde yapılan araştırmalar ile özetledi;

Türkiye’de 30 yılı aşkındır süren savaş sonucu;
* Köy boşaltmaları ile 1 milyona yakın kadın ve çocuk göç ettirildi.
* Binlerce kadın ve çocuk kaybedildi.
* 1997-2012 yılları arasında 363 kadın gözaltında tacize uğramış.
* Kadınlar göç ettikleri yerde üretim ilişkilerinden kopuk, sosyal hayata katılamadan bir hayat sürdürüyor.
* Kadınlar acıları tanınmadığı için ömür boyu bitmeyen bir yasa mahkum oluyor.

KADINLAR SAVAŞIN SADECE MAĞDURU DEĞİL

Savaşın yansımalarının tek başına Kürt kadınlara değil Türkiye’de yaşayan tüm kadınlara yansıdığını belirten Üstündağ, militarizmin tüm kadınları çember altına aldığını söyledi.
Bütçeden askeri harcamalara ayrılan paya değinen Üstündağ, “Bu bütçeler ile kaç sığınma evi açılır, savaş propagandası yerine toplumsal cinsiyet eğitimleri yapılsa, nasıl bir dünya oluşur?” diye de sordu.
Savaşın kadınları tek başın mağdur etmediğini değil aynı zamanda mücadelesini de güçlendirdiğini, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri gibi örneklerin bunun somut ifadesi olduğunu belirtti.

 

ÖNCEKİ HABER

Maliye bütçesi Maliye emekçilerini es geçti

SONRAKİ HABER

Kadınlar alanlarda taleplerini haykırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa