18 Kasım 2014 01:00

İhmal üstüne ihmaller ülkesi

Çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Daha soma katliamının üstünden 6 ay bile geçmeden Soma maden kazası, Torunlar inşaat iş kazası, Ermenek maden kazası ve Isparta’da yaşanan işçileri taşıyan minibüs kazası bunların hepsi ayrı yerlerde yaşanmasına rağmen ortak noktalarda birleşirler.

Paylaş

Pendik'ten bir işçi

Çok fazla geriye gitmeye gerek yok. Daha soma katliamının üstünden 6 ay bile geçmeden Soma maden kazası, Torunlar inşaat iş kazası, Ermenek maden kazası ve Isparta’da yaşanan işçileri taşıyan minibüs kazası bunların hepsi ayrı yerlerde yaşanmasına rağmen ortak noktalarda birleşirler. Birincisi hepsinde de ihmaller vardır. İkincisi hepsinde de denetimlerin eksikliği vardır.
Eğer ihmaller olmasaydı ve de gerekli denetimler yapılmış olsaydı belki de bunların hiç biri yaşanmamış olacaktı. Tabii bir de taşeron çalışma sistemi olmasaydı.  
Bizler Pendik’te soma katliamının hemen ardından taşeron çalışma sistemi madenlerde ve her yerde yasaklansın diye imza topluyorduk. Bu imzaları işçi duraklarında sanayi bölgesinde kahvelerde, evlerde ve okul önlerinde imza isterken çoğunluk taşeronun yasaklanması için imza atsa da bir iki kadın “Siz katliam diyorsunuz ama bu katliam değil kaderdir” demişti Soma için. Biz de ona “Kader denen şey bütün önlemler alınmış hiçbir eksik ve ya ihmal yoksa buna rağmen kaza oluyorsa buna kader diyebilirsiniz. Ancak burada birden fazla ihmal varsa bu kader değil katliamdır” demiştik. Bu katliamda hükümetin, patronun ve sendikacıların ihmali olduğunu eğer önlem alınmazsa daha büyük kazların olabileceğini bundan sonrası için bari önlem alınması gerektiğini söylemiştik.
Tartışmalı bir konuşmanın üstünden fazla ikna olmazsa da “yok siz hükümeti kötülüyorsunuz” diyerek bizden uzaklaşmıştı ama soma katliamının üzerinden daha 6 ay bile geçmeden 3 kaza daha yaşandı. AKP Hükümeti ülkeyi ucuz emek cennetine çevirdi. Yaşananlar işçi yaşamının ne kadar ucuz ve değersiz olduğunu göstermiştir. Yeni yapılan cumhurbaşkanlığı binasının bir odasına karşılık bin tane yaşam odasının yapılabileceği söylenirken bir tane yaşam odası bile olmaması hükümetin kimden yana olduğunu ve suçun patron kadar hükümette olduğunu göstermiştir. Hükümet suçu kendisinde aramak yerine hep başkalarını suçlu göstermektedir.
Batılı ülkelerin en kötü huylarını kendisine örnek gösterip uygulamaya sokan AKP Hükümeti iyi huylarından da hiç söz etmemektedir. Her ne hikmetse hep kötü huylarını örnek almaktadır. Oysa Almanya’nın maden çalışma sistemini örnek almayan hükümet güvenlik sistemini örnek alıp işçi ve emekçileri baskı altına almayı amaçlamaktadır. İnsan yaşamının bu kadar ucuz olduğu bir zamanda bizler Türk-Kürt ve her milliyetten işçi ve emekçiler olarak hükümetin söylemlerine, patronun insafına ve sendikaların bugünkü mevcut durumlarına bel bağlarsak bu kazalar asla bitmez. Ancak bir araya gelip kendi geleceğimiz için örgütlenirsek o zaman hayatımız daha değişecektir. Daha fazla ölmemek için örgütlenelim...

ÖNCEKİ HABER

Engelleri beraber aşacağız

SONRAKİ HABER

Reklamlar dönüyor ama işçilerin haberi çıkmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa