Sanık, polis olunca yargı engel çıkarıyor

Eda YILDIRIM
Deniz ÇAKIR
Balıkesir

Gezi direnişi sırasında Hatay’da polisin attığı biber gazı fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in katil zanlısı polis Ahmet Kuş’un yargılandığı davanın ikinci duruşması Balıkesir Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde  görüldü. Güvenlik bahanesiyle Hatay’dan Balıkesir’e alınan davada sanık polis Ahmet Kuş’un telekonferans sistemiyle beyanda bulunacağı belirtildi. Dava öncesi polis adeta şehre yığınak yaptı. Şehir dışından gelenlerin araçları şehrin girişinde durdurularak geniş aramadan geçirilirken, adliye içi ve dışında adeta polis çemberine alındı.

‘DAVA KAÇIRILDI’

Duruşmada konuşan Cömert ailesinin avukatı Hatice Can, yeniden görüntülü kayıt yapılmasını istedi. Ancak mahkeme teknik sistemin hazır olmadığını gerekçe göstererek talebi reddetti.Bunun üzerine Can her söylediğinin zapta geçmesini istedi. Daha sonra beyanına devam eden Can, “Dava olağanüstü bir şekilde devam ediyor. Kamu görevlilerinin devlet erkini kullanırken bireylere şiddet uyguladığı dosyalarda hem yargısal hem de idari pratik önümüze sürekli engeller çıkarıyor” dedi. Davanın nakledildiğinden haberdar edilmediklerini de belirten Can, kaçırılan bir dosyanın peşinden ancak itirazda bulunmak zorunda kaldıklarını ifade etti.

SANIK POLİS OLUNCA...

Sanık Ahmet Kuş’un güvenliği bahanesiyle davanın nakledilmesine itiraz eden Can, “ Sanık olay tarihinden sonra tayin istemiş. Hatay’da olan ilk duruşmaya da gelmedi. Nakil konusundaki beyanlarımız alınmadan dosya Yargıtay’a gönderildi. Sanık olası kastla yargılanmakta olan bir kişidir. Hasta değildir. Duruşmaya gelmesinde herhangi bir engel yoktur. O yüzden bu davada SEGBİS yönteminin kullanılması kanuna aykırıdır. Sizin SEGBİS kararınızın da gerekçesi yok. Gerçek adaleti sizin oluşturmanız gerekir ama iddia tarafı olarak bizim de ikna olmamız lazım” dedi. Can bu doğrultuda sanık polisin huzurda dinlenmesini talep etti.

SEGBİS ile ilgili mütalaa veren duruşma savcısı sanığın SEGBİS sistemiyle dinlenmesi yönünde görüş bildirdi..

‘DOSYADAKİ DELİLLER GÜVENDE DEĞİL’

Avukat Ömer Kavilli, dosyadaki belgelerde kimi EK A ve EK B sayfalarının koparıldığını, bir dosyalama sistemi olmadığını söyledi. Dosyadaki delillerin güvenliğinin olmadığını söyleyen Kavilli, dosyadaki belgelere sıra numarası verilmesi gerektiğini aksi halde delillerin karartılacağını ifade etti.

MAHKEME TALEPLERİ GÖRMEDİ, SAVCI DA UYUDU

Duruşmaya mahkeme heyetinin tavrı damgasını vurdu. Duruşma salonu küçük olduğu gerekçesiyle salona az sayıda avukat ve izleyici alınınca gerginlik yaşandı. İçerdeki sandalye sayısı da yetmeyince mahkeme ayakta kalanların duruşmanın sağlıklı yürütülmesine engel olduğunu gerekçe göstererek ailenin birinci derecede yakınları dışında salonun boşaltılmasını istedi. Mahkeme heyeti elindeki listede ismi geçen avukatlar dışındaki savunmanların da dışarıya çıkmasını istedi. Bunun üzerine Cömert ailesi avukatları mahkemeye tepki gösterdi. Avukatlar mahkemenin aleniyet ilkesine aykırı davrandığını söyledi. Avukatların itirazlarına rağmen talepleri tutanağa geçirmeyen mahkeme heyeti salonu terk etti. Daha sonra heyet yeniden salona geldi ve duruşma başladı. Ancak bu kez de duruşma savcısının sık sık uyuyakalması salonda tepkilere neden oldu.

Mahkeme sanığın mahkeme huzurunda ifade vermesi ve tanıkların da mahkeme huzurunda dinlenmesi yönündeki talepleri reddetti.  Bunun üzerine abi  Zafer Cömert biz 1300 km yol geldik. Bu dava burada görülmeyecek. Hataydaki bir buçuk milyon insana güvenli değil diyemezsiniz" diye tepki gösterdi. Mahkemenin ara kararına karşı  avukatlar reddi hakim talebinde bulundu.

'DURUN İKİ DAKİKA YARGILAYACAĞIM'

Avukat Hatice Can ‘’Bütün itirazlara rağmen SEGBİS’i açıyorsunuz. Biz yargılamanın gereği olarak maddi gerçekliğin ortaya konulması için ifade alınırken ve mütaala okunurken yüz yüze olunması gerektiğini itirazlarımızda belirtik ancak heyet bunlara rağmen SEGBİS’i  açmıştır. Bu şekilde siz sanığı adaletten kaçırıyorsunuz’’  dedi

Bütün itirazlara rağmen SEGBİS’le ifade alınması konusunda avukatlardan itiraz sesleri yükselince yargıcın ‘’durun 2 dakika yargılayacağım’’ demesi avukatları şaşırttı. Avukatlar heyetin SEGBİS’te ısrar etmesinin ‘’Siz bu usulleri uygulayarak sanığın 5 sene altında ceza alacağını açıkça ifade ettiniz çünkü kanun SEGBİS yönteminin 5 yıl ve ya daha az yargılama gerektiren suçlarda kullanılacağını belirtmiş’’ dediler.

‘DEVLET ÖLDÜRDÜ DEVLET YARGILIYOR’

Avukatların ardından Cömert ailesi söz aldı. Anne Hatice Cömert, “İlacım cebimde 1300 km geldim. Hatay’da mahkeme yok mu?” diye sordu. Abdullah Cömert’in resmini gösteren anne Cömert, “Bakın bu çocuk ne yaptı” diye sordu.  Abi Zafer Cömert ise, “Biz 14 saat yoldan adalet aramaya geldik minibüsle. Adalet arıyoruz. Yalnız görüyoruz ki siz de sanığın tarafındasınız. Zaten kardeşimi öldüren devlet, yargılayan da devlet. Sizde devlet memurusunuz. ‘Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz’ sloganını attık. Şimdi size soruyorum” dedi.

HAKİMDEN İLGİNÇ UYAP GEREKÇESİ

Ailenin ardından avukat Ömer Kavilli tutanağın  UYAP üzerinden yazılmasını istedi. Ancak mahkeme “UYAP’tan takip etmeniz zor olur diye word’dan yazıyoruz” diye yanıt verdi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler yaşandı.

Daha sonra reddi hakim talebine ilişkin müzakereye çekilen heyet, avukatların reddi hakim talebini yazılı olarak bildirmeleri için ek süre verilmesine ve davadaki güvenlik önlemlerinin arttırılması için Cumhuriyet başsavcılığına yazı yazılmasına karar verdi. Duruşma, 3 şubat tarihine ertelendi.

HERKES ORADAYDI

Duruşmaya Cömert ailesinin yanı sıra Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz ve annesi Emel Korkmaz, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş’ın babası, Ali Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, CHP Milletvekilleri Melda Onur, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Mahmut Tanal, Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, TTB Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen ve İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi izledi.

ADALET HALA KAF DAĞI'NIN ARDINDA

Balıkesir 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 4,5 saat süren duruşmanın ardından adliye önünde bekleyen kalabalığa seslenen anne Hatice Cömert, kendisine destek verenlere teşekkür etti. Anne Hatice, baba Edip Cömert ve üç kardeşe CHP Balıkesir milletvekili Namık Havutça, CHP Hatay milletvekili Refik Eryılmaz ve avukat Hatice Can eşlik etti.
Kalabalığa seslenen acılı anne, yaşlı ve hasta olduğunu belirterek, kendisini bin 300 km sürüklediklerini bildirdi. Destek için kalabalığa teşekkür eden anne, "Sevgili ve değerli dostlar. Güzel insanlar. Gelen herkese çok teşekkür ederim. Ayağınıza sağlık. Bu acıyı Allah kimseye göstermesin. Ne size ne de çocuklarınıza. Abdullah'ın davası için Antakya'dan buraya geldik. Bizi bin 300 km sürüklediler. Ben yaşlı ve hasta bir kadınım. Bu katilden hesap soracağım. A.K. Allah seni kahretsin. Benim oğlum sana ne yaptı? Benim oğlum ve diğerleri şerefi ve namusuyla öldü. Ama siz A.K., Recep Erdoğan, hakim, savcı ve emniyet müdürleri adaletsiz. Bu katile kim emir ve cesaret verdiyse Allah belasını versin. Benim oğlum ne yaptı? Bir şey yapmadı." şeklinde konuştu.

Cömert ailesinin avukatı Hatice Can ise olası kast ile adam öldürmenin cezasının TCK'ya göre 20 ile 25 yıla kadar hapis olduğunu belirterek, "Buna rağmen sanık dışarıda gezinmekte, SEGBİS sistemiyle ifade verilerek buraya getirilmemektedir. Tutuklanmaya ilişkin istemlerimiz de şimdiye kadar reddedilmiştir. Nakle yönelik itirazlarımız da reddedilmişti. Evet, biz adaleti acaba nerede arayacağız? Bu aile ve tüm kamuoyu adaleti nerede arayacak? Bugün de adalet arayışımız bir engellemeyle karşılaştı ve ne yazık ki en sonunda avukatlar olarak mahkemeden reddi hakim talebinde bulunduk. Yargılanma bu nedenle bu konuda karar verilmek üzere ertelendi. Yani, adalet hala Kaf Dağı’nın ardında. Öyle görünüyor. Biz adalete ulaşmak için mücadelemize devam edeceğiz. Tüm kamu görevlilerinin sanık olduğu, devlet erkini kullanan acımasızca ve taraflı bir şekilde, hatta kasten öldüren sanıkların peşini bırakmayacağız. Yargılamaları sonuna kadar götüreceğiz." ifadelerini kullandı.