31 Ekim 2014 01:09

Cinayetler hep ‘hesapsız’ kaldı

Karaman’a giden Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar hep aynı açıklamaları yaptılar: “Varsa bir ihmal bulunur hesabı sorulur.” Karaman’dan önce yaşanan kitlesel iş cinayetlerinde de aynı sözler söylenmişti. AKP iktidarları döneminde ölen işçi sayısı 14 bine yaklaştı ancak bu cinayetlerin hepsi “hesapsız” kaldı, hiçbir patron cezalandırılmadı. İşte kamuoyunda çok tartışılan iş cinayetleri ve mahkeme süreçleri:

Paylaş

Karaman’a giden Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar hep aynı açıklamaları yaptılar: “Varsa bir ihmal bulunur hesabı sorulur.” Karaman’dan önce yaşanan kitlesel iş cinayetlerinde de aynı sözler söylenmişti. AKP iktidarları döneminde ölen işçi sayısı 14 bine yaklaştı ancak bu cinayetlerin hepsi “hesapsız” kaldı, hiçbir patron cezalandırılmadı. İşte kamuoyunda çok tartışılan iş cinayetleri ve mahkeme süreçleri:

TERSANELER

İstanbul’da bulunan Tuzla tersaneler bölgesi, bir dönem adı iş cinayetleriyle en fazla anılan yerler arasındaydı. 24 Ağustos 2008’de Tuzla Tersaneler Bölgesinde bulunan Gisan Tersanesindeki filika denemesinde, kum torbası yerine işçiler kullanıldı, 3 işçi boğularak öldü. Ölen işçinin köpekler parçalamasın diye vinçle asılmasından, denize düşerek ölen işçinin şans eseri 8 ay sonra bulunmasına kadar birbirinden skandal iş cinayetleri yaşandı. Ancak şimdiye kadar hiçbir tersane patronu ceza almadı.

MARMARA PARK AVM

İstanbul Esenyurt’ta, 11 Mart 2012’de Marmara Park AVM inşaatı şantiyesinde bulunan çadırda yangın çıktı. Yangın bir anda yayıldı ve 11 işçi yanarak can verdi. Geçen süreye karşın kimse ceza almadığı gibi bilirkişi raporu işçileri suçlu gösterdi. İşçiler, sünger yatakları şeflerinden aldıkları talimatla ranzaya dizerek can güvenliklerini tehlikeye attıkları için tali kusurlu bulundu. Marmara Park AVM Sahibi Andreas Michael Hohlmann ve onun taşeronu Kayı İnşaat yönetimi ise kusurlu bulunmadı. Bilirkişi raporunun yenilenmesi talebi ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

DAVUTPAŞA

Zeytinburnu Davutpaşa’da, 31 Ocak 2008’de maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı. Davası ise ancak 2010’da başladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın bilirkişi raporunda sorumluluğu tespit edilmesine rağmen dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler izin vermediği için yargılanamadı. İkinci bilirkişi raporunda ise Zeytinburnu Belediye Başkanı, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına il müdürü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumlu tutulmadı. Mahkeme bilirkişi raporuna ailelerin ve avukatlarının itirazlarını kabul etmedi. Dava sonucunda aralarında Zeytinburnu Belediyesi görevlilerinin de bulunduğu 7 sanık 2 ila 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırıldı. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın da aralarında bulunduğu 3 kişi ise beraat etti. Asıl suçluların serbest bırakıldığını belirten aileler temyize başvurdu.

TORUN CENTER

Torun Center inşaatında 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör faciası sonrası ifadeleri alınan işçiler, “iş aksamasın” denilerek asansör arızalarına geçici çözümler getirildiğini, Torunlar patronlarının da bunu bildiğini söyledi. Tanıklardan Asansör Operatörü Emrah Acar, Proje Müdürü Murat Aytimur, şirket sahiplerinden Mehmet Torun, Emre Torun ve Aziz Torun’un asansör arızalarından haberdar oldukları, hatta Emre Torun’un asansöre güvenmediğinden dolayı inşaat teftişlerini yaparken merdivenleri kullandığını dile getirdi.buna rağmen iddianame hazırlayan savcılık, Torunlar İnşaatın patronları hakkında takipsizlik kararı verdi.

SOMA

Soma AŞ’ye bağlı Eynez Maden Ocağında 13 Mayıs 2014’te meydana gelen faciada 301 işçi can verdi. Yapılan incelemelerde karbonmonoksit için tehlike sınırı 50 p olduğu halde katliamın yaşandığı gün 500’ün üzerine yükseldiği ancak yine de üretimin devam ettirildiği ortaya çıktı. Açılan davada Patron Alp Gürkan tutuksuz yargılanmaya başladı. Katliamdan önce madende inceleme yapıp olur raporu veren iş müfettişlerinin yargılanmasına hükümet tarafından izin verilmedi. Dava sürüncemeye bırakılırken, madenler gerekli önlemler alınmadan açıldı. Gürkan’ın sahibi olduğu Soma AŞ’ye bağlı Işıklar ocağında, alelacele yapılan teftişle üretime olur verildi. Ocak açılır açılmaz yangın çıktı, işçiler faciadan son anda kurtuldu. Patrona dokunan yine olmadı.

ZONGULDAK

20 Mayıs 2010’da Zonguldak Karadon Madeni’nde yaşanan grizu patlamasında 30 maden işçisi hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı. 1 yıl süren soruşturmanın ardından TTK ve taşeron şirket Yapı-Tek’ten 26 kişi hakkında dava açıldı. Faciada “kusurları” olduğu iddiasıyla yargılanan şirket yöneticisi, şantiye şefi, iş güvenliği uzmanı, TTK Karadon Müessese Müdürü, iş güvenliği başmühendisi, uzaktan gaz izleme istasyonu görevlileri hakkında 15 yıla kadar hapis cezaları istendi. Hâlâ süren davada beş kez bilirkişi raporu hazırlanırken raporların kiminde kusurların sorumluları dahi saptanamadı. Ayrıca dava sürerken sanıklardan İsmail Güner, Karadon Maden İşletmeleri İşletme Müdürlüğü’nden Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Yardımcılığına getirildi. Davada tutuklu sanık bulunmuyor.

OSTİM-İVEDİK

OSTİM ve İvedik Sanayi bölgelerinde 3 Şubat 2011’de meydana gelen patlamalarda 20 işçi can verdi. İş cinayetiyle ilgili açılan davada şimdiye kadar 23 duruşma yapılı. Dava sonuçlanmadığı gibi, “makul süreyi yattıkları” iddiasıyla tutuklu sanıkların da hepsi bırakıldı. Denetim yapmayan resmi kurumlar hakkında dava açılması talebi de reddedildi. Geçen sürede tek adım atılmazken, 27 Ekim 2014’te bir patlama daha oldu ve bir işçi can verdi.

GÜLLÜK DAVASI

Muğla Milas’ta atık su arıtma tesisinde 17 Haziran 2013’de 7 metre derinliğindeki deponun bakımı sırasında 7 işçi metan gazından etkilenerek yaşamını kaybetti. Savcılık halen dava açmak için bilirkişi raporlarının tamamlanmasını bekliyor.

ERZURUM AŞKALE TEDAŞ

Karasu-2 HES’in göletinden geçen enerji nakil hattındaki arızayı gidermek için 3 Nisan 2012’de deniz bisikletiyle yola çıkarılan 5 işçi, aracın, buzla kaplı gölette  alabora olması sonucu hayatını kaybetti. Olaydan 2 gün sonra cesetleri bulunan işçilerin 3 saat boyunca buz kütlelerine tutunarak kurtarılmayı bekledikleri anlaşıldı. Olaydan sonra şirketin İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt tutuklandı, ancak personelin arızayı gidermeye kendi inisiyatifleri ile gittikleri iddiasıyla 25 gün sonra serbest bırakıldı. 6 kişi hakkında açılan davada üçüncü kez bilirkişi raporu hazırlandı. Son raporda işçiler ikinci derecede kusurlu gösterildi.

VE DİĞERLERİ...

* 24 Şubat 2012’de Adana’nın Kozan ilçesinde baraj inşaatında, baraja erken su toplatıldığı için barajın kapağı koptu, 10 işçi sel sularına kapılarak öldü.
* 6 Şubat 2011 Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan Termik Santralinin Çöllolar maden sahasında 2’si mühendis 11 kişi toprak altında kaldı. 9 işçinin cesedi o günden bugüne hâlâ toprak altında.
* 10 Aralık 2009’da Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte 19 işçi hayatını kaybetti.
* 29 Aralık 2005’te Bursa’da çalıştıkları fabrikanın kapıları üzerine kilitli olduğu için çıkan yangında dışarı çıkamayan biri hamile 5 kadın işçi yanarak öldü.
* 2009 Eylülü’nde İstanbul İkitelli-Halkalı sapağında, tekstil atölyesi çalışanlarını taşıyan ve servis koşullarına uygunsuz olan bir minibüs, sel suları arasında mahsur kaldı. 8 kadın işçi hayatını kaybetti.
* 25 Şubat 2010’da Balıkesir-Dursunbey ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada, 13 işçi yaşamını yitirdi.
* 20 Mart 2008’de Maraş-Andırın’da, hidroelektrik santralde meydana gelen kazada 4 işçi öldü...
Bu iş cinayetleri sonrası açılan davaların hiçbirinde patronlar ceza almadı. İşçi yakınlarının adalet talebi karşılanmadı.

CİNAYETLERDEN SORUMLULAR

Yrd. Doç. Nilgün Tunçan Ongan, Hükümetin de daha önce başbakan olan Cumhurbaşkanının da iş cinayetlerinden sorumlu olduğunu söyledi. Muhalefetin madenler konusunda patronların direnişini engellemek için alınmasını istediği önlemlerin AKP’lilerin oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Ongan, Çalışma Bakanının yaptığı açıklamaya dikkat çekti: “Tarihi bir itiraftır. Kapanması gereken ocakları kapatamıyoruz, araya hatırlı kişiler giriyor diyor. Üstelik bu sadece iş cinayetlerinin değil, bugüne kadar hükümete isnat edilen yolsuzluğun ve hırsızlığın da itirafı mahiyetindedir.” Madenlerde kamulaştırılma, taşeronun kaldırılması gibi yöntemlerle piyasaya ucuz emek üzerinden eklemleme politikalarından vazgeçilmediği sürece ölümlerin devam edeceğini vurgulayan Ongan, “Bu cinayetler kapitalizmin işleyişi kuralları çerçevesinde işlenmiştir. Ancak hükümet bu kuralları bile zorlamaktadır. İnsan canına rağmen kâr, bunun da en uç sınırlarında politika götürülmektedir” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Arkadaşlarım gözümün önünden gitmiyor

SONRAKİ HABER

Kömür çıksın tatsızlık çıkmasın!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...