29 Ekim 2014 19:46

Validebağ korusunun kısaltılmış tarihi

Validebağ Korusu 354 bin metrekare alanıyla Karaca Ahmet Mezarlığından sonra İstanbul’un Anadolu yakasında kent içindeki ikinci büyük yeşil alanı. Sennur Sezer korunun tarihini yazdı.

Paylaş

Sennur SEZER

Osmanlı Döneminin devletlileri Çamlıca ve yöresine ciğerleri zayıflayınca rağbet etmişlerdir. III. Selim de annesi Mihrişah Sultan için Çamlıca eteklerinde bir bağ köşkü yaptırdı. Sultan Abdülmecid tahta geçtiğinde o da  yapıyı kendi annesi Bezmialem Valide Sultan’a hediye etti. Bezmialem Valide Sultan; köşkün çevresini yurt içinden ve yurt dışından getirttiği bitki çeşitleriyle bezedi. Ölümünden sonra Validebağ arazisi Altunizade ailesinin mülkiyetine geçti. Altunizade İsmail Zühtü Paşa, altmış dört gemisi olan ve Mısır ile kereste ticareti yapan bir ailenin üyesidir. Paşa, 1860 yılında Valdebağ’a göz alıcı bir köşk yaptırır. Sonra da köşkü, beğenen Sultan Abdülaziz’e armağan eder. 1853 yılında, Sultan Abdülaziz o beğendiği köşkü yıktırıp günümüzdeki yapıyı inşa ettirir ve annesi Pertevniyal Valide Sultan’a armağan eder kendine de bir av köşkü yaptırır. Yapı, 1863 yıllarında Adile Sultan’a yazlık saray olarak verilir. Adile Sultan’ın ölümünden sonra yapıya, Sultan Reşad’ın üçüncü eşi Darrüalem Kadın yerleşir, o da 1909’da ölünce yapı bir süre boş kalır. I. Dünya savaşı yıllarında kız öğrenciler için Darül Eytam (Yetimler Yurdu) olarak düzenlenir ve Maarif Vekaletine bağlanır.
Yetimler Yurdu 1924’te “Şehir Yatı Mektebi”ne 1927’de Eğitim Bakanlığı Prevantoryumuna dönüştürülür. 1973’de Öğretmen Hastanesi açılınca bina boş kalır.
1976 tarihli krokide Validebağ Korusu’nun alanı 354 bin 76 metrekaredir. 1980 yılına kadar arazinin bir bölümünde meyve, sebze, tahıl yetiştirilmekte  kümes hayvanları ve inek beslenmekte, gelir elde edilerek binanın gereksinimleri karşılanmaktadır. 1980 yılında döner sermaye ortadan kaldırılınca arazi sahipsiz, bakımsız kalır.
1980’lerin başlarında nazım planlarda yeşil alan olarak görülen ve kamulaştırılarak Öğretmenlerevi Hastanesi alanına eklenmesi gereken alanda plan değişiklikleri yapılarak Validebağ Sitesi inşa edilir. Binada 1991’de Öğretmenevi ve Kültür Merkezi düzenlenir.
1986 yılında Validebağ Korusu’nun leyleklerin konakladığı bölümünün Marmara Üniversitesine tahsisi onaylanır. (Doğal Hayatı Koruma çalışmaları çerçevesinde leylekler de soyu tehlike altında olan varlıklar kategorisine alınmıştı.)
1990 yılında Haydarpaşa Lisesi açılır.
1997 yılında Üsküdar Belediyesinin bu alan üzerinde yapılaşma girişimleri mahkeme kararıyla durdurulur.
1998 yılında Haydarpaşa Lisesi bir futbol sahası büyüklüğündeki alanda hafriyat yapar ve doğal bitki yapısını yok eder.
1998 yılında Milli Eğitim Bakanlığı eski ahırların bulunduğu alana izci evi inşa ederek üst giriş kapısından buraya araba geçiş yolu yapar.
1998 Ekim ayı sonlarında Acıbadem, Koşuyolu, Altunizade ve Barbaros Mahalleleri sakinlerinden oluşan bir grup gönüllü vatandaş 6 Aralık 1998 tarihinde geniş katılımlı bir toplantı yapar.
11 Kasım 1998 tarih ve 73 sayılı Üsküdar Belediye Meclisi kararıyla Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu plan değişiklikleri 1/1000 ölçekli planlara işlenir ve altına “Kamuya terki yapılacak alanların-12 bin metrekarelik kısım-terki yapılmadan hiçbir uygulama yapılamaz” plan notu düşülür.
25 Aralık 1998 tarihinde  korunun tarihi dokusunun korunması için 6 bin imzalı dilekçe Büyükşehir Belediyesine elden verilir.
5 Ocak 1998 tarihinde 3 No’lu Koruma Kurulu Raportörü Validebağ Korusu’nu yerinde görerek tarihi dokudaki müdahale ve  bozulmaları saptar.

VALİDEBAĞ İÇİN MÜCADELENIN TARİHİ  

Validebağ Korusu, İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, 16 Şubat 1999’da SİT alanı kapsamına alındı. Koru 1990’ların ortasından beri yapılaşmaya açılmaya çalışılıyor.  
 Üsküdar Belediye Başkan Hilmi Türkmen’in 30 Mart yerel seçimleri öncesinde açıkladığı projeleri arasında Validebağ Korusu’na da yer vermiş, doğal yeşil alanı parka dönüştüreceğini belirtmişti.
Validebağ Gönüllüleri koruda yapılan çalışmaları izleyebilmek ve hukuksuz uygulamaları belirleyebilmek için koruda nöbet tutuyor.

ÖNCEKİ HABER

Gülfer Akkaya'ya mektup

SONRAKİ HABER

DT’deki depremin adı: TÜSAK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...