Yüzündeki gülümsemeyle kaldı hafızamda…

Burak ŞEFKAT*

Bir insan sürekli güler mi demeyin Selahaddin Adın sürekli gülerdi. Mersin Emek Gençliği saflarında mücadele eden 18 yaşındaki Selahaddin Adın yüzündeki gülümsemeyle kaldı hafızamda… Bugün 7’den 70’e binlerce insan genç bir sınıf devrimcisini omuzlarında taşıdı. Tıpkı onun gibi esmer tenli, emekçi, dili yasak binler tarafından... Yüzlerce anne, baba, aynı yaşta Kürt genci, halkının yiğit evladı Selahaddin’i bağrına bastı. Selahaddin Rojava’da IŞİD’le girdiği çatışmada yaşamını yitirdi. Emek Gençliği Üyesi Selahaddin Adın (Bager Grafolekt) geçtiğimiz yıl liseden mezun oldu. Emekçi bir ailenin çocuğuydu, bir yandan parti saflarında mücadele ederken bir yandan da ailesine katkı sunmak için bir cafede çalışıyordu. Yani genç bir militan işçiydi Selahaddin… Aslen Mardinli olan Selahaddin Adın, Kürtçeye özel bir önem verirdi. Parti bildirilerini Kürtçe yazdı. Erdal Eren anmasının sunumunu Kürtçe yaptı. Mahallede gazete dağıtırken emekçilere kendi dilinden seslendi. Yoldaştı Selahaddin, sıkı sıkıya bağlıydı partisine çalışmadığı, okulda olmadığı her anda onu partinin bir faaliyetinde görmeniz mümkündü. Gitti, görüşürüz demeden, ölümün üstüne gitti Selahaddin. IŞİD’in barbar saldırılarına Türkiye’nin baskı politikalarına 18 yaşında devrimci bir karşı koyuşla gitti savaşmaya…
Ardına bakmadı, duraksamadı, haber de eylemedi kimseye, yoktu çünkü zamanı. Düşman katlediyordu akrabalarını, köylüsünü, dostlarını, sınıf kardeşlerini. O halde vakit yoktu, yürümeliydi düşmanın üstüne nasıl haziran direnişinde sokaklar onu çağırmışsa, şimdi de aynı çağrı Kobanê’den gelmişti ve Selahaddin bu çağrıyı da yanıtsız bırakmadı.
Selahaddin Adın barbarlığın yeni adı IŞİD güçleriyle girdiği çatışmada yaşamını kaybetti. Birçok şey yazılabilir onun için genç yaşında ölümün üstüne yürüyenlerin ardından yazıldığı gibi. Selahaddin Adın, Erdal Eren’in, Deniz Gezmiş’in, Suphi Nejat Ağırnaslı’nın ve Arîn Mirkan’ın geçtiğimiz haftalarda katledilen Mert Değirmenci’nin yoldaşıdır. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kavgası verenlerin yoldaşıdır.
Yalnızca acı değil elbet hissettiğim, böyle bir yoldaşa sahip olmanın övüncünü de yaşıyorum. Selahaddinlerle süren zincirin halkası olmak bir sorumluluktur. Kokuşmuş düzenin paramparça edilmesi ve bütün pisliğin süpürülüp atılması, boynumuzun borcudur. Selahaddin Adın yoldaş ve bütün yoldaşlarımıza verilmiş sözümüzdür.
Rojava ve Şengal’de Kürt, Êzîdî, Alevi, Hıristiyan, Türkmen... Bölgenin her milliyet ve inancından halklara saldıran IŞİD barbarlığına ve bu barbarlığı destekleyen AKP Hükümeti, emperyalizm ve bölge gericiliğine duyduğu öfkeyle ve halklarımızın demokratik geleceğini savunmak için Rojava’da savaşmaya giden Selahaddin yoldaş yüzündeki gülümsemeyle kaldı hafızamda…
Bizden önceki devrimci birikimi ve mirası her zaman ve her damlasında sahiplendik. Bu ülkede geçmişten bugüne devrimcilik adına büyük yiğitlikler gösterildi, çok büyük fedakarlıklar yapıldı, biz bu gerçeğin hep bilincinde olduk ve bu mirası hep sahiplendik. Geçmiş kuşakların ortaya koyduğu sayısız fedakarlıklar boşa gitmeyecektir, zira partimiz bütün bu birikimin temsilcisi, güvencesi ve geleceğe taşıyıcısıdır.
Genç yaşına rağmen mücadelenin içinde yer almış layıkıyla yerine getirmiş bir yoldaş olarak Selahaddin Adın ve diğer komünist devrimci yoldaşlarımızı da mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz.

*Emek Partisi Tarsus İlçe Başkanı