23 Ekim 2014 17:16

Üniversitelerde baskı ve hukuksuzluk giderek artıyor!

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, üniversitelerde soruşturma, sürgün, işten çıkarma, mobbing, kadro vermeme gibi uygulamaların hızla arttığını belirterek; “Bilim insanlarının insan-toplum-doğa yararına çalışmalar yapması ve bunu toplumla paylaşmaları her fırsatta engellenmekte; üniversiteler, üniversite olmaktan giderek uzaklaştırılmaktadır!” dedi.

Üniversitelerde baskı ve hukuksuzluk giderek artıyor!
Paylaş

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, üniversitelerde soruşturma, sürgün, işten çıkarma, mobbing, kadro vermeme gibi uygulamaların hızla arttığını belirterek; “Bilim insanlarının insan-toplum-doğa yararına çalışmalar yapması ve bunu toplumla paylaşmaları her fırsatta engellenmekte; üniversiteler, üniversite olmaktan giderek uzaklaştırılmaktadır!” dedi.

İTÜ rektörlüğünün işe iade edilmeleri yönündeki karara rağmen asistanları işe almamasını, Çorum Hitit Üniversitesindeki Oya Yağcı’nın imzasız bir mektupla işine son verilmesini, Hacettepe Üniversitesindeki yüzü aşkın kişinin fişlenmesini,     Mersin Toros Üniversitesi yönetimi tarafından, İİBF Dekanı Prof. Dr. Süleyman Türkel’in kadın bir öğretim üyesine küfür ettiğini duyuran Öğretim Üyesi Nevra Akdemir’i işten atmasını örnek gösteren Karaca şunları söyledi; “Ayrıca üniversite yönetimleri,  polise olağanüstü yetkilerin verilmesinin tartışıldığı bu günlerde, polisi üniversiteye çağırarak  şiddete davetiye çıkarmakta oldukça hünerli davranmaktadırlar.  İstanbul Üniversitesi`nde çivili sopalarla öğrencilere saldıran IŞİD destekçileri ellerini kollarını sallayarak gezerken, saldırıya maruz kalan ya da olayla ilgisi bulunmayan öğrenciler, dersliklere kadar giren polis tarafından, üstelik fakülte yönetiminin odası önünde dövülerek gözaltına alınmıştır.  Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi`nde yaşananlar ise tüm üniversitelere dönük bir tehdidin en açık ifadesi olmuştur. Ankara Üniversitesi Rektörü, üniversite kavramından bihaber olarak polisin yerleşkeye ve fakülte içlerine kadar girmesini istemiştir. Fakülte içine, dersliklere, ve kütüphanelere kadar giren polis, öğrencilerini ve üniversiteyi üniversite yapan değerleri korumaya çalışan araştırma görevlisi üyelerimizi ve çok sayıda öğrenciyi darp ederek gözaltına almıştır. Bir üniversite rektörünün, üniversite öğretim elemanlarını ve öğrencilerini gözü dönmüş polis şiddetine terk etmesi durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Tüm bunlara ek olarak doğrudan İl Emniyet Müdürlüklerinin talimatıyla, “ihtiyaç dâhilinde görevlendirme” (13/b–4) bahanesi altında kimi idari personelin de sürgün edildiği örnekler yaygınlaşmaktadır.”

Hukuksuzluğun, keyfiliğin, polisin olduğu bir üniversitede akademik özgürlüklerin ve bilimin sözünün edilebilmesi bile bir hayal olduğunu vurgulayan Karaca; “En temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, psikolojik yıldırma uygulamalarının ve işten atma tehditlerinin tavan yaptığı bir dönemde, üniversiteyi savunmak için örgütlenmek ve ortak bir mücadele yürütmek zorundayız! Üniversiteleri üniversite olmaktan çıkaran politikalara karşı insan-toplum-doğa yararına üniversite mücadelemizi güçlendirecek, ulusal ve uluslar arası alanda her türlü adımı atacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!” dedi. (ANKARA)

 

ÖNCEKİ HABER

Van depreminde yaşamını yitirenler anıldı

SONRAKİ HABER

Cinsel sağlık sempozyumu Ankara’da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...