21 Ekim 2014 07:17

'Hırsızlar dururken dayanışma yargılanamaz'

Taksim Dayanışması üyelerinin Gezi direnişinde örgüt kurmak ve izinsiz gösteri yapmaktan yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, Dayanışma “Hırsızlar, katiller dururken Taksim Dayanışması yargılanamaz” dedi.

\'Hırsızlar dururken dayanışma yargılanamaz\'
Paylaş

Arif KOŞAR
İstanbul


Taksim Dayanışması üyelerinin Gezi direnişinde örgüt kurmak ve izinsiz gösteri yapmaktan yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, Dayanışma “Hırsızlar, katiller dururken Taksim Dayanışması yargılanamaz” dedi.

Duruşma, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’ndaki 33. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Davada; Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, İstanbul Tabip Odası Eski Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek ve HDK Üyesi Haluk Ağabeyoğlu “örgüt kurmak ve yönetmek”, 21 sanık izinsiz gösteri ve polise mukavemetten olmak üzere toplam 26 kişi yargılanıyor. Savunmaların alınmaya devam edildiği duruşmada, sanık avukatları beraat talep ederken; mahkeme bazı sanıkların dinlenmediği gerekçesiyle davayı 20 Ocak 2015 tarihine erteledi.

DEMOKRATİK HAK KULLANIMI

Duruşmada Avukat Turgut Kazan barışçıl toplantılara çağrının suç oluşturmadığını, toplantının belirlenen yerlerle sınırlanamayacağını ve ifade özgürlüğünün Anayasal bir hak olduğunu belirtti. Avukat Kazan sanıkların yargılandığı TCK’nın 220/1 maddesinde geçen “Örgüt kurma” ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1 ve 34/1 maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi. Taksim Dayanışma Platformu üyelerine, olayların yıldönümü için açılan soruşturmada “demokratik hak” kullanıldığı görüşüyle takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Kazan, yargılamanın bir an önce bitirilmesi ve sanıklara beraat kararı verilmesini talep etti. Avukat Yıldız İmrek de duruşmanın yapıldığı salonun yetersiz olduğunu, bunun da aleniyet ilkesine aykırı olduğunu belirtti.

GEZİ ALERJİSİNİN DAVASI

Çok sayıda avukatın katıldığı duruşmada genel fikir; davanın hükümetin Gezi alerjisinden yola çıkarak açıldığı yönünde. Zaten Gezi direnişine ilişkin “dış güçlerin oyunu”, “Türkiye’nin istikrarını bozmak isteyen terör örgütlerinin işi”, hatta “faiz lobisinin müdahalesi” gibi hükümet yorumları; iddianamenin ruhuna damgasını vurmuş durumda. Bu nedenle iddianame, iddianameye dayanarak görülen dava ve hatta duruşmada kaybedilen vaktin “gayri meşru” olduğu avukatlarca vurgulandı.

İddianamede illegal bir örgüt olduğu ifade edilen Taksim Dayanışması, yüze yakın oda, sendika, siyasi parti ve derneğin bir araya gelerek oluşturdukları, temsilcilerin zamanın başbakanı Erdoğan ile görüşme yaptığı bir platform... Çok sayıda farklı yapının bir araya geldiği, farklı siyasi yaklaşımları olan insanların temsilciliklerini yaptığı bir platformun illegal bir örgüt olduğu iddiası ciddiyetten oldukça uzak. Avukatlar da “yasadışı örgüt” iddiasını uluslararası görüşmelerde kimseye anlatamadıklarından, yetkililerin insan aklını zorlayan bu yorumları anlayamadıklarından yakınıyor.

KAZAN: EMİN OLAMIYORUM

Bu açıdan dava; hükümetin güncel politikasında önemli bir yer tutan Gezi direnişini darbe girişimi olarak tanımlayan politik hatla uyumlu. Sadece “izinsiz eylem yapmak” suçlaması da yeterli görülmediğinden “örgüt kurma” iddiası da ‘mecburen’ eklenmiş. Duruşmada söz alan Avukat Arzu Becerik, bu davalarla; demokratik eylemlerin ‘suç’ olarak gösterildiğini, bu eylemlere katılanlarının lekelendiğini kaydetti. “Yapılan yürüyüş demokratik bir haktır, tersine engellenmesi bir hak ihlalidir. Bu davadan ceza çıkmayacak bile olsa; bu prosedürün kendisi hukuka aykırıdır. Eylemin barışçıllığı konusunda tereddütler oluşturulmaya çalışılıyor.” Davanın geleceği hakkında Avukat Turgut Kazan’ın değerlendirmesi de çarpıcı: “Ben yolsuzluk soruşturmalarının ‘üstü kesinlikle kapatılamaz’ demiştim. Yanılmışım. Bu davadan normalde ceza almak mümkün değil ama emin olamıyorum.”

MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Duruşmanın ardından adliyenin karşısındaki alanda açıklama yapan Mücella Yapıcı şunları söyledi: “Bütün evrensel ve ulusal hukuk kurallarının alt üst edildiği bir devirde Taksim Dayanışması’nın da davası Türkiye’deki hukuk ve ceza anlayışını, özellikle hırsızlığın, katillerin, hırsızların aklandığı, hırsızlığa takipsizlik kararları verildiği, göz göre göre demokratik haklarını kullanan Ethem’in katilinin 7 yıl aldığı ve onun ailesinin yargılandığı bir Türkiye’de, böyle bir duruşmadan sonra size seslenmek hepimizin adına gerçekten bir utanç vesilesi. Ancak biz hepimiz eminiz ki Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi hiçbir zaman sekteye vurulmayacak, ve bu duruşmalar, bu haksızlıklar, işkenceler, baskılar,  zulümler hiçbirimizi yıldırmayacak.” Duruşma öncesinde yapılan eylemde ise “Hırsızlar, katiller dururken Taksim Dayanışması yargılanamaz” pankartı açıldı.

ÖNCEKİ HABER

Depremin değil ihmalin sarstığı kent

SONRAKİ HABER

Hem sahtekarlık hem işkence

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...