'Gençler ölsün diye yasa mı çıkarılır?'

Hasan AKBAŞ
Ankara

Ankara Keçiören’de polis kurşunuyla yaşamını yitiren 24 yaşındaki Cem Aygün’ün babası İsmet Aygün, polisin yetkilerini genişleten düzenlemeye tepki göstererek, “Bu kadar vurulan genç ve çocuk varken bu Türkiye’de, daha fazla genç ölsün diye düzenleme mi yapılır” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan  10 Ekim’de Trabzon’da yaptığı konuşmada   Kobanê’ye destek eylemlerine katılanları ‘Vandallık’la suçlamış. TBMM’ye polisin yetkilerini genişleten yeni bir düzenleme için adeta talimat vermişti. Bugün TBMM’ye gönderilmesi beklenen yeni düzenlemenin yasalaşması halinde polis, molotof kullanan göstericiye doğrudan ateş edebilecek. Yine sokak eylemlerinde gözaltına alınanlara yönelik suç tanımları genişletilip ceza oranları yükseltilecek, eylemlere katılanların tutuklu yargılanmalarının önü açılacak.

‘KENDİNDEN OLMAYANA ÖLÜM FERMANI’

Tartışma yaratan yeni düzenlemeyi yakınlarını polis kurşunuyla kaybeden ailelerle konuştuk.

Ankara Keçiören’de ‘dur ihtarı’na uymadığı gerekçesiyle öldürülen 24 yaşındaki Cem Aygün’ün babası İsmet Aygün, kendi oğlunu vuran polislerin 11 yıl ceza aldığını ve bunun da indirimler uygulanarak düşürüldüğünü hatırlattı. Baba Aygün, “Bu kadar vurulan genç ve çocuk varken bu Türkiye’de, daha fazla genç ölsün diye düzenleme mi yapılır.  Bu çok düşündürücü bir olay. Neyin mesajını vermek istiyorlar bilemiyorum. Tayyip Erdoğan hani 75 milyonu kucaklayacaktı. Kucaklamıyor. Kendisinden olmayana ölüm fermanı çıkarıyor. Eylemler demokratik hak değil mi? Niye eylem yapanı öldürmek istiyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz. Dökülen kan yeter artık” diye tepki gösterdi.

‘HÜKÜMET KANA DOYMADI MI?​’

İzmir’in Bayraklı ilçesinde, 25 Kasım 2007’de polisin ‘dur ihtarı’na uymadığı gerekçesiyle öldürülen Baran Tursun’un  babası Mehmet Tursun, oğlunun vurulmasında sorumluluğu bulunan polislerin delilleri kararttığını ve bu polislere Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nun (PVSK) verdiği yetkiler sonucu cezasızlık uygulandığını söyledi. Tursun, “Şüphelinin polis olduğu ölümlerin acısını ve profesyonelce tasarlanan cezasızlığın süreçlerini vücudunun her bir hücresinde hisseden, dolayısıyla polis tarafından yaşatılan acıları asla ve asla dinmeyecek anaların, babaların ve kardeşlerin sürece dair yaşadıkları trajedilerine, feryatlarına, sorunlarına kulak verilmesini ve bu acılı ailelerin acılarına ortak olunmasını beklediğimiz bir sırada, polisin olağanlaşan öldürücü gücüne yasalarla yeni katkılar sunmaya çalışılmaktadır. Soruyoruz; hükümet kana doymadı mı” diyerek tepki gösterdi.

İHD: BU DÜZENLEME SAVAŞ HAZIRLIĞI İZLENİMİ VERİYOR

Konuyla ilgili konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Sekreteri İsmail Boyraz da, “Basına yansıdığı kadarıyla yapılmak istenen düzenlemeler, Türkiye’nin bir savaşa hazırlandığı izlenimi yaratmaktadır” şeklinde değerlendirdi. Mevcut yasal düzenlemelerde de güvenlik güçlerine çok fazla yetki verildiğini belirten Boyraz,  “Biz insan hakları savunucuları bu yetkilerin bile fazla olduğunu ve kısıtlanması gerektiğini düşünürken, bir de yeni yetkiler vereceğiz demek, bizde savaşa hazırlık çağrışımı yapmaktadır” dedi. Kaygılarının arttığını belirten Boyraz, düzenlemeyi kabul etmediklerini, karşısında olacaklarını söyledi.

2007’DEN BERİ 170 KİŞİ POLİS KURŞUNUYLA ÖLDÜ

Baran Tursun Vakfının verilerine göre, 2007 yılından 7 Ekim 2014 tarihine kadar PVSK’nın değiştirilerek polisin yetkilerinin arttırılmasının ardından toplumsal olaylarda ve sokakta polisin ‘dur ihtarı’na uymadığı gerekçesiyle Türkiye’de en az 170 kişi polis tarafından öldürüldü. www.baransav.com adlı sitede yer alan çetelede yaşamını yitirenlerin çoğunun Kürt olduğu görülüyor. Yine veride ölümlerin büyük bölümü çocuklardan oluşuyor. Çetelede, polisin ara sokaklarda eylemlere yönelik müdahalelerde gelişi güzel müdahale ederek evlerde bulunan çocukların da ölümüne sebebiyet verdiği belirtiliyor.