23 Eylül 2014 06:00

Baba, beslenme kabı aldın mı?

Van'da işten atılan depremzede İŞKUR işçilerinden Revşan Aktı, evrensel okurlarına mektup gönderdi: 'Çocuk işsizlik ne bilmez, para yok bilmez; hele bir gün telefon edip elektrik kesildi demezler mi! Gel de dayan ey Başbakan, ey Cumhurbaşkanı. Ben çocuklarımı okutamıyorum.'

Baba, beslenme kabı aldın mı?
Paylaş

Revşan AKTI
Direnişteki İŞKUR işçisi/Van

Merhaba emeğin sahibi emekçi kardeşlerim. Ben 1969 Van Gevaş ilçesi Anaköyü’de dünyaya geldim. 15 yaşımdayken inşaatlarda sigortasız, güvencesiz çalışmaya başladım. 23 yaşımda evlendim, dört çocuk babasıyım. Elimde çok güzel bir mesleğim vardı; demircilik. Ta ki 2011 yılında 2. yıkıcı deprem yaşanana kadar. İşte o gün benim sonun oldu. Depremde evim yıkıldı. Allah’a şükür çocuklarım kurtuldu. Bu sırada insanlar Van’dan adeta kaçıyorlardı, ama benim evim yıkılmış, işlerim bozulmuş, elde avuçta yok, üç öğrenci okutuyorum... 

Ne yapacağımı düşünürken İŞKUR’un önünden geçtim, geçmez olaydım. Beni güya devlet işe almış. Ben sigortalı, güvenceli iş bulmuşum; heyecanla eve geldim “İş buldum, hem de üniversitede” derken 3 yıl kölelik hayatı yaşamaya başladım 13 Haziran 2014’e kadar. O gün tekrar yıkıldım. İşten çıkarıldım ve işe alınmayacağım. Çocuklar büyümüş, biri üniversitede biri lise 2. sınıf  en küçüğü ilkokul... Borç batağı; ne yapacağım? Büyüğü “Baba dışarıda okuyacağım, beni yakma” diyor; kız, “Baba seneye ben de üniversiteye gideceğim” diyor; ortanacası “ Baba ben dershaneye gitmeden 415 puan almış olarak iyi bir liseye gideceğim” diyor. Hele küçüğü ilkokula yeni başlamış, her gün “Baba ne zaman tekerlekli çantamı alacaksın” diye başımın etini yiyor. 

Çocuk işsizlik ne bilmez, para yok bilmez; hele bir gün telefon edip elektrik kesildi demezler mi! Gel de dayan ey Başbakan, ey Cumhurbaşkanı. Ben çocuklarımı okutamıyorum. Hani sen çocuklarını kolejlerde okutuyorsun ya; ben çocuğuma beslenme kabı ve suluk bile alamıyorum. Hani kişi başı milli hasıla diyorsun ya; bana asgari ücreti bile çok görüyorsun... Sen ayakkabı kutularında para saklarken ben dört çocuk sahibi asgari ücretle çalışan biriyken onu da elimden alıyorsun. Oğlum mimarlık kazanmış, ben onu işsizlik ve yoksulluk yüzünden okutamıyorum. Sizler Türkiye’nin eğitimini beğenmeyip yurt dışında okutuyorsunuz çocuklarınızı. Biz kapısından geçemiyoruz. Bugün küçük çocuğum aramış “Baba beslenme kabı aldın mı, ne zaman geliyorsun?​” diye sorduğunda oturup bir köşede hüngür hüngür ağladım. Vatandaşın çocuğunu bile okutamıyor. Asgari ücreti bile çok gördüğün o vatandaşın 105 gündür eylemde. Şu an Abdi İpekçi Parkı’nda senden haber bekliyoruz. Biz ayrıca bütün emekçi kardeşlerimizden de destek bekliyoruz. Hani adalet mülkün temeli diyorsun ya mülkümüz yok ki adaleti bulalım. Ama er ya da geç adalet yerini bulacak. Yaşadığımız bütün zulümlere karşı yine de güçlü olacağız. Direne direne kazanacağız. 

ÖNCEKİ HABER

Bir kadın da ekmeğinin davasına sahip çıkabilir

SONRAKİ HABER

Yarınki grev, eğitimdeki tüm yanlışlara karşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa