23 Eylül 2014 06:00

Bir kadın da ekmeğinin davasına sahip çıkabilir

13 Haziran’da sözleşmelerinin feshedilen depremzede Van İŞKUR işçilerinin direnişi 100 günü aşkındır devam ediyor. 10 gün önce Van’dan Ankara’ya yürüyerek taleplerini burada seslendireceklerini ve sonuç alana kadar Ankara’da olacaklarını ifade eden 150 işçi arasında tek kadın temsilci Nurcan Ürper...

Bir kadın da ekmeğinin davasına sahip çıkabilir
Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Ankara

13 Haziran’da sözleşmelerinin feshedilen depremzede Van İŞKUR işçilerinin direnişi 100 günü aşkındır devam ediyor. 10 gün önce Van’dan Ankara’ya yürüyerek taleplerini burada seslendireceklerini ve sonuç alana kadar Ankara’da olacaklarını ifade eden 150 işçi arasında tek kadın temsilci Nurcan Ürper. Bu yola çıktığında birçok kadın arkadaşının yanında olduğunu ama yolda çoğunun dönmek zorunda kaldığını dile getiren Nurcan hiç dönmeyi düşünmemiş. “Ekmeğim için mücadele etmeyeceksem niye varım?​” diyen Nurcan direniş sürecini, yolda yaşadıklarını, ailesinden, çevresinden, yola birlikte çıktığı erkek işçilerden ne gibi tepkiler aldığını gazetemize anlattı.

Kilim öğretmenliği yaptığını söyleyen Nurcan işe alındıklarında 6 ay çalışma süresi ile alındıklarını çabalarıyla bunun 9 aya çıkarıldığını üç dönem 9 ay çalışıp 3 ay çıkışlarının verildiğini ifade ediyor. 13 Haziran’da bu sisteme son verildiğini ve herkese kapının gösterildiğini dile getiren Nurcan 14 Haziran’da Van’da oturma eylemlerini başlattıklarını belirterek “Yetkililer sorunlarımızın çözümüne dair bizi hep ümitlendirdiler. Kadro verileceğine dair söylentiler vardı hep ve biz işlerimizi bırakamadık. Çıkışlarımız verildiği zaman oturma eylemlerimizi başlattık. Polis saldırısına uğradık, cop yedik. Ankara’ya gelmeye karar vermeden önce İŞKUR bünyesinde bin işçinin alınacağını öğrendik. Kayıtlı 35 bin işçi vardı. Yani bize verilen sözler havuza atıldı ve biz Ankara’ya gelmeye karar verdik” diyor. Yürüyüşe başladıklarında polis engeli ile karşılaştıklarını ifade eden Nurcan dağlardan, TOKİ kısımlarından Van’dan çıkarak 406 kilometreyi çoğunlukla yürüdüklerini ve yanlarında kimselerin olmadığını vurguluyor. 15 kadınla yola çıktıklarını belirten Nurcan kadınların koşullarının uygun olmamasından dolayı geri döndüğünü söylüyor. “Bir kadın da ekmeğine, davasına sahip çıkabilir. Ben kadın arkadaşlarımın bir kısmından bu yaklaşımı göremedim. Ben diğer arkadaşlarımla birlikte ölümü göze alarak Ankara’ya geldim ve şu an tek hedefimiz işimizle ilgili çözüm olması” diyor.

‘KADINLARIMIZA ÖRNEK OLSUN’

Konuşmamız esnasında duygularının çok karmaşık olduğunu söyleyen Nurcan şunları ekliyor: “İnsanız biz. Çok öfkeliyim, hakaret etsem bana yakışmaz. Gerginliğim var, stresim var. 150 arkadaşla gelen tek kadın benim. Onlar da o enerjiyi bende görüyorlar. Onları sakinleştiriyorum, şimdi ben öfkelenirsem onlar da aynısını yapacak. Biliyorsunuz toplumumuzda kadınlar özgürlüğünü, iradesini ele almış değil. Ben bu yüz gün içinde bunu yaptığımı ve erkek arkadaşlarımda farklı bir algı oluşturduğumu düşünüyorum. Bu kadınlarımıza, toplumumuza bir örnek olsun.”

ANNESİ EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

Ailesinin ne tepki verdiğini sorduğumda bekar olduğunu, bir annesinin olduğunu dile getiren Ürper annesinin kendisine en başından beri destek verdiğini söylüyor. Yola çıktığında annesinin bile haberi olmadığını vurgulayarak annesinin engeli aşıp gideceklerini düşünmediğini belirtiyor. Annesinin her gün arayıp nasıl olduğunu sorduğunu dile getiriyor ve “Annem benim en büyük destekçim” diyor. “Günümüzde kadına baskılar çok yüksek. Birçok arkadaşım evli, çocuklu ya da eşlerinden ayrılmış. Şiddet görüyorlar, sıkıntı yaşıyorlar. Aslında hayatı kuran erkekler değil, kadınlar” diyen Nurcan, erkek arkadaşlarının ilk başlarda “Bu kadın kim, gitsin buradan” dediklerini dile getiriyor. “Kadındır gitsin, evinde otursun, aramızda ne işi var” diyen erkeklere karşı ya onlarla ya yalnız mücadelesinde kararlılık göstereceğini söyleyerek erkek arkadaşlarıyla konuştuğunu ve daha sonra onlardan olumlu dönüşler aldığını ifade eden Nurcan polise karşı onlardan önce kendisinin karşı durduğunu da belirtiyor.

‘BİZ BURAYA SADECE KENDİ SORUNLARIMIZ İÇİN GELMEDİK’

HÜKÜMETE, yetkililere seslerini duyurmak adına bir binanın 9. katına çıktığı olayı anlatan Nurcan “Artık utansınlar da sorunumuza bir çözüm getirsinler istedim. Ben bunu tek başıma bütün arkadaşlarım için yaptım. Tabii amacım intihar etmek değildi, işsizliğin insanları nelere sürükleyebileceğini göstermek için çıktım. Bu bile benim için bir direnme oldu” diyor. 

“Bundan sonra umarım mutlu oluruz, evli olan arkadaşlarımız ailesinde sıkıntılar yaşıyor, bekarlar evlenemiyor. TOKİ borçları var. İnsanlar işsizken bu borçları nasıl ödesinler. Fakir insanlarız biz, aza alışığız ama yaşamımızı devam ettirmemiz gereken insanca yaşayacağımız bir ücrete de ihtiyacımız var. Hâlâ prefabrik evlerde yaşayan insanlarımız var. İnsanın yaşamını sürdürmesinin çok zor olduğu evler bunlar. Yazın kokuyor, kışın ısınmıyor. Van büyükşehir oldu örneğin ama altyapısı yok. Büyükşehir yaparak bizim gözümüzü boyamaya çalıştılar. İşsizlik hâdsafhada, gelen kamu görevlileri durmuyor, en kısa zamanda tayin istiyor. Doktor sayısı çok az. Biz buraya geldik ama sadece kendimiz için gelmedik. Van’ın buna benzer bin bir türlü sorunu var. Sıkıntılar olmamış olsaydı biz buralara kadar gelmezdik. Biz bu ülkenin kimliğini taşıyorsak bizim hakkımız olduğundan dolayı taşıyoruz. Biz artık sesimizin duyulmasını istiyoruz vurgusu yapıyor. 

ÖNCEKİ HABER

‘Sınırda yaşananlar Erdoğan’ın B planı’

SONRAKİ HABER

Baba, beslenme kabı aldın mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa