20 Eylül 2014 06:00

İşyeri komiteleriyle mücadele etmeliyiz

Bizler PTT Kargo’da taşeron olarak çalışan işçileriz. Bizleri hemen her ay ücretlerimizi alamadığımız için iş bırakıp bazen haberlere konu olmamızdan tanırsınız. Bazen diyorum çünkü çoğu zaman haber değerimiz bile olmuyor.

İşyeri komiteleriyle mücadele etmeliyiz
Paylaş

PTT Kargo’dan Taşeron İşçiler*

Bizler PTT Kargo’da taşeron olarak çalışan işçileriz. Bizleri hemen her ay ücretlerimizi alamadığımız için iş bırakıp bazen haberlere konu olmamızdan tanırsınız. Bazen diyorum çünkü çoğu zaman haber değerimiz bile olmuyor. Ücretlerimizi alamama konumuza gelince PTT’de dağıtım ve kargo ihalesini alan ASGÜN isimli taşeron firma, çalışmamızın karşılığı olan ücretlerimizi hiçbir ay düzenli ödemez, 10 gün 15 gün gecikmeli öder. Sebebi belli değildir. Tamamen keyfi. Ücretlerimiz asgari ücret. Hiçbir sosyal hakkımız yok. Bir de gecikmeli olunca iyice çekilmez oluyor her şey. Yıllarca kadro verilecek diye oyalandık, aldatıldık. Şimdi ise PTT Aş kendi okullarından mezun ettiklerini şirket personeli diye işe alıyor. Bizlerin bunca yıllık emeğini ise hiçe sayıyorlar. “Asilik etmeyin çalışın, yoksa kapının dışında bulursunuz kendinizi, bir daha da taşeron işçi almayacağız” diye korku salarak bizim haklarımızı almamızın ve bir araya gelmemizin önünü kesmeye çalışıyorlar. Onlar da çok iyi biliyor ki; örgütsüz kitleleri yönetmek, sömürmek çok daha kolaydır.

HABER-İŞ’E ÜYE OLDUK AMA...

Bütün bu anlattıklarım taşeron da yaşananların sadece küçük bir kısmı. Daha neler var neler... Örgütlenme demişken sendikalara da değinmeden olmaz. Bizler Kargo işçileriyiz, yaptığımız iş PTT’nin işi. PTT’de örgütlü Haber-İş Sendikası geldi “Sizler bizim işkolumuz da çalışıyorsunuz” dediler ve e-devlet üzerinden bizleri üye yaptılar. Üyelik için geldiklerinde örgütlenmenin, dayanışmanın, haklarımızı almanın, mücadele etmemizin önemini ve gerekliliğini anlattılar. Doğrusu anlattıkları çok güzeldi, kulağa hoş geliyordu hem de gerçekten mevcut koşullarımızı değiştirmenin, iyileştirmenin zamanı gelmişti de geçiyordu bile. Anlattıklarına inandık ve Haber-İş Sendikasına üye olduk. Üye olmamızdan bir süre sonra sendikacılar bir iki kez yine geldiler ondan sonra ara ki bulasın. Telefon açtığımızda bize söylenen şu: “Bizler yeterli üye sayısını tamamladık, işverene yasal bildirimde bulunduk, şimdi işverenin (burada işveren olarak kastedilen PTT) bize cevap vermesini bekliyoruz.” Bunun da yasada bir süresi varmış (90 gün), bu süre 12 Eylül 2014 de doluyor, bakalım ondan sonra ne diyecekler.

İŞ BIRAKTIK YANIMIZDA DEĞİLLERDİ

Bu arada başka sendikaların da bir hayli ilgisini çekmiş olmalıyız ki; sendikanın biri gidiyor biri geliyor desek yeridir! Nakliyat-İş Sendikası da “sizler taşıma işkoluna giriyorsunuz, onun için bizim sendikamıza üye olun” diye bizleri sık sık ziyaret eder oldu. Nitekim birçok arkadaşımızı da üye yaptılar. Sendikalar  biz işçileri paylaşamaya dursun, işyerinde yaşadığımız sorunlar artarak devam ediyor. Ücretlerimizin gününde ödenmemesi gibi. Bizler ne yapacağımızı, kime inanacağımızı şaşırdık. Sendikanın işçiler için en önemli hak arama ve hak alma aracı olduğunu biliyoruz ama bu sendikacılarla neyi ne kadar yapacağımızı da bilemiyoruz doğrusu. Ücretlerimizin verilmemesi konusunda PTT Kargo işçileri olarak bir çok defa iş bırakma eylemi yaptık, bu eylemler kendiliğinden gelişen tepkilerdi. Yetkili sendika olduğunu söyleyen Haber-İş Sendikası maalesef hiçbir eylemimizde yanımızda yer almadı. Yöneticilerini bırakın temsilcileri dahi gelip bize destek vermekten imtina ettiler. Hep mazeret, hep mazeret... Yasal süreyi bekliyoruz vs. vs.
Nakliyat-İş Sendikasına gelecek olursak. Onlar da işkolu barajının derdine düşmüşler. Bizlerin yanında fotoğraf vererek “Bakın işte biz sizin yanınızdayız, siz eylem yapın biz sizin yanınızda yer alırız” diyerek işçilere sendikacılık yapmaya çalışıyorlar. Bir yandan da işveren Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş Sendikasını işyerindeki müdürler, şefler, başdağıtıcılar vasıtasıyla alttan alta örgütlemeye çalışıyor. Bütün bunlar örgütsüz olan biz işçilerin kafasını iyice karıştırmaya yetiyor.

ZAMAN HER ŞEYİ GÖSTERECEK

Aslında her şey çok net; biz her ay aynı sorunu yaşıyoruz, her gün başka başka sorunlarla bire bir uğraşıyoruz. Bizim ihtiyacımız olan mücadele eden sendikadır. İşçileri kendi sorunları etrafında örgütleyen, onların günlük sorunlarını konuşan, tartıştıran, işçilerin içinde görünmez olan dürüst, sözüne güvenilir, işçi olduğunu unutmayan, gerektiğinde tekrar işçi olarak hayatına devam edebilecek, kendi çıkarı için değil işçilerin çıkarı, işçi sınıfının çıkarı için mücadele eden sendikacılara ihtiyaç var. Eminim ki işyerlerimizde böylesine mert çok arkadaşımız vardır ve mücadeleye atılacaklarından da hiç şüphem yok. Kuşkusuz mevcut sendikacı arkadaşlarımızdan da bir çoğu bu özelliklere sahiptir, zaman her şeyi gösterecektir.

KOMİTELER KURMALIYIZ

Bugün yapılması gereken mücadeleden yana arkadaşlarımızın yarından tezi yok kendilerine görev biçip bir adım öne çıkarak, işyeri komitelerini oluşturup mücadeleye başlamalarıdır. Her müdürlükte oluşturulacak olan işyeri komitesi o işyerindeki sorunlara günlük müdahale etmede, diğer müdürlüklerdeki komitelerle bağ kurmada, bir sorun yaşandığında (ücretler konusunda olduğu gibi) birbirleriye haberleşip ortak hareket etmede, eylem birlikteliğinde ve nihayetinde ülkemizde yaşanan iş cinayetleri başta olmak üzere bizleri ilgilendiren her ekonomik, sosyal ve siyasal olayda (örneğin eğitim ve sağlıktaki özelleştirmeler, PTT’nin şirketleşmesi, asgari ücretin belirlenmesi, torba yasa, taşeron çalıştırmanın yasaklanması, işçi sağlığı ve iş güvenliği, kıdem tazminatları, sendikalaşmanın önündeki engeller, ülkemizi yakından ilgilendiren Ortadoğu da ki savaş, Filistin konusu, ülkemizdeki Suriyeli göçmen işçiler ve onlara karşı başlatılan ırkçı saldırılar, işçiler ve sendikal bürokrasi ve daha bir çok mesele) bizlerle tartışıp bizleri aydınlatmak, ortak tutum geliştirme konusunda işçileri harekete geçirmek olmalı. Bu saydığımız sorunların hepsi ayrı ayrı birer tartışma konusu ve biz işçilerin yaşamını birebir ilgilendiren meseleler. Biz bunları konuşmayıp çözüm yollarını aramazsak, hep bir kahraman bekleyip de gelip bizim adımıza hareket etmesini beklersek çok yanılırız. Kendimizden başlayarak görev alıp hemen yanımızdaki çalışma arkadaşımızın koluna girerek mücadeleye başlamalıyız.

TALEPLERİMİZ

Bu komiteler şu taleplerimiz için mücadele vermeliyiz:
* Her ay ücretlerin gününde ödenmesi konusunda işveren ile anlaşma yapabilmeli, bu anlaşmaya uymayan taşeron firma ya ceza ödemeli veya alt işveren bu firmanın hak edişinden kesinti yaparak işçilerin ücretlerini ödemeyi taahhüt etmeli.
* İşçilerin  sigorta primleri her ay eksiksiz yatırılmalı,taşeron firma değişse dahi yapılan iş ve işyeri değişmediği sürece primler eksiksiz yatırılmalı.
* İşçiler yasal hakları olan asgari geçim indirimi ve çocuk parasını eksiksiz alabilmeli.
* Her ay işçilere ücretlerini gösterir ücret bordrosu düzenlenip  verilmeli. Bunun sorumluluğu alt işveren olan PTT AŞ’nin ilgili müdürlüklerinin muhasebe departmanları olmalı.
* Taşeron işçilere yaptıkları işleri gereği tıpkı kadrolu çalışanlarda olduğu gibi şehir içinde kullanabilecekler toplu taşıma kartı, paso verilmeli ve bunu bedeli taşeron firmadan tahsil edilmeli.
* İşçilerin üzerindeki üzerinde ki iş yükü azaltılmalı,izine çıkan veya işten ayrılan işçinin yerine o işi yapan yeni bir işçi verilmeli, iş diğer işçiler arasında paylaştırılmamalı, ağır olan iş yükümüz üzerimize yıkılan angarya işlerle daha da ağırlaştırılmamalı.
* Kadrolu dağıtıcılara verilen yemek bedeli sahada çalışan biz taşeron dağıtıcılara da  verilmeli. PTT’nin servis araçlarından ücretsiz olarak bizlerde faydalanmalıyız. İş kıyafetleri zamanında ve mevsime uygun olarak verilmeli.
İşte bütün bu ve daha birçok konuda işverenlerin karşısına birlik olarak çıkabilmeliyiz. Bunu sendikalar aracılığı ile yapmak en doğrusu, bugün bu sendikalar bizim bu taleplerimizi görmezden gelip önemsemiyorsa onlara karşıda mücadele ederek, işçilerin sorunlarına sahip çıkan sendika ve sendikacıları aramızdan çıkarabilecek güçte olduğumuzu göstermeliyiz. İşyeri komiteleri bunu ilk ayağı olabilmeli.

*İSTANBUL

ÖNCEKİ HABER

\'Seçimi kaybetmeseydik işsiz kalmazdınız\'

SONRAKİ HABER

Kardeş Türküler \'barış zamanı\' dedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa