Eğitim emekçileri tekçi anlayışa karşı yürüdü, greve çağırdı
Eğitim emekçileri, Kürtçe eğitimin verildiği okulların mühürlenmesi, anadilde eğitim önündeki engelleri ve eğitim sistemine getirilen TEOG düzenlemesine karşı protesto yürüyüşü yaparak, 24 Eylül'de iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Eğitim emekçileri, Kürtçe eğitimin verildiği okulların mühürlenmesi, ana dilinde eğitim önündeki engelleri ve eğitim sistemine getirilen TEOG düzenlemesine karşı protesto yürüyüşü yaparak, 24 Eylül'de iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Tünel Meydanında saat 19.00’da toplanan KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri, ellerinde “Toplumsal Yaşamda ve Eğitimde Tekçi Anlayışa Hayır” yazılı pankart taşıyarak Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. Polisin izin vermemesi nedeniyle daha fazla ilerlemeyen grup burada basın açıklamasını okudu. Grup adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen 7 Nolu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu şunları söyledi:
“İçinde bulunduğumuz haftada yeni bir öğretim yılı başlarken, uzun yıllardan bu yana çözelmeyen sorunlar daha ağır bir şekilde varlığını sürdürüyor. Yıllardan beri hem toplum hayatında hem de eğitimde topluma dayatılan tekçi anlayış, artık sürdürülemez şekilde iflas etmiştir. Bugün artık ne toplum yaşamında ne de eğitim anlayışında bu tekçi anlayışı dayatmanın hiçbir gerekçesi kalmamıştır. Türkiye’nin sahip olduğu çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı yapı dayatılan bu tekçi anlayışı artık kaldıramaz.
Eğitim-Sen yıllardır demokratik, laik, parasız ve anadilinde eğitim hakkı için mücadele etmiş bu uğurda kapatma ile karşı karşıya kalmış üyelerine çeşitli baskılar uygulanmıştır. BU baskıların bir tanesi de Diyarbakır’ın Bağlar semtinde halkın anadilinde eğitim yapmak üzere kendi olanakları ile açtığı Ferzat Kemanger okulu mühürlenerek kapatılmak istenmiştir. Buna engel olmak isteyen halka gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale edilmiştir. Çocuklar yerlerde sürüklenmiştir. Bu bir halkın en doğal hakkı olan kendi çocuklarını kendi diliyle eğitim hakkına saldırıdır. Kürt halkının en doğal hakkı olan kendi çocuklarını ana diliyle eğitme hakkına tam bir faşist zihniyetle saldıran AKP hükümetinin çözüm, kardeşlik sözlerinin pratikte bir karşılığının olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. AKP inkarcı, retçi ve ırkçı zihniyetinden kesinlikle vazgeçmiş değildir.
Asimilasyon ve entegrasyon AKP’nin temel politikasıdır. Halkları anadillerinden mahrum bırakmak isteyen AKP, diğer taraftan başta aleviler olmak üzere, farklı inanç topluluklarına Sünni İslam inancını zorunlu din dersi adı altında dayatmaktadır. Topluma yukarıdan aşağıya doğru belli bir kimlik dayatılmakta, toplumun her kesimi devletin belirlediği bu kimliğin içine hapsedilmektedir.” (İSTANBUL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
