18 Eylül 2014 06:00

Bursalı eğitim emekçileri, 24 Eylül grevine hazırlanıyor

Bursa'da Eğitim Sen, Türk Eğitim-Sen, Aktif Eğitim Sen ve Eğitim-İş Bursa’da binlerce eğitimci ile Milli Eğitim'e yürüdü ve burada eğitimcilere bir saldırı gelişti. Bursa’da örgütlenen birleşik mücadeleyi ve 24 Eylül’de yapılacak grevi Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Güney Özkılınç’la konuştuk.

Bursalı eğitim emekçileri, 24 Eylül grevine hazırlanıyor
Paylaş

Hakkı TALİ
Çağlar KAZAK
Bursa

Yeni eğitim ve öğretim yılı yine birçok sorunla başladı. Temel Eğitimden Orta Öğrenime Geçiş (TEOG) sınavı tam bir skandala dönüşürken, bazı öğrenciler otomatik olarak meslek ve imam hatip liselerine, bazı öğrenciler evlerinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara otomatik olarak kaydedildi. Öğretmenler ise performans dayatmasına maruz bırakılarak angarya işlerde çalıştırılıyor. Siyasi iktidar kendi siyasi kadrolarını okullara müdür veya müdür yardımcısı olarak atıyor ve okullarda kadrolaşmasına hız kesmeden devam ediyor. Zorunlu din dersleri ve İslam dini ile ilgili seçmeli dersler öğrencilere dayatılıyor. Tüm bu sorunlara karşı Eğitim Sen, Türk Eğitim-Sen, Aktif Eğitim Sen ve Eğitim-İş Bursa’da binlerce eğitimci ile Milli Eğitime yürüdü ve burada eğitimcilere bir saldırı gelişti.  Bursa’da örgütlenen birleşik mücadeleyi ve 24 Eylül’de yapılacak olan grev kararını Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Güney Özkılınç’la konuştuk.

Yeni eğitim ve öğretim yılında eğitim emekçilerini, öğrencileri ve velileri bekleyen sorunlar nelerdir?
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Türkiye’de eğitim ve öğretim yılı her zaman sıkıntılı başlamıştır. Fakat son 12 yıllık AKP iktidarında bu sorunlar giderek arttı. Bu yıl birçok okul eğitim öğretim yılına müdürsüz başladı. Kadrolaşma diğer hükümetler tarafından da yapılıyordu fakat AKP Hükümeti bunun dozunu artırdı. Binlerce müdür 21 Ağustos itibari ile bilimsel olmayan bir kriter eşliğinde görevden alındı. Bunun adına performans değerlendirmesi denildi. Bizim gibi ülkelerde performans değerlendirmesi yaptığı işe göre değil, siyasal görüşlerine göre müdürleri belirleniyor. Müdürler şimdi müdür yardımcılarını belirleyecek ve bu performans değerlendirmesi öğretmenlere de uygulanacak. 

İLK DEFA STAJYER ÖĞRETMENLER MÜLAKATLA ALINACAK

Üniversiteyi bitirmiş KPSS’yi kazanmış stajyer öğretmenler ekim ayında mülakatla alınacaklar. Bizim gibi ülkelerde mülakatın ne olduğunu hemen herkes bilir. Mülakat istediğini alma istemediğini almama işidir. Şu anda sendikaların mevzisi de yeni bir hak kazanmak için mücadele değildir. Mevcut hakları koruyabilme mücadelesi veriyoruz. Performans uygulamasını, stajyer ve sözleşmeli öğretmen alınımı mevcut hakkın elden elimizden alınması şeklinde okuyabiliriz. 

VELİLERE YENİ YÜKLER BİNDİRİLMEYE DEVAM EDİLECEK

Velilerimizin yaşadığı sorunlara gelecek olursak, kangrene dönüşmüş katkı parası kayıt parası adı altında paralar toplanıyor. 3 top 4 top dosya kağıdı istendiği ve okulun bir eksiğinin giderilmesi velilerden isteniyor. 4+4+4’le birlikte e-kayıt denilen bir sisteme geçildi. e-kayıt sistemine göre ikamet ettiğin en yakın ilkokula ya da ortaokula öğrencilerin kaydedilmesi zorunlu hale getirildi. İlkokulu bitiren öğrenci ortaokula kayıt yaptıracak imam hatip orta okulu çıkıyor. Veli imam hatibe kayıt yaptırmak istemeyebilir. İl veya ilçe milli eğitimlere çok sayıda şikayet gidiyor bu konu ile ilgili. Eğer veli çocuğunu başka bir okula kaydettirmek isterse ondan istenen şey 500 ila 3000 tl arası değişen para. Bu parayı verebilecek olan var veremeyecek olan var. Eğitimin muhafazakarlaştırılması velilerin bir bölümünü özel okula yönlendiriyor. Adına seçmeli ders denilen fakat zorunlu seçmeli olan dersler var. Hz. Muhammed’in hayatı, Kuran-ı Kerim gibi dersleri eğer seçilmezse il milli eğitim tarafından aranarak neden bu dersler neden seçilmedi diye okul müdürlerini arıyorlar. Fakat drama dersi seçilmezse neden bu ders hiç seçilmiyor diye soran olmuyor. Bu durum normal ilkokul ve orta okullarında imam hatipleştiğinin göstergesidir. AKP Hükümeti döneminde sınav skandalları serisi yaşanmıştır. Neredeyse her sınav şaibelidir. Okula gir memur ya da hizmetli alınacak hükümete yakın sendika olan Eğitim Bir-Sen bir sınav yapıyor ve bu sınav soruları MEB’in yaptığı sınav soruları ile aynı. Hükümet bu durumdan çekinmese şu yasayı çıkartmazdı şimdi yapılan sınavların yüzde 20’sini açıklıyor. 

BİRLİK KARARI İŞYERLERİNDE BÜYÜK BİR SEVİNÇLE KARŞILANDI

Eğitim sendikaları olarak yaptığınız yürüyüşü nasıl örgütlediniz?

Sendikal hareketin uzun bir süredir bölünmüşlüğü yukarıda bahsettiğimiz sorunlar karşısında hükümete geri adım attıran bir mücadele yürütemez bir duruma gelmemize neden oldu. Gerek farklı sendikalar gerekse kendi içimizdeki yaşanan rekabet bizleri sürekli kendi içinde birbiriyle didişen bir konuma getiriyor bu da kendi üyelerimiz tarafından bile tasvip edilmiyor. Bu nedenle ortak talepler için birlikte mücadeleyi kendi içimizde tartıştık diğer sendikalarla güç birliği yapmadan bu devasa saldırıları püskürtemeyeceğimizi konuştuk. Sonuçta kendi içimizde diğer sendikalarla birlikte olmamalıyız diyenlerde oldu. Sendikada çoğunluk birlikte mücadeleden yana tavır aldı. Dört sendika yöneticileri olarak toplantılar yaparak süreci birlikte örgütledik. Çıkardığımız afişleri işyerlerimize astık. Bursa’da bulunan tüm siyasi partileri ve sendikaları dolaştık onlarında bu eyleme katılmaları ve ortak mücadele etmemiz gerektiğini konuştuk ve ciddi destekler aldık. Ayrıca Bursa kamuoyunu velileri eyleme çağırmak için binlerce bildiri kente merkezinde dağıttık.

Aldığımız eylem kararını işyerlerine taşıdığımızda üyelerimizden büyük bir destek aldık. Artık herkes sadece itiraz eden basın açıklamaları ile geçiştiren bir sendika istemiyor. O nedenle eyleme katılımlar her zamankinden daha kitlesel oldu.

24 Eylül hazırlıklarından bahseder misiniz biraz...

Öncelikle sendika merkezimizin Türk Eğitim-Sen’le aldığı grev kararını desteklemekle birlikte Bursa şubesi olarak yetersiz görüyoruz. Biz Bursa’da Memur-Sen dışında diğer tüm sendikalarla ortak yürüyüşümüzün gösterdiği bir şey var oda birleşik mücadelenin emekçiler açısından tek kazandırıcı yol olduğudur. Biz önceki eylemimizde eksik yaptığımız ne varsa onları da yaparak greve hazırlanacağız bazı büyük okullarda ortak açıklamalar ve toplantılar yapmak ortak bildiriler dağıtmak gibi hem üyelerimizi hem de velilerimizi eğitimin sorunlarına karşı birlikte mücadele çağrısı yapacağız. Ayrıca grevle birlikte kent merkezinde büyük bir ortak miting yapmayı düşünüyoruz. İşçi sendikalarının, siyasi partilerin ve meslek örgütlerinin de eylemimize katılmaları için toplantı ve çağrılar yapacağız. 

MEDYA EYLEME YER VERMESİN!

Bursa’da 2014-2015 eğitim-öğretim yılının açılış töreninde İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya, sendika üyesi eğitimciler tarafından okul müdürlerinin ataması nedeniyle alkışlanarak protesto edildi. Eylemle ilgili değerlendirmede bulunan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, basın mensuplarından protestoya yer vermemelerini isteyerek, “Oradaki karmaşa, alkışlama sizin için çok daha fazla haber değeri taşıyor. Ama şu açılışı ön plana alıp onları haberlerinizde daha az yer verseniz, hatta hiç yer vermezseniz bu memlekete güzel bir hizmet etmiş olursunuz. Bunu özellikle sizlerden istirham ediyorum. Bilinçli medya, bilinçli habercilik adına” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Kürd’ün diline mühür

SONRAKİ HABER

1 felsefe dersine 25 din dersi düşüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...