17 Eylül 2014 18:22

Sendikadan önce sendikadan sonra

İşyerine sendika girdikten sonra bu güne kadar alınmamış birçok hakkı kazanmışlar. Maaşlar arttırılmış, bunun yanında yılda 2 ikramiye alıyorlar ve sosyal haklarda belli kazanımları olmuş

Sendikadan önce sendikadan sonra
Paylaş

Aynur DEĞİRMENCİ
İstanbul/Esenyurt


Ulaş Gökçe 24 yaşında, 2012’den beri DHL Lojistlik’te sevkiyat bölümünde çalışıyor. İşe başladıktan 6 ay sonra işyerinde var olan sendikalaşma mücadelesine destek verdiği için işten çıkarıldı. 1,5 yıl süren direnişin sonucunda direniş kazanımla sonuçlandı. 2014’ün başlarında birkaç arkadaşıyla birlikte işe geri alındı. Ulaş’ı tanımaya yönelik bu kısa girişten sonra onunla DHL’ledeki çalışma koşulları, işyerine sendika girdikten sonra nelerin değiştiği ve günlük yaşamına dair yaptığımız sohbeti sizinle paylaşalım.

Ulaş haftada 5 gün, günde 10 saat çalışıyor. Her işin olduğu gibi onun işinin de pek çok zor yönü var. Sendikal süreçte yoğun psikolojik baskı altında çalışmışlar. İşyerine sendika girdikten sonra bu güne kadar alınmamış birçok hakkı kazanmışlar. Maaşlar arttırılmış, bunun yanında yılda 2 ikramiye alıyorlar ve sosyal haklarda belli kazanımları olmuş.

YAŞAMIN SAHNEYE YANSIMASI

Ulaş işten arta kalan zamanında ise tiyatro ve müzikle ilgileniyor. Tiyatronun en kısa tanımını; ‘İnsanı insana insanla anlatan bir sanat dalı’ şeklinde yapıyor. İşçi sınıfı, kadın sorunu, çocuk istismarı gibi konulara tiyatro ve müzik alanında uygulayıcı bir yöntem geliştirdiğini belirtiyor. Sanatın kutuplaşmayacağını ve evrensel işlemesi gerektiğini vurguluyor ve bu eylemde üretimler yapıyor. Şu anda Soma’da yaşanan katliamla ilgili, madencilerin geçmişten günümüze kadar gelen tüm sıkıntılarını işleyen bir tiyatro çalışması içindeler arkadaş grubuyla. Tiyatro kaynağını yaşamdan alır, yaşamın sahneye yansımasıdır diyor.  Tiyatrolarıyla sanata ayna olmak istiyorlar.

Son olarak sınıf mücadelesi üzerine konuşuyoruz. Şöyle tarif ediyor: ‘Bazı sendikalar, sendikacılar uzlaşmacı ve bürokratlaşmış durumda. İşçi sınıfına karşı ihanet içerisindeler. Tek kaygısı koltuk ve aidat olan hiçbir sendika ve sendikacı işçi çıkarına karar almaz. Var olan bu sendikal yapıyı değiştirerek, kararları işçilerin alması gerektiğini düşünüyorum.’ Son sözleri ise yaşasın işçilerin birliği oluyor.

ÖNCEKİ HABER

İstanbul\'da yağış başladı, gece için uyarı yapıldı

SONRAKİ HABER

Aynı hayatlar aynı çözümler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...