01 Eylül 2014 06:00

Silifke Devlet Hastanesinde dert bitmiyor

Silifke Devlet Hastanesinin yeni binası ve idarecilerinin vasıfsızlığının usandıran halleri bitmek bilmiyor. 2013 yılı Mayıs ayı itibariyle hizmete giren binada eksiklikler hâlâ giderilemediği gibi yeni arızalarla ve aksaklıklarla yenileri ekleniyor.

Paylaş

Silifke Devlet Hastanesi çalışanları/MERSİN

Silifke Devlet Hastanesinin yeni binası ve idarecilerinin vasıfsızlığının usandıran halleri bitmek bilmiyor. 2013 yılı Mayıs ayı itibariyle hizmete giren binada eksiklikler hâlâ giderilemediği gibi yeni arızalarla ve aksaklıklarla yenileri ekleniyor.
Bu aksaklıkların başında sürekli taşan kanalizasyon ve elektrik trafolarındaki patlamalar geliyor. Elektrik arızalarında meydana gelen aksaklıklar da hafife alınır gibi değil. Ameliyathane, yoğun bakımlar ve diyaliz gibi hayati önem taşıyan birimlerde çalışan cihazlar elektrik kesintisiyle beraber durup çalışamaz hale gelmekte.
Dolayısıyla bu birimlerdeki hastalar için risk oranı yükselmekte. Örneğin seansı üst üste aksayan diyaliz hastası hayatını kaybedebilir, monitöre bağlı, yaşam destek ünitesine bağlı yoğun bakım hastası hayatını kaybedebilir. Ameliyattaki hasta işleme devam edilemediği için yüksek anestezi riski ile karşı karşıya. Asansörlerin hiçbiri çalışmadığı için servisler arası hasta nakli gerçekleşememektedir. Bu kadarcık kısa hizmet süresinde bu ciddi patlama ve kesinti tam dört kez gerçekleşti ve bu esnada elektrik kesintisi saatler sürüyor. Geçici çözümler üretmekten öte gidemeyen vasıfsız idareciler o koltukları işgal etmeye hâlâ devam ediyorlar ve utanmıyorlar.
Hastanenin kaliteli hizmet üretmesi ve kesintisiz olmasını sağlama görevi bir yana çalışanıyla uğraşmakta idareciler. Taşeron işçi çilesi ve baskılar haddinden fazla. İşçilerin sürekli çalışma birimleri değiştirilerek iş veriminin düşmesine neden olunmakta hatta bu uygulama cezai yöntem olarak veya tehdit unsuru olarak öne sürülmekte. Aynı şekilde hemşire ve memur çalışanlar için de sindirme politikaları uygulanmakta. Görevlendirmelerde liyakat gözetmek yerine sendika üyeliği gözetilmektedir. Tabii ki de yandaş sendika üyeliği... İdareciye yansıyan en ufak bir olumsuz duruma yaklaşım şekli sorunu çözmek değil de o birimin çalışanlarını başka birimlere dağıtmak oluyor.
Sadece yandaş olacak ve sorun iletmeyeceksin o halde iyisin. Yoksa cezalandırma yöntemi birim değişikliği...
Son trafo patlamasının olduğu 22 Ağustos’ta diyaliz hastalarından aldığımız bilgiye göre bir saat erken seanstan çıkarılmışlar. 2. seansa alınacak hastalar 3 saat bekledikten sonra diyalize alınabilmiş ve tekrar trafo yanınca o hastalar da bir saat erken diyalizden çıkarılmış. Kesinti ve trafo yangınları aynı şekilde 23 Ağustos günü de sürdü. Ve o günün hastalarının da hem seansı kısa tutulmuş hem de 3 saatten fazla bekletilerek diyaliz olabilmişler. O da 4 saat yerine daha kısa diyaliz olabilmişler.
Diyaliz hastasının birisinin başhekimle görüşme talebi de başhekim tarafından personelin hastayı kendisine yönlendirdiği şeklinde algılandı ve ‘edepsizlik’ olarak görülerek hasta terslendi.
Hâlâ arıza giderilmeye çalışılıyor yarına ne olacak bakalım.