29 Ağustos 2014 06:00

Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz

Merhaba Evrensel okurları biz Trakya’da çalışan bir grup cam işçisi olarak grevimizin ertelenmesini, işverenin düşük ücret dayatmasını, sosyal haklarımızı tırpanlama girişimlerini ve sendikamızın aldığı tutumu ele alarak son süreçte geldiğimiz aşamayı ve olması gerekenleri paylaşmak istedik.

Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz
Paylaş

Trakya Şişecam İşçileri

Merhaba Evrensel okurları biz Trakya’da çalışan bir grup cam işçisi olarak grevimizin ertelenmesini, işverenin düşük ücret dayatmasını, sosyal haklarımızı tırpanlama girişimlerini ve sendikamızın aldığı tutumu ele alarak son süreçte geldiğimiz aşamayı ve olması gerekenleri paylaşmak istedik.
Öncelikle bir çoğunuzun bildiği gibi 7. gününde işveren ve hükümet işbirliği ile grevimiz 27 Haziran gecesi Bakanlar Kurulu kararı ile 60 gün ertelenmişti.
İşverenin uzlaşmaz tavrı ve sendikamızın aldığı pasif tutum karşısında bu süre içerisinde herhangi bir anlaşma sağlanamadı.
Bu sürenin sonunda işverenin son teklifim diye sunduğu taslakta yaklaşık 3 sene önce aldığımız zam oranının altında bir miktar ve sözleşme süresinin 3 senelik olmasını teklif ederek, bizleri enflasyon oranında vereceği zamla açlığa mahkum etmeye çalışmıştır.
Bu durum karşısın da sendikamız şimdiye kadar hiç bir zaman yapmadığı bir şeyi yaparak işverenin teklifini bizlerin onayına sunmuş referanduma gitmiştir.
Bir taraftan sendikamızın yüzünü bize dönmesini olumlu bir durum olarak değerlendiriyoruz.
Bir taraftan da sendikamızın aldığı bu tutumu sorguluyoruz, çünkü simdiye kadar alınan hiç bir kararda bize hiç bir şey danışılmadı.
Örnek verecek olursak; taslak çalışmaları yapılsa bile bizim taleplerimiz taslakta olduğu gibi yer almadı; bunun dışında atanan sendika temsilcileri bize danışmadı, grev kararı bizimle tartışılmadı, tarih konusunda bize hiç bir şey sorulmadı, bu süreçte alınacak eylem kararları konusunda da fikrimiz alınmadı.
Bizim ve birçok arkadaşımızın düşüncesi; sendika yöneticilerimiz bizlerin huzursuzluğunun farkındalar, bizim açımızdan kaybedecek bir şeyimiz kalmamış ve bıçak kemiğe dayanmıştır.
Bu sebepten bize sormadan işverenin teklifini kabul edemediler ve kabul edemeyeceğimiz bir teklifle referandum kararı aldılar.
Son süreçte işletmelerdeki durumu değerlendirecek olursak; referandum kararıyla sendika yöneticilerimiz topu bize pasladı ama işçi arkadaşlar içerisinde ciddi bir huzursuzluğun ve bölünmeninde önünü açtı.
Bu meseleyi biraz açacak olursak; öncelikle bize dayatılan referandum maddeleriyle ya işverenin bizleri açlığa mahkum etmesine evet diyecektik ya da bakanlığın atadığı yüksek hakem heyetine boyun eğecektik.
Bizlere ölüm gösterilerek sıtmaya razı olmamız dayatıldı.
Bazı arkadaşlarımız işverenin teklifine evet demeyi tercih etti. Gerekçe olarak; az da olsa bir miktar zam alınacağını, 20 aydır zam almadığımızı ve hakem heyetinin vereceği kararın işverenin 93 kuruşluk teklifinden çok olmayacağıydı.
Bazı arkadaşlarımız ise sözleşme süresinin 3 yıl olarak dayatılmasına, düşük zamma ve sendikamızın aldığı tutuma tepki olarak ‘hayır’ dedi. Ve son kararı hakem heyetine bırakmayı tercih etti ve referandum sonucu ‘hayır’ diyenlerin çoğunluğu ile sonuçlandı.
Bizleri bölen, karşı karşıya getiren durumlardan biri ise sendika temsilci ve yöneticilerimizin işletme içerisinde dolaşarak işverenin teklifini kabul etmediğimiz taktirde, işverenin 7 arkadaşımızı işten atılacağı, istirahat sürelerimizin maaş ve ikramiyelerden kesileceği ‘bilgisiydi’.
Buradan bütün cam işçisi arkadaşlara sesleniyoruz!
Şunu çok iyi bilmeliyiz ki; eğer iyi bir mücadele verir, işverenin karşısında dik durabilirsek, ne bir arkadaşımız işinden olur ne de taleplerimiz havada kalır.
Bir taraftan da referandum bizi karşı karşıya getirmemelidir; çünkü taleplerimiz ve çıkarlarımız ortak ve mücadele etmemiz gereken şeyde bellidir: sermayenin ve hükümetin bize dayattığı yoksulluktur.
Bütün bunların yanı sıra şunları da sormak lazım: işten atılan arkadaşlarımız geri alınacak mı, işverenin işten atmalara devam ederese bu duruma göz yumacak mıyız?
Sendikamızın bize sormadan alacağı kararlara uyacak mıyız?
Bu sürecin sonunda anlaşılmıştır ki; üretimden gelen gücümüzü kullanmadığımız sürece kazanmamız, başarıya ulaşmamız bizler açısından çok mümkün değil.
Gerekirse fiili grev için referandum yapılmalı...
Grev süresince attığımız bir slogan vardı: “Açlıktan ölmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz”. Bu doğrultuda Şişecam bunu göze alıyorsa, biz de bu yoldan dönmeyerek, gücün kimde olduğunu göstermecek ve ekmeğimiz için mücadele edeceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Faytona binme atlar ölüyor

SONRAKİ HABER

İş cinayetleri duvarlarda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...