20 Ağustos 2014 06:00

‘Araştırma firmaları ilk kez yanılmıyor’

TÜAD Yönetim Kurulu Üyesi Semih Turan, araştırma şirketlerinin yanılgısının ilk olmadığını söylüyor. Sisiyasi partilerin yaptığı “algı operasyonu” tartışmaları için de şirketlerin günah keçisi ilan edildiğini savunuyor.

‘Araştırma firmaları ilk kez yanılmıyor’
Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul


Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile beraber gözler, seçmenin kime oy vereceğini araştıran firmalara döndü. Zira seçimlerin yapılmasına on gün kala, araştırma yapan şirketler YSK kararlarına aykırı bir biçimde oy oranlarını açıkladı. 10 Ağustos seçim sonuçları ise şirketlerin hata paylarının yüksek olduğunu gösterdi. Sonrasında da siyasi partiler, yazarlar tartışmaya başladı: “Bu bir algı operasyonu mu?​”

Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) Yönetim Kurulu Üyesi Semih Turan, araştırma  şirketlerinin yanılgısının ilk olmadığını söylüyor. Ancak özellikle siyasi partilerin yaptığı “algı operasyonu” tartışmaları için şirketlerin günah keçisi ilan edildiğini savunuyor. Ayrıca kamuoyunda adı geçen şirketlerin  birçoğunun da TÜAD’a üye olmadığına dair uyarıda bulunuyor.

Araştırma firmalarının seçim sonuçlarını yayınlaması ile kamuoyunda tartışılan bir çok konuyu Semih Turan’a sorduk...

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına ilişkin anket şirketlerinin yanıldığını gördük. En büyük kaybeden anket şirketleridir diyebilir miyiz?
Öncelikle anket sektörü diye bir sektör yok. Var olan araştırma sektörüdür. O nedenle anket şirketi değil araştırma şirketi diye düzeltelim. Araştırma şirketleri bildi-bilemedi güdüsü ile değerlendirildiği takdirde elbette bazen kazanan bazen de kaybeden olarak kamuoyuna sunulabilir. Oysa ki bizler, tahmin ya da bahis şirketleri değiliz. O nedenle ben kaybeden ya da kazanan tanımlamaların her ikisine birden karşıyım. Bu sektörümüze karşı yapılmış çok büyük bir haksızlık.

Peki hata verdi diyelim o zaman. Bu hatayı siz neye bağlıyorsunuz?

Araştırma şirketlerinin sonucu doğru tahmin edememesinin birçok nedeni olabilir. Sonuç açıklayan firmaların birçoğunu, 25 yılın üzerinde bu sektörde bulunan biri olarak ben bile tanımıyorum. O yüzden hepsini aynı kefeye koymamak gerekiyor. Yönetim kurulu üyesi olduğum TÜAD, bu konuda inceleme yapmak üzere yetkin ve uzman kişilerden oluşan bir komisyon kurarak, seçim sonucu açıklayan firmalara davette bulundu. Bu davete şimdilik KONDA olumlu yanıt verdi. İncelemelerde açıklanan seçim tahminlerinin dayandığı araştırmaların finansmanını yapan kuruluş, örneklem planı, araştırma proje ekibi, saha çalışmasının zamanı, saha çalışması uygulama sistemi ve saha çalışması verilerinin kontrolü gibi temel araştırma süreçleri ESOMAR profesyonel standartları ve TÜAD’ın güvenilir araştırma belgesi kuralları çerçevesinde değerlendirilecek. Bu çalışma sonuçlandığında nedensellik ilişkisi daha doğru kurulacaktır. Yanılgı her zaman olabilir. KONDA da diğer firmalarda ilk kez yanılmıyorlar.

Siyasi partilerin, anket şirketlerine ciddi paralar vererek anket çalışması yaptırdığı iddiaları her zaman konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yine gündeme geldi. Mümkün mü böyle bir şey?
Bu konuda, bu kadar büyük rakamların verildiğine asla inanmıyorum. Bunun sadece bir şehir efsanesi olduğunu düşünüyorum.

PARTİLER FAZLA ENTEGRELER

Her parti kendi araştırma şirketini kurar ya da destekler gibi bir durum yok mu peki?
Böyle olsaydı siyasi partiler birden fazla araştırma şirketi ile çalışmazlardı. Bu algı, AK Partinin kurulduğu günden beri araştırmaya çok ama çok önem vermesinden ve sadece seçim dönemlerinde değil her zaman araştırma yaptırmasından kaynaklandı. Diğer siyasi partiler, araştırmanın önemini çok geç anladılar ve bugün bile hâlâ bir sistem oluşturamadılar. Türkiye’de araştırma şirketleri ile siyasi partilerin birbirlerine gerektiğinden daha fazla entegre oldukları benimde gözlemlediğim bir durum. Ancak sohbet ettiğimiz global araştırma firması yöneticileri, dünyada da durumun çok farklı olmadığını ifade etmektedirler.

KATILIMI BİLMELİYDİLER

KONDA yanılgıdan kaynaklı özür diledi. Anket şirketleri bu yanılgının nedenini “katılımın düşüklüğü” olarak açıkladı. Bu değerlendirme için ne dersiniz?
Araştırmacılar kış ayları ile yaz ayları arasındaki nüfus hareketliliği farkını çok ama çok iyi bilirler. Gerek pazar-piyasa araştırmalarında gerekse siyasi araştırmalarda, veri toplama sürecini planlarken bu hareketliliğin etkilediği açılan kapı oranı ve benzeri parametreleri göz önüne alırız. Yaz aylarında bu hareketliliğin yüzde 15-20 oranında artış gösterdiği, bilimsel verilerle hareket eden  her araştırmacının bilmesi gereken basit bir durumdur. Yayımlanan sonuçlardaki yanılgının katılım oranları işe bir ilişkisi olamaz. Çünkü araştırmacı, bunu zaten öngörmelidir. 30 Mart’ta yüzde 90 katılım olmuştu yüzde 15- 20 eksiği ile bir katılım olması da gayet normaldir. Ki böyle de olmuştur.

YSK kararları olmasına rağmen bu şirketlerin sonuçlarını açıklaması da algıyı değiştirmeye dönük bir hamle olarak yorumlanabilir mi?
Dünyada yapılan çalışmalar gösteriyor ki; açıklanan araştırma sonuçları seçmenlerin oy verme davranışlarında ciddi bir değişikliğe neden olmuyor. Ancak bu niyetle davranıp, manipülasyon peşinde olan firmaların olduğu algısı artık kamuoyuna yerleşti. Daha önce söylediğim gibi bu kötü algı TÜAD’ın son hamlesi ile dönüştürülebilir diye düşünüyorum. Bu ve benzeri hamlelere, gerek görsel medya gerek yazılı medya gerekse de siyasi partiler de dahil tüm araştırma verenler tarafından desteklenir ve sahip çıkılırsa bu tür manipülasyonların önüne geçilebilir. Halkımızın doğru bilgilendirilmesi için tüm paydaşların taşın altına ellerini sokması gerekiyor. Sektörümüzün bağımsızlığını zedelemeden, bilimsel bir disiplin içine alınması çok önemli.

‘SİYASİLER İÇİN BAHANE OLDU’

Seçmen gerçekten oy vereceği adayı anketlere göre değiştiriyor mu yani? Psikolojik olarak etkilediğini düşünüyor musunuz?
Ölçülebildiği kadarı ile, halkın oy kullanırken bu sonuçların çok önemli olmadığı gözüküyor. Seçmenini motive edemeyen örgütlü bir propaganda yapamayan, doğru iletişim modellerini uygulamayan ve araştırmadan bihaber siyasi sorumlular için çok güzel bir bahane oldu araştırma sonuçlarının açıklaması. Eğer bu yöntem bu kadar etkili ise neden her parti bunu yapmıyor? Etkisi olsa bile bunun çok sınırlı bir etki olduğunu, yukarıda saydığım parametrelerin yanında devede kulak kalacağını söyleyebilirim.

Ama anketlere göre Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu arasında büyük bir farkın olması, insanları oy kullanmamaya itti deniliyor. Tartışmalar bu yönde.
Herkes Erdoğan ile İhsanoğlu arasındaki farka odaklanmış durumda. Oysa ki Erdoğan ile Demirtaş arasında ki fark çok daha fazla değil miydi? Ancak buna rağmen Demirtaş ve ekibi yukarıda saydığım doğru iletişim, doğru kampanya, doğru mesajlar vererek seçmenini sandığa götürdü ve hedeflediği oyu aldı. En önemli gösterge bu olsaydı, herhalde Demirtaş’ın yüzde 1 bile almaması gerekirdi. Bence siyasiler, araştırma sonuçlarını günah keçisi ilan etmeden önce kendilerine bakmalılar.

TÜAD ÜYELİĞİ REFERANS KABUL EDİLMELİ

Türkiye Araştırmacılar Derneği de (TÜAD) Başkanı Vural Çakır, kamuoyunda seçim tahminleri ile ilgili olarak adı geçen firmaların çoğunun TÜAD üyesi olmadıklarını söyledi. TÜAD üyesi olmak ne demek ve nasıl bir bağlayıcılığı var anket şirketi için?
TÜAD 25 yıllık geçmişi ve paydaşlarının kalifikasyonu açısından oldukça köklü, vizyon ve misyonu ile hedeflerini sürekli güncelleyen bir STK’dır. Sektörümüzün tek çatısı olması ve geliştirdiği özdenetim yöntemleri ile güven duyulan ve referans alınan bir yapıdır. Son tüzük değişiklikleri ile birlikte TÜAD tüzel üyesi olma koşulları arasında, ISO 20252 kalite belgesi ile GAB (Güvenilir Araştırma Belgesi) sahipliliği ilk sıralarda yer almaktadır. Bu ve benzeri adımların atılmasının nedeni, sektörümüzün bilimsel disiplin içine alınabilmesiydi. Bu nedenle, bu adımların kamuoyunda daha iyi duyulması ve araştırma yaptıranların TÜAD üyeliğini referans kabul etmeleri gerekmektedir.

ANKETÇİ NEDİR ARAŞTIRMACI NEDİR?

En başta sorduğumuz soruda dile geldi, yeniden oraya dönelim... Evrensel gazetesi köşe yazarı Esra Arsan da anketçiler ve araştırmacıların birbirinden farklı bir yapılanması olduğunu yazmış. Peki, anketçi ile araştırmacı arasındaki fark size göre nedir?
Anketçi doğrudan sonuca odaklanır. Merak ettiği tek şey; kimin, ne kadar oy alacağıdır. Eğer doğru bir örneklem seçmiş ve ülke konjonktürü açısından da şansı yaver gitmişse, sonucu doğru bulurlar. Herkes kendi sonucunu doğru göstermek için yeni teorik yaklaşımlar üretir. Hata payları bile hatalı hesaplanarak! algılarla alay edilir. Oysa ülkemizde herkes kendi çapında anketçidir aslında. Yarışma programlarında halkımızın yüzde bilmem kaçı bu soruya ne demiştir diye sorular sorulur, tartışma programlarında SMS ile anketler düzenlenip, yaptığımız ankete göre halkımız şu konuda böyle düşünüyor diye sonuçlar açıklanmaktadır yıllardır. TV’de kanal-kanal dolaşıp sonuç yarıştıran anketçilerin de hiç bir farkı yok diğer anketçilerden.
Araştırmacı için ise seçim sonucu, araştırmasının sadece parametrelerinden biridir ve asla tek ve en önemli parametresi değildir. Araştırmacı zaten seçim sonucunu söyleyemez, araştırmayı yaptığı anın fotoğrafını çeker ve ileriye dönük projeksiyon yapabilir sadece.‘‘Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? Kim?​” sorularının yanıtını aramak çok daha önemlidir. Bilimsel yöntemleri kullanarak bu soruların peşine düşen ve yanıtlarını arayan kişiye araştırmacı denilir. Anket, bu soruların yanıtını bulmak için araştırmacının kullandığı yöntemlerden birisidir sadece.

SEÇMEN KÜNYEYE BAKMALI

Seçmen, araştırma şirketlerinin sonuçlarına bakarken nasıl bir yol izlemeli? Nelere dikkat etmeli?
Seçmen araştırma sonuçlarına bakarken, araştırma sonucundan önce, araştırma künyesinde; araştırmaların finansmanını yapan kuruluş, örneklem planı, araştırma proje ekibi, saha çalışmasının zamanı, saha çalışması uygulama sistemi ve saha çalışması verilerinin kontrolü gibi temel araştırma süreçlerinin yer alıp almadığına dikkat etmelidir. Seçmen dışında basının da zaten yasal zorunluluk olan bu noktalara dikkat etmesi gerekmektedir.

 

ÖNCEKİ HABER

Bu neyin baharı?

SONRAKİ HABER

‘Yeni Rusya’ hareketinin siyasi yapısı olgunlaşıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...