06 Ağustos 2014 06:00

Hangi büyük kulübün yöneticisi emekçidir?

Halkların ve Değişimin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, “Büyük futbol kulüplerinden hangisinin yöneticisi işçi, emekçidir” diye sordu. Demirtaş, “Şansı yok, eşitlik yok. Kim yönetici oluyor? Parasal gücü kim elinde tutuyorsa, iktidarı kim elinde tutuyorsa, kim uluslararası şirketlerle ortaksa onlar yönetici olabiliyor” dedi. Demirtaş, şike yasasının da “birilerini kurtarmak” için yapıldığını kaydetti.

Hangi büyük kulübün yöneticisi emekçidir?
Paylaş

Halkların ve Değişimin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, “Büyük futbol kulüplerinden hangisinin yöneticisi işçi, emekçidir” diye sordu. Demirtaş, “Şansı yok, eşitlik yok. Kim yönetici oluyor? Parasal gücü kim elinde tutuyorsa, iktidarı kim elinde tutuyorsa, kim uluslararası şirketlerle ortaksa onlar yönetici olabiliyor” dedi. Demirtaş, şike yasasının da “birilerini kurtarmak” için yapıldığını kaydetti.

Selahattin Demirtaş, MedyaTrabzon İnternet sitesinde sporla ilgili soruları yanıtladı.
Demirtaş’la röportajı gazetemizin de spor yazarı olan Cihan Arslan yaptı.

Karadeniz ve  Trabzon halkına mesajı sorulan Demirtaş, “Umut ediyorum ki Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı seçimi yeni bir yaşama; özlediğimiz birlikte, eşitçe, kardeşçe, barış içinde yaşamamıza vesile olur. Karadeniz halkı da buna katkı sunacak bir tutumla, bir dayanışmayla eminim ki tarihsel misyonunun gereğini yapacaktır” yanıtını verdi.
Galatasaraylı olduğunu anlatan Demirtaş, “Fakat bir Galatasaray taraftarı olarak şunu savunmuşumdur; Anadolu takımlarının başarısı beni daha çok mutlu eder. Trabzonspor da buna dahildir” dedi.

ŞİKE YASASI UTANILACAK BİR SÜREÇTİ

Şike yasası ve şike sürecine ilişkin soruya Demirtaş’ın yanıtı şöyle oldu: “Talihsiz bir dönemdi. Parlamentonun kişiler için gece gündüz çalışma yaptığı, halk için değil, halk çıkarları için değil, bir kaç kişinin kurtarılması için çalıştığı utanılması gereken bir süreçti. Bu kadar insan yoksulluk yaşıyor, açlık ve işsizlikle boğuşuyor. Bu kadar insan toplumda sorunlar yaşıyor. Taşeron işçi var; tarlada, bağda, madende çalışıp emeğini alamayan işçiler var. Sendikalı olmadığı için işten atılanlar var. Bunlarla ilgili bir düzenlenme parlamentoya geldiği zaman anında gündemden çıkarılıyor ama şikeden dolayı tutuklanmış birilerini kurtarmak için gece gündüz çalıştılar. Biz bunu ilkesel olarak doğru bulmadık, karşı çıktık, muhalefet ettik ve aleyhinde de oy kullandık ama gücümüz yetmedi bunu durdurmaya. Çünkü biliyoruz bu tür durumlarda Mecliste de lobiler var. Kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum ama bu da gizli kapaklı bir olay değil. Spor sektörünün özellikle futbolun muazzam bir rantı var. Çok inanılmaz paralar dönüyor. Bunun siyasetle de ilişkisi var. İstedikleri yasayı parlamentoda lobi yaparak, yeri geldiğinde para ilişkisi kullanarak çıkartabiliyorlar. Parlamento, milletin iradesi dediğimiz ve kutsiyet atfettiğimiz bu mekan böyle işlere bulaşmamalı. Biz buna karşı çıktık ve şike yapanları kurtaran yasaya hayır oyu kullandık ve bugün de olsa aynı tavrı sergileriz.”

FUTBOL BARIŞA HİZMET ETSİN

Siyasetle futbol ilişkisine dair soruya da Demirtaş yanıtı şu ifadelerle verdi:
“Halktan insanlar, sıradan sporseverler spor kulüplerinde olamıyorlar, olamazlar da. Asıl olması gereken tribündeki taraftarların delege olup aday olduktan sonra yönetici olabilmesidir. O futbol kulübünü canıgönülden destekleyen, deplasmana giden, gece gündüz takımına katkıda bulunan taraftar yönetici olamıyor. Şansı yok, eşitlik yok. Kim yönetici oluyor? Parasal gücü kim elinde tutuyorsa, iktidarı kim elinde tutuyorsa, kim uluslararası şirketle ortaksa onlar yönetici olabiliyorlar. Size ait futbol kulübü, sevdalısı olduğunuz futbol kulübü o kulüple alakası olmayan kişilerce yönetiliyor. Bu siyasi çıkarlar, ekonomik ilişkilere alet ediliyor ve pazarlanıyor. Dolayısıyla futbol sevgisi dediğimiz ve barışa hizmet etsin dediğimiz o alan kirli bir alana peşkeş çekiliyor. Bundan herkes rahatsız. Biz de rahatsızız eminim ki Trabzonspor taraftarları da rahatsızdır. Ben kişiler üzerinden tartışmayı yürütmüyorum ama büyük futbol kulüplerinden hangisinin yöneticisi işçi, emekçidir. Trabzon’da bir balıkçı, bir emekçi Trabzonspor yöneticisi olabiliyor mu? Ya da çay bahçesinde, fındık bahçesinde alın teri döken emekçi gönül verdiği bir kulübün yöneticisi olabiliyor mu? Mümkün değil olamaz. O yüzden para babaları geliyor parasını koyuyor ve katlarca fazlasını kazanıyor. Büyük bir sektör. İddia sektörü var, şikeler var. Ona göre çok büyük rantlar elde ediliyor. Futbol sektörünün kirlenmiş olması topluma büyük zarar veriyor. Her sokağın başında kumar şeklinde iddia bayisi var. İnsanlar evlerini orada kaybediyorlar. Öylesine insanları sömürüyorlar ki hem kültürel olarak hem de ekonomik olarak çöküntüye yol açıyor. Bu işin servetini de bir kaç kişi kendi aralarında paylaşıyorlar.”
 

İNSANLAR BİRBİRLERİNE DOKUNSUNLAR

Güneydoğa’da Trabzonspor’a olan sempati ile Kürtler ile Karadeniz arasında yaşanan gerginliklere ilişkin soruya da Selahattin Demirtaş’ın yanıtı şöyle oldu: “Genelde ikinci takım Trabzonspor’dur. Anadolu’dan çıkan güçlü bir takım herkes tarafından sempati görür. İnsanlar arasında kopma değil ama karşılıklı olarak bir ön yargı oluşmuştur. Zaman zaman Karadeniz’de Kürt işçilere saldırılar oluyor Kürt oldukları için, Kürtçe konuştukları için. Fındık ve çay için çalışmaya gidenlere münferit saldırılar oluyor. Bu da karşılıklı olarak bir inanılmaz duygu kırılmasına yol açıyor. Bunların telafisi daha fazla birbirine dokunmakla oluyor. Bence Karadeniz insanı imkanı varsa tatilini bir sene Antalya gibi yerlerde geçirmek yerine Mardin’de, Van’da, Diyarbakır’da geçirmeli. Keza Güneydoğu’daki kardeşlerimiz de Antalya’ya gitmek yerine bir yıl Karadeniz turu yapmalı. Bu tatil, eğitim, iş, alışveriş, ticaret ile temas daha fazla olur. İnsanlar birbirlerine dokunsunlar. Dokundukça bence bu ırkçılığın azalacağını, korkuların ve kaygıların an az seviyeye düşeceğini düşünüyorum.”
 Milletvekili olduğu Hakkari’de bir stadyumun yeni yapıldığını da anlatan Demirtaş, “Hakkari’nin daha üst liglerde temsil edilmesini isterdim. Onlarda da adaletsizlik var. Anadolu takımları reklam payından yeteri kadar pay alamıyorlar, devlet desteklemiyor, alt yapıları yok. O yüzden başarılı olmaları çok zor. Bence her bölgenin Süper Lig’de takımı olması lazım” dedi.

TRABZONSPOR TARAFTARI ÖTEKİLEŞTİRİLDİ

Trabzonsporluların şike sürecinde yaşadıklarına ilişkin de Demirtaş şunları söyledi: “Düşünün sizin ülkenizin parlamentosu, sizin oy verip seçtiğiniz milletvekilleri sizin aleyhinize çalışıyor, size haksızlık yapıyor, sizi ötekileştiriyor. Çaresiz hissederseniz kendinizi. Biz bu ülkeye ait miyiz değil miyiz? Başbakan yanımızda değil, Meclis yanımızda değil, savcı-polis yanımızda değil. Bu duyguyu biz çok yaşadık. Yani devlet her şekilde size haksızlık yapıyor ama siz şikayet edecek bir yer bulamıyorsunuz. Yanınızda Allah’tan başka kimseyi bulamıyorsunuz. Trabzonlular da bunları herhalde hissetmiştir. Her Trabzonlu kardeşim yalnızlık ve çaresizlik hissetmiştir ama şundan emin olsunlar Türkiye’nin bütün ezilenleri birbirini anlar. Empati yaparlarsa bunu anlarlar. Trabzon da yaşıyor bunu, Diyarbakır da, Edirne de, İzmir de, Antalya da ... Herkes bu duyguyu yaşıyor. O duyguyu birbirimize karşı öfke yerine bir dayanışmaya çevirebiliriz.” (SPOR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Gazze’de kolektif cezalandırma

SONRAKİ HABER

Elmadağ\'da devlet hastanesini su bastı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...