27 Temmuz 2014 07:59

‘En iğrenç yalan gözyaşı şekline girendir’*

Bugün Hitler’in lanetli adını anarak İsrail’e sövenler, bu emperyalist yalanlar zinciri içinde kendilerinin de yer aldıklarını anlayamayacak kadar kafaları karışık kalabalıklardır. Yahudi düşmanlığı, bütün tarih boyunca, ezilenlerin en ezileni üzerinden diğer ezilenleri daha çok ezme politikasının en pis silahı olmuştur. Bugün de öyledir.

‘En iğrenç yalan gözyaşı şekline girendir’*
Paylaş

Aydın ÇUBUKÇU

Filistin halkının içine sürüklendiği cehennemî yaşam koşulları, şu anda yaşadığı büyük soykırım saldırısından çok önceleri başlamıştır ve bu uzun yıllar boyunca bölgenin “Müslüman” devletlerinin tamamı, ya İsrail’i onaylamış, ya da Filistin halkının acısını iç politika malzemesi yapmak üzere gözyaşı dökmüştür!
Cemal Abdül Nasır sonrasında başta Mısır olmak üzere, bölgenin bütün güçlü “Müslüman” yöneticilerinin başta olduğu devletler, İsrail’in işgalci, soykırımcı politikalarına göz yummuş, hatta yardımcı olmuştur. ABD, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Fransa, geçen yüzyılda petrolden daha önemli olan Süveyş Kanalı’nın kontrolü için kendi aralarında mücadele ederken, bölge egemenliğini pekiştirecek bir başka projeyi de birlikte hayata geçirdiler: Güçlü, silahlandırılmış bir İsrail!
Onlar, özelikle son büyük paylaşım savaşının derin acıları üzerinden Museviler için vicdanlarında taşıdıkları suçluluk duygusunu perde olarak kullandılar. Filistin halkının zararına, onların toprağı işgal edilerek kurulan İsrail, bu merhamet yangınının dumanı içinde doğdu. Hepsi, ırkçı, gerici geleneksel düşmanlıklarıyla topraklarından kovdukları Yahudileri kendi emperyalist koçbaşları olarak bir devlet çatısı altında Ortadoğu’ya yerleştirdiler. Milyonlarca Yahudi’nin acısından, onlar için dökülen içten vicdan azabından ve gözyaşından bir emperyalist devlet yarattılar.
Hiçbir ulusun acısı, bir diğerinin acısı için gerekçe ya da örtü olamaz! Ama sürekli ve şiddetli propaganda bunu mümkün ve gerekli göstermeye hizmet etti.
Bugün Hitler’in lanetli adını anarak İsrail’e sövenler, bu emperyalist yalanlar zinciri içinde kendilerinin de yer aldıklarını anlayamayacak kadar kafaları karışık kalabalıklardır.
Yahudi düşmanlığı, bütün tarih boyunca, ezilenlerin en ezileni üzerinden diğer ezilenleri daha çok ezme politikasının en pis silahı olmuştur. Bugün de öyledir. Bütün gerici Ortadoğu devletleri, bizimki de dâhil olmak üzere, Filistin halkının acısı üzerinden kendilerine yönelebilecek muhalefeti İsrail’in üzerine yürütmek için aynı temayı gizli ya da açık kullanıyor. Mısır’da Mübarek ve devamcıları, Suriye’de baba-oğul Esad’lar, İran’da şahlar ve mollalar, İsrail’le her türlü destek ve dayanışma içinde işlerini yürütürken, halklarının eline bu korkuluğu verdiler. İsrail düşmanlığı kendileri için halklarının öfke yıldırımlarına karşı bir paratoner oldu.
Şimdi, duvarlara “Allah Hitler’den razı olsun” diye yazanlar, İsrail Kulübü Maccabi Haifa Fransız Kulübü Lille’le hazırlık maçı yaparken sahaya Türk ve Filistin bayraklarıyla girip futbolcu dövenler, gazeteci ve yazar Mario Levi’nin kitapları için boykot çağrısı yapanlar, parasını verip aldıkları kolaları-fantaları yerlere dökenler, yüzyıllar boyu kafalarına zerk edilmiş zehirle hâlâ sarhoş gezenlerdir.
Eski çağlarda Yahudilerin bebekleri kızartarak yediklerine inandırılanlar, Lenin ve Stalin’in Yahudi olduğuna inandırılıp antikomünist saflara çekilenler, bugün de kendi diktatörlerinin arkasında saf tutmak için sıraya sokulurken aynı uyuşturucudan bolca çekiyorlar.
Kalplerini ve vicdanlarını sızlatan gerçek ve samimi acının böylece dindirilmesine razı oluyorlar.
Yalanın gözyaşı kılığına girmiş olması, etkisini arttırır ve yalan olduğunun anlaşılması önüne bir merhamet perdesi çeker.
Geçmişte Yahudilerin acılarına ağlarken Hitler’e rahmet okuyanlar da, bugün Filistin halkının acısına sahte gözyaşı dökenler de bu gerçeği biliyorlardı.

* Cenap ŞAHABETTİN

ÖNCEKİ HABER

Filistin’in Rohan ile Gondor’u

SONRAKİ HABER

2.Dünya Savaşı’nın ‘Fesli Naziler’i

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa