27 Temmuz 2014 07:42

Bir düğün bir senet

Bekara boşanmak kolay” hesabı bekara düğün yazmak da pek kolay. Aşağıda sakal yukarda bıyık yok nihayetinde. Kolayından başlarsak; düğün, evlenmemişler için misal Ankara havası sayılır, hüdayda olur biraz, halay da...

Bir düğün bir senet
Paylaş

Ayşen GÜVEN

Bekara boşanmak kolay” hesabı bekara düğün yazmak da pek kolay. Aşağıda sakal yukarda bıyık yok nihayetinde. Kolayından başlarsak; düğün, evlenmemişler için misal Ankara havası sayılır, hüdayda olur biraz, halay da... Hey on beşlinin beşte biri eden sünnetinde takılmış çeyreğin geri ödemesi de olabilir, ister istemez katılmış bulunduğunuz düğünde gülmekten ziyade sırıtmış olduğunuz onlarca fotoğraf çektirmek de. Ahh bunu nasıl unuturum! Elbette “ölümü öp oyuna kalkmazsan” nidalarıyla sürüklenerek pistte önce ürkek parmak şıkırdatmalarıyla başlayıp, sonra koptu kervan deyip miskette döktüre döktüre pistten en son inenlerden olmaktır. Bunlar her zaman bu kadar bedbaht atlatılmıyor. Doğru, mübalağa da ettim epey.

DAVULLA GELEN STATÜ

Diyelim bunların hepsine dayanırsınız da anne-baba ve dede-nene kuşağının her fırsatta sizi süzüp bekar olduğunuzu ilk soruda ağzınızdan alıp “evlen artık evladım”ı binlerce kez duymak en çekilmezi olabilir. Sizi bu yolla evlenmekten iyice soğutuyor da olabilirler, ama onları hiç kimse buradaki ısrardan geri tutamaz.
Neyse efendim seven sever, eğlenen eğlenir, evlenen evlenir. Davulla zurnanın hiç susmadığı düğünün zurnasının zırt dediği yerse bir “yatırım” olarak evlilik/düğün kafası. Girizgahımız biraz yerdiyse de asıl takık olduğumuz yer evliliğin bir yatırım kalemi olmasıyla ilgili. Bir insan evladı bugünün dünyasında şu öğretiyle beslenir büyütülür; oku, hemen mezun ol, siyasete bulaşmadan sigortalı bir işe gir, kredi çek, ev al, araba al ve nihayetinde bu kadar yükün altına birlikte gireceğin, senetleri birlikte imzalayacağın son halkadaki insanla evlilik cüzdanına da imza at. Hay ben böyle aşkın ızdırabına! Bir proje olarak yetiştirilen, ailelerin yaşlılıkta güvenlik sigortası olarak saksıda buğday misali yetiştirdiği çocuklar sonra aşkla illa ki çarpışır, fakat manevra kabiliyetine bağlı olarak bu öğretinin son halkası olmaktan kaçamazlar genelde. Çünkü evlilik bir statüdür aynı zamanda. Aşıkken gözünüz tipten paraya, işten eşyaya bir sürü şeyi görmezken iş evliliğe gelince sınıfsal denkliklerin altı koyu koyu çizilir. Eee davul bile dengi denginedir sonuçta...

DÜĞÜN BORSASI

Sonrası mı? Dileriz bütün bu hesap kitaba rağmen mutlu olsun. Sevmeli, saymalı, birbirine alışmalı, anlamalı falan olsun, dileriz. Aşklı birlikteliklere inanmıyor da değiliz, haşa! Peki ya işler yolunda gitmezse ne olur? Mutlu gözüken evlilik yatırımınız kâr değil zarardaysa, çatının altındaki insanlar mutsuz olursa, biri birine güç gösterip iktidar kurmaya kalkarsa... Ev, araba kredisi derken ömrünüzün görüp görmeyeceğinizi bilmediğiniz yıllarını ipotek ettiğiniz bu yatırımın sözleşmesini nasıl feshedersiniz? Hiç kolay olmaz değil mi? Bir de sizin projeniz çocuklarınız varsa hele. Daha siz ona bu öğretilerle yürümeyi öğreteceksiniz. Öğretmeyiverin ne çıkar?
Yatırım derken küçümsemeyin lütfen. Memlekette düğünlere özel geliştirilen ekonomi sisteminin kendine has borsası bile vardır: Bugün bana yarın sana yatırım borsası. Yeni evli çiftlere takılan o altınlar, masum hediye hadlerini çok çok aşar. Kim ne taktı gözlem timlerinde yer alan teyzelerin raporlarına göre siz de o kişinin kızına/oğluna sonradan denk bir ederde altın/para takmak zorundasınızdır. İnsanın insana terazi hassasiyetiyle adil davrandığı tek dünya! O tarihteki altın fiyatları araştırılır, geçmişe dönük hesaplarla günümüz altın fiyatları karşılaştırılarak günlük kullanımdaki adıyla altın borcu ödenir.  

HESAPSIZ AŞK SENETSİZ EVLİLİK

Birçoğumuz hâlâ hem akla hem kalbe uygun çiftimizi arıyoruz belki. Beyaz gelinlikle süzülüp, bir düğün dolusu insanın gözleri önünde bir aşkı ilan etmek de güzel olabilir, diyelim siz haklısınız. Ancak hesaba kitaba gelen sevgi, koltuk takımı, buzdolabı taksitleriyle başlayıp büyükbaş kredilere dönüştüğünde o an çok uzaklarda kalmış olabilir. Bir yatırıma tahvil edilen sevgililiklerden sevgiyle boyanmış bir evlilik, senetlerle birlikte imzalanan evlilik cüzdanına kaldıysa vay halinize! Eğer böyle bir anlaşmanın ağında debeleniyorsanız arkanıza bakmadan kaçın. Mutlaka o öğretilerin dışında “mutlu”, hesapsız, senetsiz, kredisiz bir birliktelik yaşanır. Sonra yine davullu zurnalı düğününüzü siz gene yapın. Yapmayın demiyorum...

ÖNCEKİ HABER

Onlar ermiş muradına

SONRAKİ HABER

Yoga ve Türkiye’nin halleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...