23 Temmuz 2014 14:13

‘Basın bayramında sansürle uğraşıyoruz’

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Basın bayramı olarak kutlanması gereken bugünün sansürle uğraşılması gereken bir güne dönüşmesi, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor dönemin net ifadesidir” dedi.

Paylaş

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Basın bayramı olarak kutlanması gereken bugünün sansürle uğraşılması gereken bir güne dönüşmesi, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor dönemin net ifadesidir” dedi.
Sansürün kaldırılışının 106’ncı yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, 24 Temmuz 1908’de meşrutiyetin ilanıyla Türk basınından sansürün kaldırılmasının 106’ncı yıl dönümünde hala sansür ve daha da kötüsü oto sansür ile uğraşmanın üzüntü kaynağı olduğunu kaydetti. 106 yıl sonra da sansürün Türk basınında hala temel sorun olmasının kaygı verici olduğunu belirten Bilgin, “Basın bayramı olarak kutlanması gereken bugünün sansürle uğraşılması gereken bir güne dönüşmesi, Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu zor dönemin net ifadesidir. Siyasetteki gergin ortam, gazete sahipleri üzerindeki çeşitli yollardan uygulanan baskılar, özellikle yerel basın için yaşam kaynağı olan ilan gelirlerinden yoksun bırakılarak cezalandırılmaları, bırakın basın bayramını kutlamayı, yaklaşan mübarek Ramazan bayramını bile buruklaştırmaktadır” dedi.

Son altı ayda işine son verilen gazeteci sayısının 980’lerle ifade edilmesinin durumun aldığı vahim boyutu gösterdiğini kaydeden Bilgin, “Maalesef ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri tekelleşme, diğeri ise siyasi iktidarın gazetecilere ve medya gruplarına baskı ve müdahaleleridir. İş güvenliğinden yoksun, sendikasızlaştırılmış ve adeta ya işverene ya da siyasete boyun eğmek zorunda bırakılmış meslektaşlarımızın durumu içler acısıdır. İktidarın hoşuna gitmeyen yazı ve haberleri yüzünden gazeteci ve yazarların işlerine son verdirilmesi; medya gruplarının dünyada benzeri görülmemiş büyüklükte vergi cezalarıyla sindirilmesi de sansür uygulamalarının bir başka türüdür. Yıldırılmış gazetecilerin ‘oto-sansür’e yönelmesine yol açan bu uygulamalara, 1908 öncesinde ve darbe dönemlerinde bile rastlanmamıştır” ifadelerini kullandı.( MEDYA SERVİSİ)  

ÖNCEKİ HABER

3 ayda 186 gazeteci işten çıkarıldı

SONRAKİ HABER

LPG faciasındaki ölü sayısı 4\'e çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa