22 Temmuz 2014 06:00

Finalleri hedefliyoruz

Dünya Kupası’nda 3 maç yöneten Türkiyeli hakemler Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun TRTSPOR’da yayınlanan Gökhan Telkenar ile İşte Goool programına konuştu. Yaşadıklarını anlattı, futbol dünyasını ve hakemliği değerlendirdiler.

Finalleri  hedefliyoruz
Paylaş

Dünya Kupası’nda 3 maç yöneten Türkiyeli hakemler Cüneyt Çakır, Bahattin Duran ve Tarık Ongun TRTSPOR’da yayınlanan Gökhan Telkenar ile İşte Goool programına konuştu. Yaşadıklarını anlattı, futbol dünyasını ve hakemliği değerlendirdiler.
 
Sizin açınızdan nasıl bir turnuva geçti?
Cüneyt Çakır: Ben çok başarılı bir turnuva geçirdiğimizi düşünüyorum. Her kıtadan en iyi hakemlerin katıldığı, dünyanın en iyilerinin bulunduğu bir turnuvada, onların arasından sıyrılıp yarı finale kalma başarını gösterdik. O açıdan çok değerli oldu bizim açımızdan. Çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bunun için tabii çok çalıştık biz. Yıllardır bu hedefe ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini gösterdik. Bunun zamanı geldiğinde orada da bütün birikimlerimizi, aldığımız eğitimleri, çalışmalarımızın karşılığını orada somut bir şekilde aldığımızı düşünüyorum. Halkımızı çok iyi bir şekilde temsil ettiğimizi düşünüyorum.

Hakem performansları çok eleştirildi ilk maçlardan itibaren. Oynanan futbolun önüne geçtiği zamanlar da oldu. Çok konuşuldu çok tartışıldı. Sizin düşünceniz nedir bu konuda?
Bahattin Duran: Bana göre yardımcı hakemlik açısından çok başarılı bir turnuva geçti. Yardımcı hakem turnuvası oldu diyebiliriz. Çok güzel uygulamalar oldu. Hakem-yardımcı hakem iş birliği, ofsaytlar, ofsaytın yeni yorumuyla ilgili. Ben yardımcı hakemlik açısından çok başarılı geçtiğine inanıyorum. Tarık Ongun gibi bir yardımcı hakemle orada görev yaptım. Benim için çok büyük bir mutluluk. Tabii Cüneyt Hoca’yı söylemiyorum, yardımcı hakemlikten bahsettiğim için.

Çok güzel bir takımdık. Yardımcı hakemlik açısından çok güzel bir turnuva oldu. Benim için de çok güzel bir turnuva oldu. Söze başladığınızda da dualarla izledik dediniz, gerçekten de dua eden herkese çok teşekkür ediyoruz.

Üzerinizde baskı var mıydı? Çünkü Türk hakemliği adına ilk defa bu kadar büyük bir organizasyonda görev yaptınız. Biz çok heyecanlandık. Siz maç açıklandığında neler hissettiniz?
Tarık Ongun: Baskıdan ziyade heyecan vardı diye düşünüyorum. Birlikte çok maç yönettik. 100’ün üzerinde maç yönettik. Ama her maçın ayrı bir heyecanı var. Dünya Kupası’ndaki ilk maçımız olmasından dolayı arıca bir heyecan duyduk. Ama her sporda olduğu gibi maça başladığınız zaman ilk birkaç dakikanın sonunda o heyecanı üzerinizden atıyorsunuz. Ondan sonrası, konsantre olmak, birlikte çalışmak, doksan dakikaya her şeyinizi vermekle alakalı. Bizde onu yaptık diye düşünüyorum. Cüneyt Hocamızın liderliğinde gayet güzel bir ekip çalışması sergiledik.

Maçlar nasıl açıklanıyordu? Herkes bir yerde toplanıyor muydu?
Cüneyt Çakır: Maçlar şöyle açıklanıyordu. Bütün hakemler toplanıyor bir araya. Oradaki kurul üyesi kürsüye çıkarak, elinde listeyle her gün 3 ya da 4 maçı açıklıyordu. İlk maç bizim için çok önemliydi. Sadece bizim için değil, Türk hakemliği adına, ülkemiz adına çok önemliydi çünkü biz kırk yıl aradan sonra bir dünya kupasına katılma şansını yakaladık. Heyecanla bekliyorduk ilk maçı ve ilk maçımızın da Brezilya – Meksika gibi çok önemli bir maç olması o maçı duyduğumuz zaman  yan yana oturuyoruz ilk olarak birbirimizle sarıldık, ellerimizi tuttuk. Kenetlendik. Daha maç başlamadan kenetlendik. Ve onu çok iyi yöneteceğimize inanmıştık. Ben zaten o anda o duygularımızla o maçın çok iyi geçeceğine emin olmuştum.

Maç öncesinde ufak toplantılar yapıyorsunuzdur ama bu maç öncesi yaptığınız toplantı biraz daha farklıdır. Mutlaka duygusal bir şeyler geçmiştir konuşmalarınızda. Ne konuştunuz? Nasıl bir söz verdiniz birbirinize?
Bahattin Duran: Biz zaten bu işe başlarken, üçümüz bir takım olduğumuzda birbirimize bir söz vermiştik. O sözümüz sonuna kadar geçerli zaten. Tabii ki bahsettikleri gibi arkadaşlarımın, çok tatlı bir heyecan vardı. İlk olması açısından. Özellikle sahaya çıktığımızda ısınırken, bir an durdum ben etrafıma baktım neredeyim, ne oluyor onu kanıksadıktan sonra çok güzel bir duygu yaşadık. Maçtan önce de duygusal olarak tabi ki maçtan iki gün önce Cüneyt Hoca bizle o konuşmayı yaptı. O heyecanı zaten hepimiz yaşıyorduk. Onunla birlikte bir kat daha yaşadık. Ondan sonraki günde maçtan bir gün önce her iki takımı da incelediğimiz çok uzunca bir toplantı yaptık. Maça o şekilde hazırlandık.

Hakem performansları çok eleştirildi bu turnuvada. Bu turnuvada hakkınızın yendiğini düşünüyor musunuz? Final yönetmeliydik dediniz mi?H
Cüneyt Çakır: Sonuçta bu tarz yorumlar bizim için gurur verici ve çok güzel ama hiç kimse de 40 yıl aradan sonra bir turnuvaya katılmış bir hakem ekibine kalk gel finali yönet, hoş geldin. Bu iyimser bir tablo sadece. Biz 40 yıl aradan sonra oraya katılarak ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşadık. Çok da iyi bir performans gösterdiğimizi düşünüyorum bu katıldığımız ilk turnuvada. Dünya kupasında bir yarı final maçı yöneterek de taçlandırdık. Ama bu bir son değil bizim için. Bu ilerdeki başarılarımızın habercisi olarak görüyoruz biz bunu. Motivasyonu olarak görüyoruz. Finalleri hedefliyoruz.

2018’de düzenlenecek Dünya kupası için en kuvvetli final için aday olarak siz gösteriliyorsunuz.

Cüneyt Çakır: Bu günkü koşullarda oraya gidersek inşallah en iyisi olur ama oraya kadar o 4 yıllık süreçte biz dediğimiz gibi adım adım ilerleyeceğiz. 2014-2015 sezonunu en iyi şekilde bitirip, hem Türkiye’de hem de yurt dışında yöneteceğimiz Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi maçlarını en iyi şekilde bitirirsek 2016 yılında düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası için bizim için bir referans olacak. Dünya kupasının mutluluğunu yaşıyoruz ama 1 hafta sonra bitecek bu. Sadece 1 haftamız var. Dinleneceğiz önce dinlenmemizi bitirdikten sonra hemen bu 2 senenin planlamasını yapacağız. Daha yapacak çok işimiz var bizim. İnşallah o 4 sene periyodu çok iyi bir şekilde geçirerek önce aday hakemler arasına gireceğiz ve inşallah Rusya’ya gidersek orada da elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Ama onun için biraz daha vakit var.

Çok uzun süre birlikte oldunuz. Zorluklarını yaşadınız mı? Arada yaşadığınız ilginç, enteresan bir anınız var mı? Maçlardan ve antrenmanlardan arta kalan zamanlarda neler yaptınız?
Tarık Ongun: Bu turnuva evden çıkış eve giriş 45 gün sürdü. Bundan önce 4 tane daha büyük turnuvamız var. En çok 35-36 günü görmüştük ama 45 ilk defa oldu. Çok alıştık birbirimize. Ben hayatımda eşim dahil hiç sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam yemeği 45 gün boyunca birileriyle yapmadım. Kolay bir şey değil. Ama çok adapte olduğumuz için artık bir aile gibi yaşıyoruz. Arta kalan zamanlarımızda yine birlikte, güneş açtığı zaman Brezilya’da kıştı güney yarım kürede. Güneş açtığı zaman fırsat bulursak biraz hava aldık. Yürüyüş yaptık, kitap okuduk. Sohbetler ettik, pinpon turnuvasına katıldık. Masa tenisinde hocam çok iyidir. Orada da başka bir şekilde de temsil ettik Türkiye’yi. Gayet başarılı bir şekilde temsil ettik. Diğer ülkeden arkadaşlarla, Avrupa’dan, Amerika’dan, G. Amerika’dan, Afrika’dan, Asya’dan diğer kıtalardan arkadaşlarla sosyalleştik. İstanbul’dan misafirlerimiz geldi onlarla birlikte olduk.

Bahattin Duran: Biz üçümüz birbirimizi eşlerimizden fazla görüyoruz. Ben bir hesap yaptım. Ben 2010 yılında evlendim. 2011 yılında Kolombiya, 2012’de Polonya-Ukrayna, 2013’te Türkiye’de ki U20, 2012 sonunda Japonya, 2014’te Brezilya. Benim eşimi gördüğüm zaman Tarık ve Cüneyt hocayı gördüğüm zamanın tahmin ediyorum yarısı kadar evlendiğimden beri. Ama gerçekten bir aile gibi olduk. Tarık’la ikimiz için çok güzel bir turnuva bu. Biz her turnuvada bir şekilde tartışırdık. Hiç tartışmadık. Çok tecrübe kazanmışız. Tabii ki bunlar tatlı tartışmalar. Mesela Avrupa şampiyonasında ayak voleybolu oynuyorduk. Ayak tenisi oynuyorduk. Oyunlardaki tartışmalar, tatlı tartışmalar. Cüneyt Hoca biraz bize kızar o konularda ama (İstanbul/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Önce İsrail’e verdiğin yakıtı açıkla

SONRAKİ HABER

Kamu emekçisi hareketinde yeni yönelimler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...