20 Temmuz 2014 09:32

O su o camiden gelecek

Sular kesik... Neden? 'Geziciler' suyu keserek, hükümete darbe yapacaklar da ondan... Evet, evet yanlış duymadınız. Geziciler suyu kesmek suretiyle hükümeti düşürecek... Sanırım 5 ya da 6 yaşlarındaydım. Mahallenin tüm kadınlarıyla beraber annem de 2 günde 1 olmak kaydıyla zorlu bir hazırlığa girişirdi...

O su o camiden gelecek
Paylaş

Gözde TÜZER

Sular kesik... Neden? “Geziciler” suyu keserek, hükümete darbe yapacaklar da ondan... Evet, evet yanlış duymadınız. Geziciler suyu kesmek suretiyle hükümeti düşürecek...
Sanırım 5 ya da 6 yaşlarındaydım. Mahallenin tüm kadınlarıyla beraber annem de 2 günde 1 olmak kaydıyla zorlu bir hazırlığa girişirdi. O hazırlığın adı “su taşımak”tı... Kadınlar hep beraber, ellerde bidonlarla yola çıkar, çocuklar arkadan gider ve yürüyüş devam ederdi. Suyun alınacağı yere gelindiğinde bidonlar doldurulur, hiçbir kap atılmadığı için çocuklara küçükleri taşımak düşerdi. Suyun alındığı yer camiydi. Burası neresi mi? Sultanahmet camisi... Yani İstanbul’un göbeği... (bahsettiğim zamanlarda Sultanahmet’te turist yoğunluğu yoktu elbette)
90’lardan bahsediyorum... Banyonun haftada 1 yapıldığı, leğenlerde çocukların yıkandığı, o suyun harcanmayıp tuvalete döküldüğü zamanlardan... Köyden, ilçeden bahsetmiyorum üstelik... İstanbul’un göbeğindeki, Fatih ilçesinin, Sultanahmet semtinden...
Geçtiğimiz hafta evde 10 saat su kesilince o zamanlar geldi aklıma. Suyun ne kadar değerli olduğu... Ve elbette o zaman hatırladım, annemle camiye su taşımaya gittiğimizi...
Evde 10 saat su kesilip üstelik haberi de verilmeyince, panik olduk elbette. Yazın ortası banyo yapamayacak mıyız? Tuvalete dökecek su yok, ne yapacağız? Hemen bakkaldan su aldık ama taşıma suyla değirmen dönmez ki... Önce Alo 185’i aradım. Yarım saat kimse açmadı. Sonra İBB Beyaz Masa’ya tweet attım. Yarım saat sonra döndüler. Benim çocukluğumda yoktu tweet falan. İSKİ’nin bile bir numarası yoktu ki... (ev telefonu vardı canım, o kadar da değil =))
Özet olarak “Basınç düşüklüğü nedeniyle su veremedik ama geldi” dediler. Ohh dedim. Baktım, gelen giden yok. Gelir dedim bekledim. 3 civarıydı, davulcu kapıdan geçiyordu ki aklıma geldi. Karşımızda cami var bizim. Aman Allah’ım bulunmaz nimet. Hemen evin karşısında üstelik. Öyle yürümeye falan gerek yok. (Cuma hutbelerini yakından takip ediyorum bu nedenle) Sevo’ya gittim. (ev arkadaşım olur kendisi) “Kalk” dedim “Su almaya gidiyoruz, camiye” dedim. Sevo bana tuhaf tuhaf baktı. Ama o bilmiyordu ki İstanbul’da su taşındığı zamanları. Haklıydı. “Neyse, biraz daha bekleyelim” dedim. Sabah gelmişti. Bir kez daha kesilme ihtimaline karşı evdeki bütün bidonlar dolu şimdi.
Sonra düşündüm suyun basıncı neden düşük diye? Geçen bir haber oldu ki hemen anladım, evet, sebep bu olmalıydı. Geziciler muslukları açık bırakmak suretiyle, Hükümeti düşürmeyi planlıyor. Evet, evet... Bunu planlıyorlar. Ben demiyorum canım, koskoca Yeni Şafak Gazetesi diyor... “Gezi olaylarıyla birlikte Hükümeti devirebilmek için hemen her yolu deneyen sağcı, solcu, ulusalcı, Kürtçü vb. gibi görüşlerin ortaya çıkardığı fikir koalisyonu Gezicilerin Hükümete karşı yeni bir eylem planı için çalıştığı ortaya çıktı. Twitter’da bazı kullanıcılar ilginç bir örgütlenmeye gitti: İstanbul’un suyunu bitirelim...” Haber bu...
Evet, darbe planlıyorlar... Darbe planın nasıl olduğunu, kimin planladığını bilmiyorum ama isim önerim var. Adı “Sudan Sebepler” olabilir. Ve bence şöyle işleyecek. Önce musluklar açılacak ama sular boşa akıtılmayacak. (Anne faktörünü unutuyorlar bazen, anneler suyun boşa akmasına asla izin vermez) Önce çamaşırlar yıkanacak, çamaşırlar asılırken bulaşıklar yıkanacak, o bitince evdeki tüm halılar yıkanacak, battaniyeler de nasibini alacak. Sonra banyo yapılacak. Ama su asla boşa akmayacak. Su akmaya devam ederken, fatura gelecek. Zeliş’in dediği gibi (Hayat TV’den sunucu arkadaşımız) “Tam darbe yapacağım su faturası geliyor” misali, dağlar gibi fatura gelecek. Bunu gören ev ahalisi itiraz etmeye giderken, su da bitmiş olacak. Dağ gibi fatura, kesik suya eklenince halk isyan edecek. Darbe yapacak.
Benim teorim bu. Ya da başka bir cümle “Herkes bir gün camiden su taşıyacak”

ÖNCEKİ HABER

Müslümanlar, Mevlana ve iş güvencesi

SONRAKİ HABER

Kupada asıl kaybeden Brezilya halkı oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...