16 Temmuz 2014 06:00

Evimize ekmek götürebilmek istiyoruz

Ben İŞ-KUR bünyesinde çalışıp, 13 Haziran günü işten atılan 7286 işçiden sadece biriyim. Aynı zamanda İŞKUR’da 630 kadın çalışan bulunuyordu. Van’da 2011 yılında iki büyük deprem yaşadık. Bu depremler sonrası Van’da hayat devam etsin diye hükümet 7286 kişiyi İŞKUR bünyesinde işe aldı. Van’da büyük oranda işsizlik olduğundan o dönemlerde çok sevinmiştik.

Evimize ekmek götürebilmek istiyoruz
Paylaş

Nurcan ÜRPER/ Van İŞKUR’dan atılan bir işçi

Ben İŞ-KUR bünyesinde çalışıp, 13 Haziran günü işten atılan 7286 işçiden sadece biriyim. Aynı zamanda İŞKUR’da 630 kadın çalışan bulunuyordu. Van’da 2011 yılında iki büyük deprem yaşadık. Bu depremler sonrası Van’da hayat devam etsin diye hükümet 7286 kişiyi İŞKUR bünyesinde işe aldı. Van’da büyük oranda işsizlik olduğundan o dönemlerde çok sevinmiştik. Hepimiz o dönem Van’ı canlı tutabilmek için canla başla çalıştık. Gelen yardımları halka dağıttık, Van’dan giden memurların görevlerini yaptık. Bütün bunları yaparken biz de aynı zaman da depremzedeydik. Depremin etkileri yavaş yavaş kendisini kaybettirmeye başlayınca okul, belediye, kültür merkezleri gibi farklı kurumlarda çalışmaya başladık.

Ama şimdi gelinen noktada İŞKUR ve hükümet hiçbir hakkımızı gözetmeksizin bizi kapı dışarı attı. İşsiz bir insan canlı bomba gibidir. Her türlü suçu işleyebilir ve bunun suçlusu da onu bu duruma düşüren devlettir. Bir kadın olarak taciz olaylarını fazlasıyla yaşı-yoruz, bu da işsizliğe de neden olan bu sistemin suçudur.

Biz kadınların çalışması ve toplumda bir kadın olarak ayakta durabilmesi gerekiyor. Özgür olabilmemiz için özgüvenimizin olması gerekiyor. Ama kadınların özgüveni eve kapanarak değil, iş hayatının içinde olarak gelir. Başbakan, kadınları eve kapatmak adına 3 çocuk söylemini 5’e çıkardı. Kadınların ve benim işimiz yokken nasıl, hangi şartlarla 5 çocuk yapacak, hangi parayla bakacağız? Yılın sadece dokuz ayı çalışarak 5 çocuk yapılmaz. Şimdi sağlık güvencemiz de kalmadı, devlet bize parasız sağlık hakkı da tanımıyor. 7286 kişinin bir ayda aldığı toplam maaş bir Başbakanın aylığı etmiyor. Bu nasıl bir sistem?

Adaletin olmadığı, yardımın olmadığı, kadının ikinci sınıf insan görüldüğü bir ülkede yaşı-yoruz. Bizlere hiçbir açıklama yapılmıyor. Van’a yatırım yapıldığı söyleniyor biz niye görmüyoruz bunları? Ramazanda evimize ekmek dahi götüremiyoruz, bu durumun muhataplarıyla da görüşemiyoruz. Bir kadın olarak benim de sabrım tükeniyor. Evimize ekmek götürebilmek istiyoruz, bir ekmek kapımız açılsın istiyoruz.

Bizler depremzede İŞKUR mağdurlarıyız, Van’ı deprem sonrası terk etmedik ama şimdi işsiz olduğumuzu söyleyince ekmek davasına düşünce, vali beyden Van’ı terk edin çağrıları duyuyoruz. Biz nasıl depremde Van’ı terk etmediysek şimdi de terk etmiyoruz, tüm Van halkının ve diğer yerlerin bizimle birlikte mücadele etmesini istiyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Mecaplast işçileri doğru söylüyor

SONRAKİ HABER

Gönül Çalışkan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...