11 Temmuz 2014 12:21

Öcalan: Yeni BDP, kadro yetiştirme okuludur

'Demokratik özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz' şiarıyla gerçekleştirilen BDP 3. Olağan Kongresi toplandı. Kongreye mesaj gönderen Öcalan, ‘Yeni partileşmenizin en bariz niteliği ve toplumun en çok ihtiyacını duyduğu husus ideolojik-örgütsel kadro eğitimidir’ dedi.

Öcalan: Yeni BDP, kadro yetiştirme okuludur
Paylaş

BDP 3. Olağan Kongresi, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konferans Salonu'nda başladı. Kongre salonuna pankartlar ise Türkçe ve Kürtçe olarak asıldı. Salona, "Ji bo Jiyaneke Azad û Wekhev ji Ocalan re Azadî. Özgür ve eşit bir yaşam için Öcalan'a özgürlük", "Ji bo Rojavaya xweser em dest bidin destê hev (Özgür özerk Rojava için el ele)", "Özgür kadın demokratik ulus", "Ji bo azadiya reber Apo Metîngeriyê bişkîne xweserî ava bike (Öcalan'ın özgürlüğü için esareti parçala)" pankartları asıldı. Kongre salonunun bulunduğu caddeye ise "BDP 3. Olağan Kongresi'ne hoş geldiniz" pankartı ile BDP bayrakları asıldı. Kongre salonunda bulunan sinevizyondan ise PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı ile "Demokratik özerklik ile özgür yaşamı inşa ediyoruz" yazısı yansıtıldı. Salona ayrıca PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posteri ile Paris'te katledilen Kürt kadın siyasetçilerin de fotoğrafı asıldı. Kongreye çok sayıda kadının yöresel kıyafetleri ile katılması dikkat çekti.

DEMİRTAŞ DA KONGREYE KATILDI
Kongreye çok sayıda delegenin yanı sıra, HDP Eş Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Siirt eski belediye başkanı Selim Sadak, Van Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Hatice Çoban ile Bekir Kaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak, Dersim Belediyesi Eş Başkanı Nurhayat Altun, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, "KCK" ana davasından tahliye olan Necdet Atalay ve eski belediye başkanları, yeni kurulacak partinin eş başkan adayları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek ile HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP milletvekilleri Demir Çelik, Nursel Aydoğan, Hasip Kaplan, Adil Zozani, Ayla Akat Ata katıldı.

DİVANDA EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ
Kongrenin açılış konuşması ise Türkçe ve Kürtçe yapıldı. Açılışta konuşan BDP Ankara İl Eş Başkanı Ahmet Aday, kongrenin demokratik özerkliğe ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne vesile olmasını diledi. Aday'ın konuşması sırasında salonda bulunanlar ise "Bijî Serok Apo" sloganını attı. Aday'ın konuşmasının ardından divan başkanlığı seçimine geçildi. Divan eş başkanlıklarına Fırat Anlı ve Leyla Güven seçildi. Divan seçiminin ardından devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.

ÖCALAN’IN MESAJI OKUNDU
Konuşmaların ardından ise PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın kongreye yolladığı mesaj okundu. Mesajı HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken okudu. Baluken, mesajı okumadan önce yaptığı konuşmada, "Özgürlük mücadelemizin ve kahraman şehitlerimizin yarattığı güçle bugünlere geldik" dedi.

Öcalan'ın kongreye gönderdiği mesajın tamamı ise şöyle:

"Yaşadığımız koşullar gereği yenilenmeye şiddetle ihtiyaç duyulmaktadır. 20 yılı aşan partileşme geleneğiniz maalesef bir türlü demokratikleşemeyen Türkiye gerçeği nedeniyle ağır antidemokratik saldırılar altında varlığını bugünlere kadar taşırmayı başarsa da hakkettiği kazanımlara ulaşamamıştır. Bunda iyi niyet ve çabadan bahsedilmiyor. Fakat demokratik bir parti ve hareket olmanın özgünlüklerinden bahsediyorum.

Kendim 20 yılı aşkındır hareketinize olan katkımı hep ifa etmeye çalıştım. Vardığım sonuç hep köklü reformlara ihtiyaç olduğuydu. Bugün de aynı kanıdayım. İki yönde reforma şiddetle ihtiyaç vardır.

1- Esas olarak temsil etmeye, iradesi olmaya çalıştığımız Kürt toplumu, halkı ve ulusu için Türkiye koşullarında, onun devletsel, hukuki, siyasal, sosyal ve ekonomik gerçekliğinde en doğru mekânsal konumlanmanın ve iradeleşmenin partisel ifadesi bölgesel demokrasi veya demokratik bölgeler partisi biçiminde olabilir. Yani özde ve biçimde genelde Türkiye demokrasisine, özelde Kürt sorununun demokratik çözümüne bu adlardan biri altında daha somut, gerçekçi olarak hizmet edilebilir. Dikkat edilirse sadece ad değişikliği önermiyorum.

2- İkinci önemli reform önerim 'de facto' da olsa kendini yenilerken resmi ifadesini Türkiye'nin geneline hizmet etmek durumunda olan HDP amatör bir güç olarak yer almasıdır. Bu yer alış mekanik değildir. Diyalektik ve resmi toplum gereğidir. Türkiye 60 yılı aşkındır gladyonun ayrıştırma ve çatıştırma pratiğine kurban edilmektedir. Bu oyun günümüze doğru da en çok Kürtler üzerinde tezgâhlanmaktadır. HDP'ye yönelik saldırıların altında da bu gerçeklik yatmaktadır. Bu oyunu ancak hem bölgesel (yerel) demokrasiye ilkesel yer vermeyi ulusal düzeyde resmi bir çatı (sadece çatı değil, demokratik ulus toplumun) da bütünleştirmekle bozabiliriz. Yani Türkiye gerçeğinde yerel ve ulusal demokrasi aynı oranda örülmeden kapitalizmin, günümüzde neoliberalizmin gladyo kapanından sağlıklı bir çıkış gerçekleştirilemez.

Bu iki ana hususta reformla bağlantılı olarak yeni partileşmenizin en bariz niteliği ve toplumun en çok ihtiyacını duyduğu husus ideolojik- örgütsel kadro eğitimidir. Geçen 20 yıl maalesef en donanımsız ideolojik ve örgütsellikten yoksun kadrolarla daha doğrusu kadrodan yoksun olarak yürütülmeye çalışılmıştır. Güncel politikanın ürettiği ihtiyaç duyduğu kadrolar yetiştirmeden başarılı bir pratik sergilenemez.

Yeni parti esas olarak bir kadro yetiştirme okuludur. En ağır basan yönü siyaset akademik yönüdür. Toplumun her alandaki ihtiyaçları için kadro oluşturma ve örgütlemesidir. Amatörlerle bu işin yürümediği yeterince açığa çıkmıştır. Yeni parti yönetimi kolektif iradesi olmaya çalıştığı toplumun her alandaki (8 alanı müzakereler için önermiştim.) ihtiyaç için yeterli kadro eğitmeyi yeterli ve yedekli örgütlemeyi bunu tüm bölgelere yaymadan başarılı olamaz. Bu temelde;

3- Bir hususta resmi siyasal politikayı ulusal partiye ve belediyelere bırakırken kendi yönetimlerinin HDP ve belediyelerin resmi meclislerinde yer almamasıdır. Kısacası güncel pratik politikanın icrasını HDP ve belediye organlarına bırakırken kendilerini daha orta ve uzun vadeli kalıcı kadrolaşmaya ve tüm toplumsal çeperlerde örgütlemeye hasretlidir. Bu ayrımın daha başarılı sonuç vereceği kanısındayım. Bu iki platform arasında geçişkenlik olmayacak anlamına gelmez. Tersine daha yerinde ve zamanında başarılı geçişkenlikler için fırsat sağlar.

4- Diğer bir husus demokratik ulus modeline uygun bir alt yapı ihtiyacı bizi bu tür bir reforma zorluyor. Türkiye' de çok güçlü olan karşılıklı inkârcı kutuplaşmayı doğuran şoven milliyetçilikleri aşmak için demokratik ulus modeline bölgesel demokrasiyle en uygun biçimde varılabilir. Ayrılıkçılığa savrulmayı sözde en katı ulus devletçiler yol açmaktadır. Bizler ne ideolojik, ne pratik olarak milliyetçiliğin bu oyununa gelemeyiz.

Sonuç olarak BDP'nin bu yönlü gerçekleştireceği reform güncel politik tıkanmayı, kilitlenmeyi açacak en uygun taktik adım olarak değerlendirilmelidir. İlerde gerektiğinde yeni taktik adımlar ve stratejiler geliştirilebilir. Örneğin seçimlerde iki gruba yetecek kadar milletvekili seçilirse her iki partinin de grupsal temsili uygun bir taktik olabilir.

Son savunmalarımda özellikle Demokratik Ulus Çözümünde fazlasıyla bahsettiğim bu pratik hususlar için yeterli teorik ve pratik- politik tespitler vardır. Su gibi özümsemeden, ihtiyaç duymadan demokratik çözüm çabanızdaki katkılarınızın yeterli olmayacağını bilerek yeni dönemin parti görevlerine yoğunlaşmalı ve bunun gerekli kıldığı arzuyu, azmi ve iradeyi mutlaka kendinizde gerçekleştirmelisiniz. Tarzını ve temposunu tutturacak çabayı sergilemelisiniz. Tarih hayati sorunların başka türlü çözülemeyeceğinin sayısız örnekleriyle doludur. Başarılı dileklerimle selamlarım." (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Demirtaş: Hükümet ve Başbakan Ortadoğu’da ciddiye alınmıyor

SONRAKİ HABER

PTT\'deki taşeron işçileri iş bıraktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...