05 Temmuz 2014 06:00

Ford işçisi mücadeleye hazır

Otomotiv devi Ford Otosan’da 10 yılını geride bırakmış işçilerden sadece biriyim. Fabrikamız çalışma koşullarının ağırlığı ve ücretlerin düşüklüğü nedeniyle işçi sirkülasyonun en çok yaşandığı fabrikalardan biridir.

Ford işçisi mücadeleye hazır
Paylaş

Ford Otosan İşçisi*

Otomotiv devi Ford Otosan’da 10 yılını geride bırakmış işçilerden sadece biriyim. Fabrikamız çalışma koşullarının ağırlığı ve ücretlerin düşüklüğü nedeniyle işçi sirkülasyonun en çok yaşandığı fabrikalardan biridir. Fabrikadaki ortalama kıdem süresi 8-9 yıldır. Ve bu durumdaki bir işçinin aldığı ücret yaklaşık 1300 lira civarındadır. Bu ücret ile Kocaeli gibi ülkenin en pahalı kentlerinden birinde bir işçinin ailesi ile birlikte yaşaması neredeyse imkânsızdır. Bu ücretle yaşam sürdürmeye çalışan bir işçinin hiçbir sosyal hayatı yoktur. Ailesiyle vakit geçirebileceği bir sosyal aktiviteye katılması mümkün değildir. Fabrikada beyaz yaka olarak tanımlanan personele baktığımızda sürekli hafta sonu yaptıkları ya da yapacakları etkinlikleri, gezecekleri şehirleri, fabrika dergisinde biz mavi yakalı işçilerin psikolojik olarak bu durumdan nasıl etkilenebileceğimizi hesaba bile katmadan paylaşmaları bizleri oldukça rahatsız etmektedir. Ben de dahil hepimizde, bunları okuduğumuzda gelişen duygu “ben de ayda bir gün dahi olsa neden onlar gibi yaşayamıyorum” duygusudur.
Fabrikada sözleşmeler gereği verilen sosyal yardımlar tam anlamıyla çalışanı dilenci durumuna düşürmektedir. Bayramlarda ve senelik izinlerde verilen harçlıklar çok trajikomik miktarlardadır. Kurban kesmenin en az 800 liraya mal olduğu ülkemizde bayramda verilen 150 lira bayram yardımı buna en güzel örnektir. Çocuk yardımı diye her ay verilen 6 lirayı burada anmak bile çok gülünç ve bir o kadar da düşündürücüdür.
Geçen dönem ‘son 10 yılın en iyi sözleşmesi’ olarak anılan sözleşme ile alınan zamlar, daha yeni sözleşme gelmeden eriyip, gitmiştir. Yıl içinde verilen alışveriş çeklerinin iptal edilmesi işçiye vurulan en büyük darbedir. Bu çeklerin iptal edilmesi sözleşmeden alınan zammın daha kafadan yarısının gitmesidir.
Fabrikada çalışan kadın işçilere verilen kreş yardımı maaşlarına yansıtılmakta ve bu durum vergi kesintisine erken girmelerine sebep olmaktadır. Bu durumda bir yerden verirken başka bir yerden alması anlamına gelmektedir. Fabrikada bize söylenen, işçi sağlığının ilk öncelikleri olduğudur. Ama ne yazık ki bu da görsellikten öteye gidememektedir. Neredeyse her çalışanın bel, boyun, kas, eklem rahatsızlıkları mevcuttur. Ve yaş ilerledikçe bu durum herkes için çok ciddi sıkıntılar anlamına gelmektedir. Bu durumdaki işçinin doktora gitmesi ve rapor alması, rapor süresi bitip de tekrar iş başı yaptığında kendisine ‘iyi’ gözle bakılmaması anlamına gelmektedir. Tüm bunlara rağmen yaz aylarındaki fazla çalışmalar, hafta sonları beklenmedik mesailer biz işçileri iyice bunaltmış durumdadır. Fazla mesaiye kalmayan işçilerinse gözü korkutulmakta, amirleri tarafından azarlanıp, insan kaynaklarına gönderilmektedir.
Önümüzdeki dönem yapılacak olan toplu sözleşmede, işçiyi dikkate almadan yapılacak teklif ve ücret artışı işçiyi rahatlatmayacak bir anlaşma ile sonuçlanırsa, memnuniyetsizlik ve tepki daha da artacaktır. Fabrikadaki memnuniyetsizlik öyle bir hat safhadadır ki 15 yıl sigortalı çalışma süresini dolduran birçok arkadaşımız çıkışlarını almaya başlamıştır. Bu şartlarda Ford kalifiye eleman sıkıntısı çekeceği gibi, yeni işe başlayan birçok kişi de bu koşullar karşısında daha ilk haftasından işi bırakıp gitmektedir.
Fabrika yönetimi de sendikada bu gerçeği mutlaka dikkate almalı ve ona göre hareket etmelidir. İşçinin hak ettiği ücreti alması için fedakarlık yapması gereken Ford işverenidir. Aksi halde yaşanan bu memnuniyetsizliğin, işçinin isteklerini dikkate almamanın sıkıntısını yaşayacaklarını görmeleri gerekmektedir. İşçinin yüzü gülerek işyerine gelmesinin tek koşulu insanca yaşayabileceği bir maaş almaktır. Bu unutulmamalıdır.
Mektubuma son verirken, grevleri hükümet tarafından yasaklanan cam işçisi arkadaşlara selamlarımı iletmek istiyorum. Bilsinler ki biz işçiler her zaman onların haklı davalarının yanında olacağız. Biz işçiler greve niye çıkarız? Haklarımızı almak için. Eğer hükümet bu grevi yasaklayabiliyor ise o zaman sendikalı olmanın ne anlamı kalıyor? Biz toplu sözleşme ve grev hakkı için sendikalı olmuyor muyuz? Bu yasaklama o nedenle de sadece cam işçilerine değil, tüm işçileredir, bunun farkındayız. Şimdi biliyoruz ki camdaki grev yasağının ardından sendikacılar MESS görüşmeleri süresince bu yasağı hep karşımıza getirecekler. Çünkü herkes de biliyor ki bu yasağın arkasında otomotiv patronları var. Biz geçen dönem yaptığımız eylemlerden de, greve çıkma kararlığımızdan da gösterdik ki metal işçisi greve çıkarsa aylarca grevde kalmayı da göze alır. Bunu sendika da, MESS de bilmeli. Biz 150 bin işçiyiz ve gücümüzün farkındayız. Sendikada bu gücün farkına varsın ve o masaya metal işçisinin kayıplarını ortadan kaldırmak için otursun. İşçi mücadeleye hazır.

*Kocaeli

ÖNCEKİ HABER

İstanbul’da dengbêj ve hip hop düeti

SONRAKİ HABER

Polisten Mamaklılara: Biletsiz binerseniz polis gereğini yapar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...