03 Temmuz 2014 06:00

Tanrıverdi Tekstil işçileri 3 köfteyle 16 saate talim!

Çorlu’da tül perde üretimi yapan Tanrıverdi Tekstil, Trakya’nın önde gelen fabrikalarından. Ama içinde 1800’lü yılların koşulları yaşanıyor. Sürekli hakaret ve horlanmayla karşı karşıya kalan işçilere 16 saate varan çalışma koşulları dayatılıyor.

Tanrıverdi Tekstil işçileri 3 köfteyle 16 saate talim!
Paylaş

Vedat YALVAÇ
Kırklareli


Çorlu’da tül perde üretimi yapan Tanrıverdi Tekstil, Trakya’nın önde gelen fabrikalarından. Ama içinde 1800’lü yılların koşulları yaşanıyor. Sürekli hakaret ve horlanmayla karşı karşıya kalan işçilere 16 saate varan çalışma koşulları dayatılıyor. İşçilerin işten atılmayı da göze alarak TEKSİF’ten istifa edip DİSK/Teksti’e üye olmalarının nedeni de ağırlaşan bu sorunların dayanılmaz hale gelmesi.

İşçiler arasında “Köpek kadar değer verilmiyor” sözü yaygın. Atılan işçilerden Özgür Tümbel bunun nedenini şöyle anlattı: “Köfte çıktığında köpeğe tencere ile gidiyor. Bize 3 köfteden fazla verilmiyor. Tabağa 4 köfte düşünce bir tanesi hemen geri alınıyor.” İşletmede yöneticilerle işçilerin içtiği su ve yediği ekmeğin bile farklı olduğunu anlatıyor işçiler.

Düne kadar arıtılmış su içtiklerini anlatan Sevim Özkan, yeni yeni dışardan su gelmeye başlandığını belirterek devam etti: “Ama su temiz olsa yöneticilerde aynı suyu kullanırlar. Onlar ayrı biz ayrı su kullanıyoruz.” İşçilere bayat ekmek yedirilirken yöneticilere de taze ekmek veriliyor. Yöneticilerin su içtiği damacana işçilerin su içmesi kesinlikle yasak. Öyle ki mesai bitiminde yöneticilerin su içtiği kaplara işaret konuluyor ve sabah ilk iş su içilmiş mi içilmemiş mi kontrol ediliyormuş.

ÖLSELER DOKTORA GÖTÜRENİ YOK

Ayrımcılık ve horlanmanın yanı sıra canlarına da değer verilmemesinden yakınıyor işçiler. 3.5 yıldır Tanrıverdi’de çalışan Dilek Hasku, ayağı kırıldığı halde “Yürüyerek gidersin” denilerek kendi haline bırakılmış. “Kendi imkanlarımla gittiğim için ayağımda daha fazla sorun oluştu” diyen Hasku, patronun gözünde işçinin hiçbir değerinin olmadığını anlattı.
İsmail Tunçbilek de elektrik çarpması sonucu yaralanmış: “Düşen malı almak istedim. Elektrik kablosu başladığım günden  beri çıplaktı. Elektrik çarptı, kolumda kasılma olunca kendim gidip söyledim. Çorlu’ya gönderdiler. 2 gün dinlendikten sora çalışabilirsin dediler. Daha sonra uyuşma devam edince tekrar hastaneye gittim. Bu sefer Edirne’ye sevk ettiler. Gece 10:00’dan sabaha kadar kalp makinesinde kaldım. Kaza kalbe de etki etmiş, kalp ritmi bozulmuş.” O günden bu yana kolunda uyuşma olduğunu söyleyen Tunçbilek, yardım isteğine “fabrikadaki doktora git” dışında yanıt alamamış.

Bir başka iş kazası geçiren kişi de Özgür Tümbel. O da parmağı kırıldıktan sonra kendi imkanlarıyla hastaneye gönderilmiş.

MÜFETTİŞ ÇÖZÜM OLMAMIŞ

Buna duruma tepki gösteren Özgür Tümbel, “Sesimizi duyurmak için ille de 300 kişinin ölmesi mi gerekiyor” diye konuştu. Muhammed Sevinç 4 yıl 9 aydır Tanrıverdi’de çalışıyor. 3-4 sefer “170”i  arayarak iş müfettişlerini çağırmış. Fabrikaya gelen müfettişlerle görüştürülen işçilerin, işten atılma tehdidiyle “Pazar çalışmıyoruz. Elden para almıyoruz. 12 saat çalışmıyoruz. Pazar mesaisi ve 16 saat çalışan yok” demeye zorlandığını aktardı.

MÜCADELE EDEN BİR  SENDİKA İSTİYORUZ

İşçiler yaşadıkları sorunları değiştirmek için önce TEKSİF’e üye olmuşlar. Ama geçen sürede hiçbir sorunları çözülmemiş. Bunun üzerine çözüm olarak sendika değiştirme yoluna başvurmuşlar ve DİSK/Tekstil’e üye olmuşlar. Bunun ardından da işten atmalar yaşanmış. İşten atmalara tepki gösteren Özgür Tümbel: “Ramazanın ilk gününde işçi çıkarıyor nasıl bir Müslümanlıksa artık. Bir de hacca gidiyorum diye övünüyor” dedi. İşten atmalar konusunda TEKSİF yöneticilerinin de patronla birlikte hareket ettiğini söyleyen Tümbel, “Bizim tek istediğimiz yaşadıklarımızı gören, bu sorunlara karşı mücadele verecek bir sendika” diye konuştu. Sendika değiştirmelerinin ardından bile TEKSİF yöneticilerinin gelip “Ne istiyorsunuz?​” diye sormamış. İşçileri çağıran işletme müdürü olmuş. 12 yıldır çalışan Bircan Özgür, “İşletme müdürü ‘Madem böyle bir derdiniz vardı. Neden bize gelmediniz’ diyerek adeta bizimle dalga geçti” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Grev yasağı işçi için ölüm kalım meselesi

SONRAKİ HABER

Babadan oğula taşeronluk; \'Ben babamı gurbette tanıdım\'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...