02 Temmuz 2014 06:00

Maliyeti düşürmek için ölüme göndermişler

Çimentaş fabrikası’nda üzerine beton dökülen 3 işçiden Engin Dülger ve Okan Şen yaşamını yitirdi. Fabrikanın iş güvenliği uzmanının kazadan önce homojen silolarının temizliği işleminin riskli olduğunu belirterek durdurulmasını istediği, şirket yetkililerinin uzmanların görüşünü dikkate almayarak işçileri silonun içine yolladığı ortaya çıktı.

Maliyeti düşürmek için ölüme göndermişler
Paylaş

Metehan UD
İzmir


Çimentaş fabrikası’nda üzerine beton dökülen 3 işçiden Engin Dülger ve Okan Şen yaşamını yitirdi. Fabrikanın iş güvenliği uzmanının kazadan önce homojen silolarının temizliği işleminin riskli olduğunu belirterek durdurulmasını istediği, şirket yetkililerinin uzmanların görüşünü dikkate almayarak işçileri silonun içine yolladığı ortaya çıktı.

Kaza gerçekleşmeden 2 gün önce fabrikanın İş Güvenliği Uzmanı Erhan Süzen, şirket yetkililerine gönderdiği maille gerekçelerini sayarak temizleme işleminin durdurulmasını istedi. Mail, 26 Haziran tarihinde öğle saatlerinde Vardiya Şefi Serkan Şener, Üretim Müdürü Tolga Tezcanlı ve diğer şirket yetkilileri Alper Tazegün, Gökhan Keskin, Ufuk Aras’a yollandı.

‘ÖNEMLİ RİSKLER TAŞIYOR’

İş Güvenliği Uzmanı Süzen, yolladığı mailde, farin homojen silolarıyla ilgili yaptığı denetimlerle ilgili görüşlerini 3 madde halinde sıraladı. Süzen, siloya girişin, alt kısmındaki dökülüş oluğu ağzından yapılmasının önemli riskler içerdiğini belirtirken, yine silonun temizliğinin 18 yıldan beri fabrika personeli tarafından yapılmadığı bilgisini vererek, personelin bu konuda tecrübeli olmadığını ifade etti.

‘TAHLİYE SON DERECE ZOR’

Süzen’in değerlendirmelerinin üçüncüsü ise şu şekilde “Çalışma esnasında oluşabilecek muhtemel çökme ve kabukların düşmesi gibi acil müdahale ve kurtarma gerektirilebilecek durumlarda, silonun alt kısmından tahliye son derece zor ve riskli olduğu kadar, geçiş için gerekli boşluğun kalma olasılığı düşüktür. Bu nedenlerle, daha güvenli ve sağlıklı bir yöntem karşılıklı mutabakatla belirleninceye kadar, ilgili işlemin durdurulmasını talep ve rica ederim.” Süzen yine değerlendirmesinde silonun temizliğinin üst taraftan başlayarak yapılmasını ve ilgili personelin elektrikli caraskal veya vinç yardımıyla siloya iniş ve çıkışının yapılmasını önerdi.

HERŞEY MALİYET

Fabrikadan işçilerin verdiği bilgiye göre ise de fabrika yetkililerinin, siloların temizliği için ilk olarak taşeron firma ile anlaşmaya gitmiş ancak maliyeti yüksek olduğu için bu işten vazgeçmiş. Yetkililerin kazayı yaşayan 3 işçiyi ikna ederek, herhangi bir yazılı emir vermeden siloların içine soktuğunu anlatan işçiler, siloların beton tutmamaları için çelikten olmaları gerekirken, yine “maliyet” nedeniyle farklı bir malzemeden yapıldığını söylediler. Ölen işçilerin çalıştığı birimde, yakın zamanda işçi sayısının yarıya kadar düşürüldüğünü anlatan işçiler, bundan dolayı günde 16 saate kadar varan çalışma sürelerinin dayatıldığını dile getirdiler.

İŞÇİLERİ SUÇLU GÖSTERDİLER

Yaşamını yitiren işçilerden Engin Dülger’in ailesinin verdiği bilgiye göre Vardiya Şefi Serkan Şener ve Üretim Müdürü Tolga Tezcanlı karakoldaki ifadelerinde, işçilere sözlü talimat da vermediklerini, işçilerin kendi iradeleri ile siloların içine girdiğini söyledi.

ÇİMSE-İŞ DUYARSIZ KALDI

Kaza haberi şirket yetkililerinin kazanın üzerine örtmeye çalışması ve işyerinde örgütlü olan Türk-İş bağlı Çimse-İş İzmir Şubesinin duyarsızlığından dolayı basına iki gün sonra, o da kazada ölen işçilerin aileleri sayesinde yansıdı. Pazartesi günü hastaneye gittiğimizde Engin Dülger’in ailesinin yanında olan Çimse-İş Şube Başkanı Salih Özgür’den kazayla ilgili bilgi almaya çalıştığımız da, çok fazla bilgisinin olmadığını ve açıklama yapamayacağını söyledi.

‘SOMA’DAN SONRA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK’

İş kazasını ve iş güvenliği uzmanının itirazını gazetemize değerlendiren İzmir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi Üyesi BES SGK İş Yeri Temsilcisi Mustafa Güven, işçiyi katleden sermayenin hırsının Soma’dan önce de bugün de can almaya devam ettiğini ifade ederek “Değişen hiç bir şey yok aslında. İşçiyi bir malzemeden daha değersiz gören patronlar için az zamanda en düşük maliyetle ve maksimum kâr amaçla çalışma düzeninde iş cinayetleri 3. sayfa haberleri içerisinde kanıksanır hale getiriliyor. Muhtemel ki Çimentaş’taki kazada yaşamını yitiren işçilerin görevi temizlik değildi ve bu konuyla ilgili eğitimleri yoktu. Silonun temizliği ile ilgili bir talimatname düzenlenmemişti. İşçi hayatının kârdan başka bir şey düşünmeyen patron nezdinde basit önlemlerin maliyeti kadar değeri yoktu” dedi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın patron için kağıt üzerinde kalan bir prosedürden öte bir anlam taşımadığını da vurgulayan Güven şunları söyledi “Yasa ona çok basit önlemleri almaya iten bir mekanizma ve ceza sistemi dayatmıyor çünkü. Ve bu işçiler için de İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası kader olmaktan başka bir anlam taşımadı. Tüm sorumluluğu iş güvenliği uzmanı ve işçinin kendisine yıkan bu yasaya karşı olmak için ille de büyük felaketler beklemek yerine sendikaların görevlerini yerine getirmesi çok önemli. Taşeronlaştırma ve kuralsız çalışma yaşamını işçinin denetleyebildiği örgütlü bir çalışma yaşamına dönüştürme mücadelesi tüm emek örgütlerinin temel sorumluluğu iş cinayetleri halen durulmuyorsa gerekli önlemler alınmıyorsa buna karşı koyuşu örgütlemeyen sendikalar iş cinayetlerinin ortağı durumundadır.”

ÖNCEKİ HABER

Adalet Kaf Dağı’nın ardında kaldı

SONRAKİ HABER

AYM, Aziz Yıldırım\'ın başvurusunu reddeti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...