30 Haziran 2014 06:00

Grev hakkı için genel direniş

Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde “Milli güvenlik ve genel sağlık” nedeni ile bardak, sürahi, şişe, kapı, pencere ve otomobil camı üreten işçilerin grevi ertelenemez. Bu sadece ve sadece sermaye hükümetinin bir bahanesidir. Açıkça görüyoruz ki buradaki amaç işçiye grev yaptırmamaktır. AKP Hükümetinin burada düşündüğü husus sermayenin sağlığı ve güvenliğidir.

Grev hakkı için genel direniş
Paylaş

Hüseyin TOPALOĞLU/Trakya Otocam İşçisi

Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde “Milli güvenlik ve genel sağlık”  nedeni ile  bardak, sürahi, şişe, kapı, pencere ve otomobil camı üreten işçilerin grevi ertelenemez. Bu sadece ve sadece sermaye hükümetinin bir bahanesidir. Açıkça görüyoruz ki buradaki amaç işçiye grev yaptırmamaktır. AKP Hükümetinin burada düşündüğü husus sermayenin sağlığı ve güvenliğidir. Sermayenin çıkarlarıdır. “Grev erteleme”  diye telaffuz edilen aslında “grev yasağı”dır.  Kristal-İş, Bakanlar Kurulunun bu akıl almaz kararına karşı Danıştaya başvuracak ve eğer hukuk devletiysek 60 günlük süre içinde cam işçileri tekrar greve çıkacaktır. Danıştayın olası bir olumsuz kararından sonra cam işçisinin greve çıkması tamamen yasaklanacak, işverenin şartlarını kabul etmek ya da Yüksek Hakem Kurulunun kararını beklemek zorunda kalacaktır.

TİS pazarlığının nasıl seyredeceğini kestirmek gerçekten zor. Cam işçisi kararlılıkla, yılmadan ve cesur bir şekilde süreci beklemelidir. Eğer tabanda maddi ya da manevi bir güç kaybı oluşursa, sendika yönetimi sözleşmeyi kötü de olsa bitirmek zorunda kalacaktır. Bunun için işçi sabırlı olmalıdır.

Cam işçisi unutmasın ki bu sürecin sonucu ne olursa olsun kazanan olacaktır. Cam işçisi bu süreçten çok ama çok güçlenerek çıkacaktır. Grevi erteleyip direnişi kırmayı düşünenler yanılacaktır. Cam işçisi  tabanda tek yürek haline gelmiştir. Cam işçisi bu 7 günlük grevi sırasında iyi ya da kötü yapılan hiçbir şeyi unutmayacak ve gereken cevabı verecektir.
Türkiye’de ki işçi sınıfı cam işçisini bu süreçte yalnız bırakmamalıdır. Cam işçisinin grev hakkı ülkedeki işçi sınıfının geleceğidir. Eğer hükümetin bu yasağı engellenemez ise bundan sonraki süreçte hiç kimse günlük hayatı ya da ekonomiyi etkileyen bir grev yapamayacak, yapmaya çalıştığında tekrar erteleme düzmecesiyle karşılaşacaktır. Böylelikle grev, yapıldığı hissedilmeyen küçük ve sermayeye zararı olmayan işyerlerinde yapılacak bir eyleme dönüşecektir. Bu yüzden DİSK, Hak-İş ve Türk-İş her ne pahasına olursa olsun birleşip cam işçisine yapılan bu haksızlığa “dur” demelidir. Cam işçisinin grevi ne kadar hukuka uygunsa,  grev haklarının elinden alınmasına karşı sendikaların genel bir direniş başlatması da o kadar  hukuka uygundur.

Şişecam işvereni fırsat bulduğu her platformda tüm Şişecam çalışanlarının bir aile olduğunu, dünya üçüncülüğüne hep birlikte koşacağımızı dile getiriyor. Bence de biz bir aileyiz. İşçisiyle, memuruyla, teknisyeniyle, mühendisiyle, şefiyle, müdürüyle kocaman bir aile!

Bu yüzden Şişecam evlat ayrımı yapmamalı. Ailenin küçük evladını diğer evlatlarından ayrı tutmamalı. Küçük evladına hak ettiği değeri vermeli. Küçük evladını üzmemeli ki bu yüzden bir daha küçük evlat evini terk etmemeli. Evladına hakkı olanı vermeli, elinden almamalı. Tamer Balcı’yı işe geri almalı. Özetle; iş barışını sağlamalıdır!

ÖNCEKİ HABER

‘Nestle işçisinin yanındayız’

SONRAKİ HABER

Biz istiyoruz gelmelerini size ne oluyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...