26 Haziran 2014 06:00

Savaşın çocukları

Suriye’deki savaşın mağdurlarından 11 yaşındaki Goriye Xelil ve kardeşi Ehmed Urfa sokaklarında ellerindeki bir tartıyla, bombardımanda bacağını yitiren babası ile anne ve 7 kardeşine bakmaya çalışıyor.

Savaşın çocukları
Paylaş

Mehmet Sıddık DAMAR

Suriye’deki savaşın mağdurlarından 11 yaşındaki Goriye Xelil ve kardeşi Ehmed Urfa sokaklarında ellerindeki bir tartıyla, bombardımanda bacağını yitiren babası ile anne ve 7 kardeşine bakmaya çalışıyor. Küçük Goriye yaşadıklarını, “Hayallerimiz, umutlarımız vardı ama hepsi bir anda yıkıldı. Okuyup doktor olacaktım, aileme bakacaktım. Tek isteğim ülkeme geri dönmek” sözleriyle dile getiriyor.

Savaş nedeniyle Suriye’yi terk ederek Türkiye’ye gelen mülteciler sefalet içinde yaşam mücadelesi veriyor. En büyük acıyı ise yine çocuklar yaşıyor. Suriye’deki savaştan kaçarak ailesiyle Türkiye’ye sığınan 11 yaşındaki Goriye Xelil bu çocuklardan sadece biri.

ELİNDE TARTIYLA BİR SURİYELİ ÇOCUK

Milyonlarca Suriyelinin mülteci olmasına yol açan savaşın mağdurlarından Xelil ailesinin, kızı Goriye Xelil, ailesinin bütün sorumluluğunu küçük omuzlarına yüklemiş. Urfa’nın en işlek caddesi olan Atatürk Bulvarı’nda tartı aletiyle para kazanmaya çalışan Xelil, çalıştığı bölgenin tanınan simalarından biri olmuş. İletişim kurma zorluğuna rağmen insanları ikna edip tartıya çıkarmaya çalışan Xelil, tartıya çıkanların verdiği 50 kuruşla ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Sokak’ta gün boyu güneşin altında çalışmak zorunda kalan Xelil, aynı zamanda savaştan önce okulda öğrendiklerini unutmamak için defterinde yazılı notları okuyor.

ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTMAMAK İÇİN

Halep’te bulunan Eşrefiye Mahallesi’nden Urfa’ya göç etmek zorunda kalan Xelil, bir bombardımanda babasının ayağını kaybettiğini ve ailenin ekonomik külfetine katkıda bulunmak için çalışmak zorunda olduğunu anlatıyor. Goriye’nin 9 yaşındaki kardeşi Ehmed de aynı caddede Suriye ekmeği satıyor. Evlerine düşen havan topunun acılarının başlangıcı olduğunu söyleyen Xelil, “Evimize düşen bir havan topu sonucu babam bir bacağını kaybetti, sakat kaldı. Bu yüzden ben ve kardeşim çalışıp ailemize bakıyoruz. Ben tartı cihazı ile kardeşim ise Suriye ekmeği satarak para kazanıyoruz. Fırsat buldukça ders çalışıyorum. Önceden öğrendiklerimi unutmamak için daha önce öğretmenlerimizin öğrettiklerini tekrarlayarak bildiklerimi taze tutmaya çalışıyorum” diyor.

‘HAYALLERİM ÇALINDI’

Suriye’deki iç savaştan önce okulunda başarılı bir öğrenci olduğunu söyleyen Xelil, okulundan ayrı düştüğünü, geldiği Türkiye’de de okula devam edemediği için çok üzüldüğünü söylüyor. Savaşın tüm hayallerini yıktığını söyleyen Xelil, “Hayallerimiz, umutlarımız vardı, ama hepsi bir anda yıkıldı. Okuyup doktor olacaktım, aileme bakacaktım. Kendi ülkemize dönme umuduyla yaşıyorum. Suriye’deki savaşın bir an önce son bulmasını istiyorum. Artık kimse ölmesin” diyor. (Urfa/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Fazıl Say’dan bir dünya prömiyeri: Sait Faik

SONRAKİ HABER

Toplu ulaşımda düğüm çözülecek mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...