24 Haziran 2014 14:17

Türkiye'yi 12 yıl 'Paralel Erdoğan' yönetmiş

AKP grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Gülen Cemaatini kast ederek, 'Bu şebekenin yargı içindeki maşaları ile nasıl hukuk cinayeti işlediklerini geçmişte fark edilebilmek kolay değildi' dedi. Ardından da 12 yıllık iktidarı boyunca yaşanan ne kadar 'kötü şey' varda hepsinin sorumluluğunu 'paralel yapı'ya yıktı.

Türkiye\'yi 12 yıl \'Paralel Erdoğan\' yönetmiş
Paylaş

AKP grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Gülen Cemaatini kast ederek, “Bu şebekenin yargı içindeki maşaları ile nasıl hukuk cinayeti işlediklerini geçmişte fark edilebilmek kolay değildi. Mağdurlar, maruz kaldıkları zulmü biliyorlar da ama ateş düştüğü yeri yakıyor bizim de milletin de gerçeklerden haberdar olmamız çok ustaca engelleniyordu” dedi.

‘BİZİM DÖNEMİMİZDE GÜÇ KAZANDIKLARI İDDİASI TAMAMEN ASILSIZ BİR İDDİADIR’
Erdoğan, cemaate dönük eleştirilerini yineleyerek şunları kaydetti: “Yaklaşık 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında ince ince bir ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük. Bu şebeke öyle bir noktaya geldi ki, benden olmayanın faaliyet hakkı hatta yaşam hakkı dahi yoktur demeye başladılar...Kendileri gibi düşünmeyen herkesi son derece iğrenç metotlarla saf dışı bırakmaya başladılar... Bunların bizin dönemimizde büyüdükleri, güç kazandıkları iddiası tamamen asılsız bir iddiadır. 12 Eylül darbesine bakın, 28 Şubat darbesine bakın, bunların oradan güç devşirdiğini görürsünüz. Sadece Türkiye'deki darbecilerden değil, uluslararası bazı çevrelerden, özellikle istihbarat örgütlerinden güç devşirdiğini görürsünüz. Her işlerinde tedbir adı altında o 40 yıllık gizlenme taktiklerini kullandılar. Bu şebekenin yargı içindeki maşaları ile nasıl hukuk cinayeti işlediklerini geçmişte fark edilebilmek kolay değildi. Mağdurlar, maruz kaldıkları zulmü biliyorlar da ama ateş düştüğü yeri yakıyor bizim de milletin de gerçeklerden haberdar olmamız çok ustaca engelleniyordu. İşte böcek soruşturması, Bazıları 'neden 2 yıl beklediniz' diye soruyor. Biz 2 yıl beklemedik, ama onlar maşaları yoluyla 2 yıldır bu soruşturmanın üzerini örtüyor, bugün de hala üzerini örtmenin ahlaksızca mücadelesini veriyorlar. Biz bunun takipçisiyiz."

‘NE İSTEDİLER DE VERMEDİK’ DEMİŞTİ
Oysa Erdoğan, 17 Aralık öncesinde, dershaneler üzerinde Cemaatle AKP arasında gerilim yaşandığında, “Eğer cemaat olarak değerlendirilecekse, cemaatin mensupları, en ileri gelenleri bugüne kadar Tayyip Erdoğan’a ne getirdiler de Tayyip Erdoğan geri gönderdi?​” diye sormuştu.

BALYOZ TAHLİYELERİNE DE SAHİP ÇIKTI
Erdoğan, 2010 yılındaki Anayasa referandumunun tahliyelere zemin hazırladığını kaydererek; "Sırf kendileri gibi düşünmüyor diye, sırf onları deşifre ediyor diye, masum insanları dahi nasıl zindana attıkları tek tek ortaya çıkıyor. Darbeyle, darbe girişimleriyle mücadele ediliyor görüntüsü altında gerçek zanlıların yanında masum insanların da nasıl mahkum edildiği bugün tek tek ortaya çıktı. 2010 yılında yaptığımız Anayasa değişikliği bugün geçte olsa hatadan dönüşün vasıtası olmuştur. O Anayasa değişikliği olmasa, şu anda dışarı çıkanlar halen içeride olacaklardı. Bugün Evet, Hayır'cılara yaradı. Bazıları cezaevinden çıkınca oradan intikam ifadeleriyle bağırıp çağırıyorlar. Sen bir defa intikam ifadelerini bırak da kendine gel, daha hala kendine gelememişsin. E ne olacak, kılavuz ortada kendileri de ortada" diye konuştu.

‘ORTAYA DAHA ÇOK BİLGİ, BELGE ÇIKACAK’
Yargıda çok ciddi bir itibar kaybı olduğunu dile getiren Erdoğan; "Anayasa Mahkemesi, o Anayasa değişikliğinde HSYK seçimleriyle ilgili değişikliği yapmasa, yargı şu an bu kadar tartışılıyor olmayacaktı. Çok ciddi bir itibar kaybı var. Güvenilirlik diye bir şey kalmadı. Böyle bir durum var. Onun için yargının kendini check etmesi gerekiyor. 2010 yılına kadar CHP zihniyeti yargıda egemenliğini sürdürüyordu. 2010 yılından sonra da CHP'nin yol arkadaşı olan Pensilvanya şebekesi yargıda egemenliği ele geçirmeye çalıştı. Biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Yargı birilerinin arka bahçesi değil, söz verdiğimiz gibi milletin yargısı olacak. Ortaya daha çok bilgi, belge çıkacak. Yargı, emniyet içinde nasıl vicdan dışı komplolara giriştikleri tek tek ortaya çıkacak. Ben yargının içinde milliyetperver olan yargı mensuplarına güveniyorum. Bu süreci onlar, inşallah aslına dönüştürecekler" ifadelerini kullandı.

‘KOYMADIKLARI NE MALUM?​’
Böcek soruşturmasını değerlendiren Erdoğan; "Bir ülkenin başbakanın ofisine dinleme cihazı koyulması sadece başbakana değil, o ülkenin tamamına yapılmış çok büyük bir ihanettir. Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir millete neler yaptılar, yapıyorlar. Onbinler kişiyi dinlemişler. Bu ülkede birileri çıkıp polis üniforması içinde başbakanın ofisine dinleme cihazı koyuyorsa yarın gidip hakimin savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları da ne malum? Bunu açıkça söyledim. Çekinmediler, bunu da yaptılar" dedi.

‘KİTAP YAZMA HAZIRLIĞI YAPTI DİYE İNSANLAR MAHKUM EDİLİYOR’
Erdoğan, "Pensilvanya çetesi hakkında yazı yazdılar diye her gün gazeteciler savcıya ifade veriyorlar" diyerek şunları kaydetti; "Pensilvanya şebekesi hakkında kitap yazma hazırlığı yaptı diye, bakın kitap yazdı diye değil, hazırlığını yaptı diye insanlar mahkum ediliyor. Ama başbakanın ofisine dinleme cihazı koyan zanlılar, Dışişleri Bakanlığı'ndaki en mahrem toplantının dinlenmesinden haberi olanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyoruz. Biz bu ifadelerimizle yargıya müdahale etmiyoruz, tam tersine yargıya görevini hatırlatıyor, yargıya çok ciddi bir sorunun varlığını gösteriyoruz. 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta biz dik durmasaydık ortada yargı diye bir şey kalmayacaktı. Selam örgütü diye bir şey uydurdular. Şahsımı örgüt lideri yaparak hazırladıkları fezlekeyle kendilerine tabi olmayan kim varsa alıp götüreceklerdi.”
Oysa aynı Erdoğan, Ahmet Şık cezaevindeyken ve tahliye başvuruları yaparken “Bombadan tesirli kitaplar olabilir” demişti.

‘ADAYIMIZI 1 TEMMUZ SALI GÜNÜ AÇIKLAYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklama yapan Erdoğan, "Son değerlendirmeleri, istişareleri yapıp, adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız" dedi.
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 47 gün, adaylık başvurusu için ise 10 gün kaldığını dile getirerek; "Son değerlendirmeleri, istişareleri yapıp, adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız. Hemen ardından daha yoğun şekilde yollara revan olacak, milletimizden adayımız için yetki isteyeceğiz. Biz daha detaylı, daha anlaşılır biçimde bu seçimin önemini milletimizle paylaşacağız. Artık seçilmiş hükümetin, yani milli iradenin karşısında devlet iradesini temsil eden bir Cumhurbaşkanı makamı olmayacak. Bir protokol makamı olmayacak. Anayasanın verdiği yetkileri, milletin verdiği yetkiyle bütünleştiren bir Cumhurbaşkanı olacak. Bugüne kadar hükümet milleti, Cumhurbaşkanı devleti temsil ediyor gibi bir konumlama yapılmıştı. Devlet ile millet arasındaki bu mesafeyi de kaldırıyoruz. Seçilmiş hükümetle seçilmiş Cumhurbaşkanı birlikte ülkeyi idare edecek, devlet ve millet tam manasıyla kucaklaşmış olacak" diye kaydetti.

‘GANİMET PAYLAŞIMI PEŞİNDE OLMAYI ARZU ETMEK ASLA BİZİM ŞİARIMIZ DEĞİLDİR’
Başbakan Erdoğan, AKP'nin 'kulislerin partisi' olmadığını kaydederek şunları söyledi; "Baki olan davalar, fanilerden öte hizmetkarlarıyla yürür. Önemli olan şahıslar isimler değil muhtevadır. Allah’a çok şükür mayası sağlam, ilkeleri politikaları sağlam bir partimiz var. AK Parti şahıslara göre istikameti değişen değil, şahıslara istikamet belirleyen bir partidir. AK Parti başta parlamento grubu olmak üzere tüm teşkilatımız olmak üzere, kulislerin bir partisi olmamalıdır, olamaz. Şunu da açıkça söylüyorum: Uhud'ta ganimet paylaşımı peşinde olmayı arzu etmek asla bizim şiarımız değildir, olamaz. Bizim hedefimizde sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015’ten sonrası nasıl gidecek, bunları konuşmanın yanlış bir yaklaşım türü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu dava milletin davasıdır. Bırakın küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Küçük tuzakların peşinden muhalefet koşsun. Biz büyük bir dava çınarının kollarıyız, büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden küçük insanlar koşar."
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bugün grup toplantısında yaptığı konuşmayı eleştiren Başbakan Erdoğan, “Baştan aşağı, tamamiyle ağzından salyalar akıyor. Ama biz öyle konuşmayacağız. Ve tamamiyle bir müfteri edasıyla yaptığı bir konuşma, iftiralarla dolu. 16-17 yıldır o partinin başındasın, geldiğin yer ortada. MHP'li kardeşlerime hep sesleniyorum, MHP'yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı ve olamayacakta. Yapısı buna müsait değil. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir” dedi.

’AYAKKABI KUTULARININ İÇİNE MİLYARLARCA AVRO VE DOLAR SIĞMAZ’
Erdoğan, Bahçeli'nin yolsuzlukla ilgili iddialarına karşı şunları söyledi; "Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum, terör örgütünün başıyla aynı sofrada oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın, adisin. 3,5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptın ve takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Düzce depremlerinin altında kalan sensin. Oraları ayağa kaldıramadınız. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Bu ülkede CHP'nin yavrusu DSP ile beraberdiniz. Ziraat Bankası'nı, Halk Bankası'nı batırdınız. Vakıfbank'ı kapanacak hale getirdiniz. Biz Halk Bankası'na kişiliğini kazandırdık. Esnafa yüzde 47 ile kredi verirken biz adete bunları adeta sıfırladık. Bu halka zulmeden siz oldunuz, biz ise bu zulmü kaldırdık. Farkımız bu. İkide bir ayakkabı kutularıyla konuşanlara sesleniyorum; Ayakkabı kutularının içine milyarlarca ne avro ne dolar sığmaz. O ancak sizin kasalarınıza sığar. Siz önce, bir defa bunu ortaya koyun. Bugünkü konuşmasıyla alakalı da, ben de gerekli olan davalarımı yine açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na 'köksüz' diyecek kadar kökten binasip olan bir kişi bunun hesabını verecektir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir. Türkiye böyle birileri aranıyorsa, aynaya baksınlar."

YİNE HDP’YE YÜKLENDİ
Konuşmasında HDP'ye de yüklenen Erdoğan, HDP'nin silahlarla korkutarak siyaset yaptığını iddia etti. Erdoğan şunları söyledi; "Çünkü arkalarında silahlı bir terör örgütü vardı. Silahların sustuğu bir ortamda siyaset yapamıyor olmanın hırçınlığını taşıyorlar. Ellerindeki Gulyabaniler birer birer gittiği için artık kendileri Gulyabani olmaya başladılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu milleti korkutmak için kullanılan tüm vasıtaları tek tek ortadan kaldırmaya devam edeceğiz." (DHA)

ÖNCEKİ HABER

IŞİD\'e karşı cihat çağrısı yaptı

SONRAKİ HABER

Özcan Alper’in yeni filmi: Rüzgarın Hatıraları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...