24 Haziran 2014 07:41

İsdemir işçileri ve örnek bir sendikacı

Bu günlerde İSDEMİR’de iki sendika arasında Hak-İş’e bağlı Çelik İş ve Türk İş’e bağlı Türk Metal Sendikası arasında da yetki mücadelesi var. Yetki anlaşmazlığı olması durumunda işçiler yetkili sendika belirleninceye kadar toplusözleşmesiz kalacak. Bu da işçilerin belki de yıllarca zam almadan çalışması demek.

İsdemir işçileri ve örnek bir sendikacı
Paylaş

Halil KATKAT
Yüksek Makine Mühendisi

Bu günlerde İSDEMİR’de iki sendika arasında Hak-İş’e bağlı Çelik İş ve Türk İş’e bağlı Türk Metal Sendikası arasında da yetki mücadelesi var. Burada yetki anlaşmazlığı olması durumunda işçiler yetkili sendika belirleninceye kadar toplusözleşmesiz kalacaklardır. Bu da işçilerin yetki belirleninceye kadar eski sözleşmeye göre belki de yıllarca zam almadan çalışması demek.
Sözün burasında işçilere örnek olması açısından İSDEMİR sendikal mücadele tarihinden bir örnek vermek istiyorum: İSDEMİR’de işe başladığım yıllardı. O zaman İSDEMİR daha yapım aşamasındaydı. Fabrikanın yapımını değişik bir çok firma üslenmişti. Yapım işçileri de bu firmalara bağlı çalışıyorlardı. O zamanlar taşeron işçi uygulaması yoktu. Büyük firmalardan taşeron olarak iş alıp yapan küçük firmalar vardı. Dolayısıyla işçiler bu günkü gibi farklı işverenlere göre bölünmüş durumdaydı. Bu bölünmüş durumdaki işçileri birleştiren bir sendikacının adı o günlerde çok duyulurdu. Adı İsmet Demir’di bu sendikacının… Yapı-İş Sendikasını örgütlüyordu. İsmet Demir içinden çıktığı ve örgütlemeye girişip önderlik ettiği işçilere o dönem “şantiyeci”ler ya da “şirketci”ler deniyordu. Bu kesimler büyük inşaatları dolaşan, iş bulduğu taktirde bir şantiyede birkaç yıldan fazla kalamayan, sürekli hareket halindeki göçebe işçilerdi. Bu göçebe işçilerin çoğu ailelerini köyde bırakır, kazandıklarının çoğunu ailelerine yollardı. Geri kalanıyla da yaşamlarını sürdürmeye çalışırlardı. Genel olarak şantiyeye yakın barakalarda veya kiralık bekar odalarında hemşerileriyle ya da arkadaş grupları halinde yaşarlar ve dayanışırlardı. O zaman İSDEMİR’in yanında Payas tarafında işçiler için yapılmış barakalar vardı. İsmet Demir de işçilerle beraber o barakalarda kalırdı. Aldığı maaşı ya ihtiyacı olan işçilerle paylaşır ya da sendikal çalışmalara harcardı.
Bir gün İsmet Demir İSDEMİR’de farklı işverenlerde çalışan inşaat işçilerini sendikada örgütleyip iş bırakma eylemi yaptırdı. İSDEMİR’de çalışan binlerce inşaat işçisi iş bırakmış alanda toplanmıştı. Müteahhitler tutuşmuştu; işlerini yetiştiremeyeceklerinden korkuyorlardı. İşçilerin karşısına jandarma komando birliğini diktiler. Jandarma uyarıda bulunuyor, “dağılın” diyor ama kimse dağılmıyor. İsmet Demir’i buluyorlar. Ona “Sen dağılın dersen dağılırlar, bunlara söyle de dağılsın” diyor jandarma komutanı. İsmet Demir’in işçiler üzerindeki etkisini herkes biliyor. İsmet Demir “Ben söyleyeyim ama haklarını alamazlarsa onları kimse dağıtamaz” diyor.
İsmet Demir işçilerin göreceği bir yere çıkıyor ve “İşverenler sizin istediğiniz talepleri vermiyor ama dağılmanızı istiyorlar dağılacak mısınız?​” diye işçiye sesleniyor. İşçilerden tek bir yanıt geliyor “HAYIR”. Komutana dönüyor ve “işte gördünüz” diyor. Ve sonunda işçilerin taleplerini işverenlere kabul ettiriyor. Sendikacılığın bu önemli ve örnek şahsiyetini tanımak ve sendikal mücadele deneyimlerini öğrenmek isteyenler  (İsmet Demir -Grev ve Direnişler Üzerine Anılar ve Deneyler; Diyalektik Yayınları) adlı kitabını okuyabilirler.

ÖNCEKİ HABER

Taşerona karşı her yerde mücadele birleştiriyor

SONRAKİ HABER

Hükümet virüsten daha yavaş çalışıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...