26 Mayıs 2014 06:00

Kırın yoksulları kentte de yoksul

Adıyaman Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer Kaya’nın, kırsaldan kente göçün nedenleri ve sonuçlarını Adıyaman örneği üzerinden ele aldığı alan araştırması Kentleşmenin Toplumsal Boyutları (Adıyaman Örneği) kitap haline getirilerek, Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı.

Kırın yoksulları kentte de yoksul
Paylaş

Metin ALAN
Adıyaman

Adıyaman Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer Kaya’nın, kırsaldan kente göçün nedenleri ve sonuçlarını Adıyaman örneği üzerinden ele aldığı alan araştırması Kentleşmenin Toplumsal Boyutları (Adıyaman Örneği) kitap haline getirilerek, Ütopya Yayınevi tarafından yayımlandı.

Araştırmasında başta işsizlik ve yoksulluk olmak üzere çeşitli gerekçelerle yaşam alanlarını terk ederek kentlere göç etmek zorunda kalan ailelerin, hem kendi yaşamlarında olup biteni hem de bunun kente etkisini irdeleyen Kaya, ortaya çıkan çarpık durumun temel nedenini neoliberal politikalar olarak kaydediyor. Kaya, tarım ve hayvancılığı bitiren politikaların yarattığı işsizliğin, göçedilen kentte derin bir yoksulluğa dönüştüğüne işaret eden araştırmasında, Türkiye’deki ‘kent ve kentleşme’ gerçeğinin birçok yönüne de ışık tutuyor. Kaya, neoliberal politikalar nedeniyle kırsalı terk edip, kente gelmek zorunda kalanların burada da ciddi bir yoksulluk yaşadığı gerçeğinin altını çiziyor.
Gazanfer Kaya’yla kitaplaştırılan kapsamlı araştırmasının detaylarını konuştuk.

Adıyaman’daki farklı sosyo-ekonomik düzeyleri yansıtan 12 mahallede yaptığınız alan araştırması verilerine dayanan çalışmanızda ulaştığınız verilere dayanarak söylersek, Adıyaman’daki mevcut kentleşmeyi koşullayan nedenler nelerdi?

1954 yılında il olan Adıyaman’daki kent nüfusunun oranı (yüzde 61), Türkiye ortalamasının altında olmakla birlikte, kırsal nüfustan fazladır. Adıyaman’daki kentleşme 1980’den sonra artmaya başladı. 1980’de 53.219 olan kent merkezi nüfusu, 1990’da 101.576’ya, 2000’de 178.538’e ve 2013’te 217.789’a ulaştı. Adıyaman’daki kentli nüfusun artmasında, başat belirleyici iç göçler. Atatürk Barajı’nın yapılması ile birçok yerleşim alanı ve tarım arazisi su altında kaldı. Resmi rakamlara göre yaklaşık 50 bin insanın olumsuz etkilendiği bu süreçte, Adıyaman kent merkezi yoğun göç aldı. Ayrıca ekonomisi uzun yıllar tarım ve hayvancılığa dayalı olan Adıyaman’da, tarıma ilişkin neoliberal politikaların yarattığı olumsuzluklar ve geçim zorlukları da insanları topraktan kopardı. Özellikle 1990’ların sonunda tütüne kota konması ve daha sonra TEKEL’in tütün alımına son vermesi üreticilerin kente göçünü artırdı. Nitekim Tütün ve Alkol Piyasaları Düzenleme Kurumunun kayıtlarına göre Adıyaman’da 1998’de tütün üreticisi sayısı 54.428’ken, 2008’de 28.162’ye düşmüştür.

Peki bu zorunlu göçle ortaya nasıl bir kent tablosu çıktı?
Bu kadar hızlı kentleşme en başta, kent merkezinde yeni mahallelerin kurulmasını, hızlı, çarpık ve plansız bir yapılaşmayı yarattı. Adıyaman’ın yaşadığı hızlı kentleşmenin işaretleri olarak şunlar sıralanabilir; Plansız 1-2 katlı evlerin yaygınlığı ve içiçeliği,  tarımsal arazilerin kent içinde kalması, mahalle içlerinde hayvan beslenmesi, kalitesiz kömür kullanımının getirdiği hava kirliliği, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, doğurganlık oranının yüksekliği, mevsimlik ırgatların ve seyyar satıcıların çokluğu. Böylece hızlı kentleşme ile Adıyaman, herhangi bir vasfa sahip olmayan işsiz ve yoksul yığınların yoğunlaştığı bir merkez konumuna geldi.

Görüştüğünüz hanelere ilişkin bulgulardan yola çıkarak, Adıyaman’ın kentleşmesindeki en önemli dinamikler için ne söylersiniz?

Adıyaman kentleşmesinde en önemli dinamik kırdan kente olan göçlerdir. Tarımsal ilişkilerin egemen olduğu kırsaldaki göçün nedenlerinin başında yüzde 26.5 ile işsizlik geliyor. Bunu yüzde 20,2 ile ekonomik yetersizlikler takip ediyor. Bölge insanının uzun yıllar temel geçim kaynağı olan tütüne 1999’da kota konması ve 2008’den sonra da tütün alımına tamamen son verilmesi, işsizliği artırdı. Nitekim göçmenlerin yüzde 42.9 gibi bir oranı göç öncesi geçimlerini tütünle sağladıklarını belirtiyor. Tütünün kaldırılması, Türkiye’de 1980’lerden itibaren uygulanan neoliberal politikaların tarıma yansımasıdır. Sosyal devlet politikalarının yerini piyasa devleti ve özelleştirme politikaları almıştır. Söz konusu dönemde devlet desteklemelerinin azaltılması yanında, mazot, gübre, yem gibi girdilerin fiyatının yükselmesi kırsaldaki üreticileri zor durumda bıraktı. Bu süreç, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki kırsalda yaşayanları etkilediği gibi, tarım ağırlıklı bir toplumsal yapıya sahip olan Adıyaman kırsalını da derinden etkiledi. Son 25 yılda Adıyaman merkeze göç edenlerin oranı yüzde 77.4’tür. Göçün bir diğer itici nedeni de Atatürk Barajı’nın yapılmasıyla binlerce insanın yerinden ve toprağından edilmesidir.

KIRSALA AİT ÜRETİM İLİŞKİLERİ VE YOKSULLUK KENTTE DE SÜRÜYOR

Peki kente göç eden ya da ettirilen bunca insan nasıl bir yaşam sürüyor?
Yaptığımız araştırmada göç edenlerin inşaat işçiliği (yüzde 17.5), mevsimlik tarım işçiliği (yüzde 10.4), çiftçilik (yüzde 10.0) ve seyyar satıcılık (yüzde 8.9) gibi düzenli geliri olmayan işler yaptıklarını tespit ettik. Bu tür güvencesiz işleri sürdürenler, kentin yoksul semtlerinde yoğunlaşıyor. Özellikle bu semtlerde yaz ve sonbahar mevsimlerinde il dışına giden mevsimlik tarım işçileri artıyor. Belirtilmesi gereken diğer bir nokta ise kent merkezinde kırsala ait üretim ilişkilerinin sürdürülmesidir. Bu bağlamda çiftçilik yaptığını belirtenlerin oranı çarpıcıdır. Nitekim Adıyaman kent merkezinin kenar semtlerinde buğday, arpa, mercimek gibi tahıl ürünleri üretiliyor ve tütün ekimi de yapılıyor. Söz konusu semtlerde traktör ve römork gibi tarım aletleri de dikkat çekiyor.

Kente göç edenlerin yaşadıkları en büyük sıkıntılar neler?
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; kent merkezine göç edenler içinde sıkıntı yaşamadığını belirtenlerin oranı yüzde 13.1’dir. Geçim sıkıntısı yaşayanların oranı yüzde 35.1 iken, işsizlik oranı yüzde 32.5’tir. Bu rakamların da gösterdiği üzere göçmenleri kente iten olumsuz ekonomik koşullar, bir diğer deyişle işsizlik ve yoksulluk, göç sonrasında kentte de artarak sürmektedir.

EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK VE YOKSULLUK

Görüştükleriniz Adıyaman’ın en önemli sorunularına ilişkin neler söylüyor?
Görüşmecilerin ‘yaşadıkları kentin en önemli sorununa ilişkin soruya verdikleri cevaplarda birinci sırayı yüzde 42 ile işsizlik oluşturuyor. Nitekim TÜİK 2012 verilerine göre Adıyaman genelindeki işsizlik oranı yüzde 10.1’dir. Adıyaman bu işsizlik rakamı ile Türkiye’de 8. sırada yer alıyor. İşsizlikle yakından ilişkili olan yoksulluk seçeneğinin belirtilme oranı ise yüzde 16.4’tür. İşsizlik ve yoksulluk gibi ekonomik sorunlar, Adıyaman’ın en önemli sorunları olarak görülüyor. Adıyaman’ın ekonomiden sonra öne çıkan sorunları hızlı kentleşme ile ilgili sorunlar. Nitekim altyapı sorunu yüzde 13.7, çarpık yapılaşma yüzde 9.5 ve çevre kirliliği yüzde 8.9 oranında tespit edilmiştir. ‘Diğer’ seçeneğini belirtenler; eğitim, sağlık, sosyokültürel alanların yetersizliği ve büyük alışveriş merkezleri olmayışını Adıyaman’ın en önemli sorunları olarak ifade ediyor.

Kentleşmenin bir diğer boyutu da belediye ve devlet hizmetleri. Bu alanda ulaştığınız bulgular neler?
Kentleşmenin planlı ve sağlıklı yürüdüğünün göstergelerinden birisi altyapı ve üstyapı hizmetleridir. Adıyaman merkezdeki görüşmecilerin yüzde 30.1’i yaşadıkları mahallenin en önemli sorununun altyapı hizmetlerinin yetersizliği olduğunu belirtmiştir. İkinci olarak belirtilen sorun  yüzde 18.8’le çevre kirliliği. Özellikle kalitesiz kömür kullanımın getirdiği bu kirlilik ciddi boyutlarda. Yüzde 15.4’le üçüncü öne çıkan sorun ise park ve yeşil alan azlığı. Son 30 yılda hızlı bir nüfus artışı ve kentleşme yaşayan Adıyaman’da birçok yeni mahalle oluştu. Bu kadar hızlı, sağlıksız ve plansız gelişme o kentin yerel yönetim hizmetlerindeki aksaklıkları da çoğaltıyor. Ayrıca görüşülenler mahallerindeki sosyo-kültürel olanaklarının eksikliği ve yetersizliğini de ifade ediyorlar. Yaşadığı mahallesinde hiçbir sorun görmeyenlerin oranı ise yüzde  9.1’dir. Saha araştırma verilerinin de ortaya koyduğu gibi ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan az gelişmiş bir il olan Adıyaman’ın kentleşmesi, az gelişmişliğin ortaya çıkardığı pek çok sorunun izlerini taşıyor. Bu sorunların ortaya çıkışında 1980’lerden günümüze uygulanan neoliberal politikaların büyük etkisi var.

ARAŞTIRMA İÇİN 12 MAHALLEDE 1270 KİŞİYLE GÖRÜŞÜLDÜ

Araştırmanınızı 1250 örneklem üzerinden gerçekleştirdiğinizi belirtiyorsunuz. Bu örneklemin belirlenmesi ve uygulama aşamasında nasıl bir yol izlediniz?
Alan araştırması öncesinde, Adıyaman kent merkezinden farklı sosyo-ekonomik düzeyleri yansıtan 12 mahalle belirlendi. Bu mahallerde yaşayan toplam 22.595 hanenin yüzde 5’i yani 1270 kişisi örneklem alınarak, yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. Eksik ve hatalı anketler çıkarıldıktan sonra, kalan 1250 anketin bulguları üzerinden analizler yapıldı. Bu denli kapsamlı araştırmaya, Sosyoloji Bölümünün öğrencileri gönüllü anketör olarak katıldı. Öğrencilerimin emeği ve katkısı büyük.
 

ÖNCEKİ HABER

TKHK’de usulsüz harcama

SONRAKİ HABER

Ethem’i vuran polis çapraz sorgulanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa