16 Mayıs 2014 16:30

Başbakan Soma’da kime vurdu, nasıl vurdu?

Başbakan Erdoğan’ın Soma’ya gelişinde protestolarla karşılaşınca korumaları tarafından sokulduğu markette genç bir kadını yumrukladığına dair tanık anlatımlarına yer veren Özer Akdemir ile birlikte yaptığımız haberin ardından yeni görüntüler ortaya çıktı.

Başbakan Soma’da kime vurdu, nasıl vurdu?
Paylaş

Fatih POLAT

Başbakan Erdoğan’ın Soma’da protestolarla karşılaşınca korumaları tarafından sokulduğu markette genç bir kadını yumrukladığına dair tanık anlatımlarına yer veren Özer Akdemir ile birlikte yaptığımız haberin ardından görüntüler ortaya çıktı.

sol.org’da ve bir dizi başka basın kurumunda yer alan görüntülerde Başbakan genç bir erkeğe vururken gözüküyor. Arkasında da korumaları bu kişiyi darp ediyor. Taner Kuruca isimli bu kişi daha sonra birçok basın kurumuna konuştu. Biz de haberimiz yayınlandıktan sonra akşam saatlerinde Soma Devlet Hastanesi önünde basının bulunduğu bölgede kendisiyle görüştük.

Başbakan’dan şikayetçi olmadığını belirten bu kişinin açıklamalarının takdirini okura bırakarak asıl konumuza dönersek, biz Başbakan’ın birine vurduğuna dair haberi, Soma’ya geldiği gün, o gerilim anının hemen ardından duymuştuk. Ancak bu çok önemli bir haber olduğu için sorumlu bir gazetecilik açısından da teyide muhtaçtı. Sadece genel bir duyuma dayanarak, bu haber yapılamazdı ve o nedenle de yapmadık, haberin peşine düştük. Ve hemen ertesi günün sabahı iki tanığa ulaştık. Birisi üniversite öğrencisi olan genç bir kadındı, diğeri de haberimizde de aktardığımız gibi onunla birlikte çalışan, onun abla dediği bir başka kadın. İkisi de olaya tanıklık etmişti.

İsmi bizde saklı olan tanıklardan genç olanı, G.K, haberde de aktardığımız gibi olayın hâlâ şokunu yaşıyordu. Başbakan’ın başının koltuğunun altına alarak dövdüğü kişinin önce kadın mı, erkek mi olduğunu anlayamadığını söyledi. Tereddüt edince olay anında onunla birlikte orada bulunan diğer kadın tanığa sorduk, o da başka bir açıdan baktığını ve Başbakanın bir kadına vurduğunu gördüğünü söyledi. Ardından G.K de söz konusu kişinin 15-16 yaşlarında bir kadın olduğunu ve çığlığının da duyulduğunu söyledi.

Olay önemliydi, tanıklara da güvenilir kişiler üzerinden ulaşmıştık ve bizde samimiyetlerinden şüphe duyacağımız herhangi bir soru işareti yaratıcı duygu uyandırmadılar. Buna rağmen 2-3 saat sonra yine gidip bir kez daha konuştuk, aynı şeyleri yine anlattılar. Böyle olunca elimizde görüntü olmasa da, olayın öneminden hareketle riskini de alarak haberi yayınlamaya karar verdik.

Haberimiz evrensel’in internet sitesinde öğleden önce yayınlanınca ve Hayat Televizyonu’nda da olayı anlattıktan sonra, akşam saatlerinde olaya dair kamera görüntüleri ve görüntülerde yer alan Taner Kuruca’nın anlatımları gündeme geldi. Bunun üzerine bize tanıklık eden kişilerle bir daha konuştuk ve Taner Kuruca’nın aslolarak Başbakan’ın korumaları tarafından dövüldüğünü belirterek Başbakan’ın genç bir kadına da vurduğuna ilişkin söylemlerinin arkasında durdular.

Deneyimli ve haberciliğe dair toplumsal, mesleki sorumluluk duygusu taşıyan bir gazeteci için, böylesi bir haberi yayınlamadan önce doğru algılamak için habere aslında beş ayrı boyuttan bakmak gerekir. Önce haberin nesnesinin etrafında, dört bir tarafından en az iki kere dönerek, meseleye etraflıca bakmak, sonra da olayın kendisi üzerindeki etkisini de hesaba katarak, kendisini bir adım geriye çekip olaya bir de üstten bakmak.

Bugünden bakınca, tam da bu nedenlerde, haberi yazarken tanıkların Başbakanın bir kişinin başını koltuğunun altına alarak dövdüğünü gördüklerini, birinin bu dövülen kişinin kadın olduğunu net bir biçimde ifade ederken, diğerinin de cinsiyeti konusunda olayın heyecanının da etkisi ile tereddütlü konuştuğunu belirtebilirdik diye düşünüyorum.

Anladığım kadarı ile, Başbakanın korumaları başbakanı Yeşil Portakal adlı marketin manav reyonuna sokarken orada bulunan müşteriler ve diğer kişiler de zaten geriye itilmiş oluyorlar. Çok hızlı yaşanan olay anında tanıklar biraz geri bir noktadan Başbakanın birine vurduğunu görürken diğer yandan da ‘çığlık çığlığa’ diye ifade ettikleri bir kadın sesi de duyuyorlar. Dolayısıyla bu ses ile hızlı yaşanan ve görece uzaktan gördükleri dövme görüntülerini algıda bu biçimde birleştirmek de söz konusu olabilir.

Ancak olay sadece bundan ibaret değil. Birincisi vurma görüntüleri kısa ve anın tamamını temsil ediyor mu bilemiyoruz. İkincisi biz bu haberi yayınladığımız gün dövüldüğü iddia edilen kadının da peşine düştük. Ve bir avukat aracılığıyla Hatice G. adlı birinin Başbakan tarafından olay anında Yeşil Portakal’da tokatlandığına dair bir duyuma ulaştık. Bu kişiye ulaşmaya çalışırken bugün de Aydınlık Gazetesi’nden Gamze Çınlar ve Şenol Çarık’ın haberini gördük. Habere göre Başbakan Taner Kuruca’ya vurmasının ardından, olayı telefonuyla kaydeden kasiyer Hatice Giray’ı tokatladı. Bu muhtemelen avukatın bize söylediği Hatice G. olabilirdi. Haberde iki ayrı tanık, -bunlar bizim haberimizdeki tanıkların dışındaki iki başka tanık- Başbakan’ın Hatice Giray’a da vurduğunu gördüklerini anlatıyor.

Dolayısıyla bu haber de, bizim haberimiz de, Taner Kuruca dışında bir de genç bir kadına Başbakan tarafından vurulmuş olduğuna dair anlatımları doğruluyor.

Bu arada yazıyı noktalarken, saygı duyduğum, sevdiğim meslek ustalarından Aydın ağabeye (Engin) bugün T24.com.tr’deki köşesindeki güven ve onur veren değerlendirmeleri için teşekkür ederim.

ÖNCEKİ HABER

Şırnaklı çocuklar Soma için eylemde

SONRAKİ HABER

\'Sesimizi ancak ölünce mi duyacaksınız?’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...