04 Mayıs 2014 07:36

Ederlezi’yi bize bağlayan gece

O yetim kızların yüreklerinde çalan türküydü Mayıs’ın ilk haftası dilediklerimiz aslında. Kimimiz kapımıza kopardığımız gül dalını asarız, kimimiz gül ağacının dibine dileğimizi bağlarız. Giyeriz gelinlikleri çıkarız Ahırkapı’ya kimimiz. Severiz be eğlenmeyi biz. Hayatın acısına, keşmekeşine bizden ala direnen mi var?

Ederlezi’yi bize bağlayan gece
Paylaş

Gülşah İMREK

Efsaneye göre Hıdır ile İlyas’ın buluştuğu gündür Hıdırellez’in mevzubahsi. İlyas denizlerin efendisidir, Hızır ise toprağın. Öyle aman aman mucizevi bir olayda yoktur yazılanlara, anlatılanlara bakılırsa. Bahar’ın gelişi, suyun bolluğu, toprağın bereketinin geleceğine olan inançtır esas anlamlı yapan Hıdırellez’i. 5’ini 6’sına bağlayan Mayıs gecesi güllü dallı elbiseler giyilir, çalgı çengi ile dolar sokaklar, ateşler yakılır boyumuzdan büyük hem de, üzerinden atlarız  kaygılarımızı, korkularımızı kapının eşiğine bırakarak…
Herkesçe bilinen hikayesi böyle..Peki ya hiç “Çingeneler Zamanı”nı yaşamaya gider miydiniz Hıdırellez akşamları o mahallelere? Ben hep gittim. Bildim dünya güzeli kadınların hayata isyanının bile 9-8’lik olduğunu. Ederlezi derler..Ne ka benziyor değil mi Hıdırellez’e. Eder ile Lezi’nin hikayesi midir onları da buluşturan yoksa? Değil..Çok bilinen bir halk türküsü kendini ele veriyor bile…
“Ederlezi goran,ederlezi
Kızların ağıtlar düzerken Bosna yaylalarında,
Acıya bulanmıştı şenlikleri,
Ederlezi yine gelmişti her sene geldiği gibi,
Ne bilsin burada yetim kızlar var
Bu sene ederlezi babasız kalmıştı
Yetim kızların yürekleriydi gelen…”
O yetim kızların yüreklerinde çalan türküydü Mayıs’ın ilk haftası dilediklerimiz aslında. Kimimiz kapımıza kopardığımız gül dalını asarız, kimimiz gül ağacının dibine dileğimizi bağlarız. Giyeriz gelinlikleri çıkarız Ahırkapı’ya kimimiz. Severiz be eğlenmeyi biz. Hayatın acısına, keşmekeşine bizden ala direnen mi var? Kendiliğinden gelen o bir günümüz de böyle olsun. Ne çıkar?

DİLDEN DİLE BİR TÜRKÜ

Yersiz yurtsuz bir halkın kadınları başlatmıştır bu türküyü bir kere, memleketin doğusunda vatansızlaştırılmak istenen kız kardeşlerimizden çok mu farklı… Kimisi Ya Xızır der, kimisi Ya Hıdır…Kete yapar dağıtır mahallesine yaşadığı zamanların öğrettiğine bağlı olan. Ama Ederlezi delidir. Hem de zırdeli. Dayanamaz bu adaletsizliğe, kendisine “kara” diyenlere, “buçuk” diyenlere. Atar kendini derenin orta yerine. Ondandır göçmen diyarı Trakya’da hala Meriç’in sularına bırakır insanlar kendilerini 5 Mayıs gecesi.
Deli kızın türküsünü söyleyelim hadi avazımız çıktığı kadar hem de…Söyleyelim ki, yayılsın dilden dile. Boğazımızda düğümlenip kalan ne varsa aksın gitsin bu gece Meriç’in sularına.. Ancak ağız dolusu gülmenin biz kadınlara yasak olmadığı günlere, insanca yaşadığımız, bunların dilek olmaktan çıktığı gün susmaya…
“Sa o roma, babo, babo
Sa o roma, o daje
Sa o roma, babo, babo
Ej, ederlezi,ederlezi
Sa o roma, daje..”

 

ÖNCEKİ HABER

Heveslerden heves

SONRAKİ HABER

Toparlanın gidiyoruz tadındaki halkın müziği ve dansı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...