'Sonunuz Hrant gibi olacak' diyen TİT'li beraat etti

Hasan AKBAŞ
Ankara

Ermeni Soykırımı'nın yıldönümünde, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nin İHD yöneticileri ve Baskın Oran'a yönelik Türk İntikam Tugayı'nın (TİT) tehdit davasına ilişkin verdiği karar kaygı verici. Söz konusu ırkçı örgüt tarafından 2009 yılında İHD yöneticileri ve Baskın Oran'a, "Baskın Oran gibi Ermeni piçlerini savunmaya devam ederseniz, o çok sevdiğiniz Ermeni ajanı Hrant Dink'in yanına gidersiniz..." şeklinde bir mail göndermişti. O e-postanın sahibi Alper Alptuğ bugün görülen duruşmada beraat etti.

'HRANT DİNK'İN YANINA GİDERSİNİZ'
Batman'da daha önce polis olarak görev yapan ancak daha sonra emniyetle ilişiği kesilen Alper Alptuğ'a ait mail adresinden 2009 yılında İHD yöneticileri İsmail Boyraz ve Tacim Coşgun'a bir e- posta gönderilmişti. "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz" başlıklı e-postada, " İnsan hakları adı altında bir çok insan olmayan mahlukatı savunarak bir şeyler
yaptığınızı sanıyorsunuz. Baskın Oran gibi Ermeni piçlerini savunmaya
devam ederseniz o çok sevdiğiniz Ermeni ajanı Hrant Dink'in yanına
gidersiniz, bu derneğin yetkililerine sesleniyorum Baskın Oran ve buna
benzer Türklüğe hakaret edenlerin ölümü elbet elimizden olacaktır. Bu
hesabı sormaya hazırız ayağınızı denk alın... TİT" ifadeleri yer almıştı.

TEHDİDİN ADRESİ BİLE TESPİT EDİLMİŞTİ
Bu ifadelerin ardından bulunulan suç duyurusu sonucunda 3 yıl sonra da olsa dava açılmıştı. Yürütülen soruşturma ve insan hakları savunucularının çabasıyla mail adresinin Sanık Alptuğ'a ait olduğu kanıtlanmıştı. Alptuğ da, mahkemeye mail adresinin kendisine ait olduğunu itiraf etmişti. Ancak sanık Alptuğ, mailin gönderildiği tarihte Batman'da olmadığını iddia etmiş, Emniyet'te o tarihlerde kendileriyle ilişiği olmadığını mahkemeye sunduğu evrakla bildirmişti. Sanık, öyle bir maili atıp, atmadığını da hatırlamadığını savunmuştu.

MAHKEME: TEHDİT VE HAKARET EDİLDİĞİ SABİT DEĞİL...
Uzun süredir görülen davada mahkeme her celsede sanığın orada olup olmadığına ilişkin tespit ve çalışmalara ilişkin 'olumsuz' yanıt vermiş, kanıtlanamadığını iddia etmişti. Son olarak dün Ankara 22.'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde Hakim Hasan Tekbaş başkanlığında görülen son duruşmada, mahkeme heyeti, 'tehdit ve hakaret suçlarının sanık Alptuğ tarafından işlendiğinin sabit olmaması'nı gerekçe göstererek beraatine karar verdi.

'KATLİAMIN YILDÖNÜMÜNDE VERİLEN KARAR KAYGI VERİCİ'
Konuya ilişkin İHD'lilerin avukatı İlke Işık, Evrensel'e değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu sanığın işlediği suçun gelinen sürece değin büyük oranda kanıtlandığını ancak mahkemenin daha detaylı soruşturma yolunu tercih etmediğini söyledi. Işık. "Hem sanığın kendi itirafları hem de İP adreslerinden yapılan tespitlerle mailin bu kişiye ait olduğunun kanıtlanmasının hemen ardından yapılacak en basit yöntem bu işi incelemek ve kanıtlamaktır. Zaten ortada belirsiz bir durumda yoktur. Her şey açık, ancak kişinin o tarihlerde nerede olup olmadığı araştırılacak. Bu belki dava sürecindeki en kolay şeydir. Yargı aracılığıyla bu yapılmadı. Dolayısıyla yargının Ermeni Katliamı'nın yıldönümünde verdiği bu karar skandal niteliğinde ve ayrıca kaygı verici boyuttadır. Tehditlere baktığımızda aleni öldürme isteği belirtiliyor. Hrant Dink'in öldürülmesinin hemen ardından bu karanlık kişilerce yapılan işler de belli. Bunun tek anlamı vardır; tehdit te edersin, öldürürsün de. Bu konuda yargı senin yanında. Bu karar TİT terör örgütü ve onun saldırganlarını açıkça cesaretlendirir. Kabul edilemez"

EVRENSEL’E DE ÖLÜM MESAJLARI GÖNDERİLMİŞTİ
TİT adlı örgüt o dönem çok sayıda ırkçı ve tehditkar mektup göndermişti. İHD eski Genel Başkanı Akın Birdal'a yönelik suikastın da bu örgüt tarafından organize edildiği gündeme gelmişti.  Ayrıca TİT tarafından Evrensel’e de bir mektubu bırakılmıştı. O mektupta "PKK’ye destek veren şahıs, dernek, basın yayın kuruluşları da dahil olmak üzere Diyarbakır merkezli temizlik operasyonu yapacağımızı bildiririz. TİT olarak daha önce yaptığımız uyarıları dikkate almadığınız açıkça gözüküyor. Geri dönüşü olmayan yola giren siz ve sizin gibi kansız demokratlar, yaptıklarının bedelini çok açık ödeyeceklerdir. Artık uyarmayacağız ve aziz meşru müdafaa haklarını kullanarak gereken yerlere operasyonlar gerçekleştireceğimizi, yüzde yüz Türk olan bir Türkiye için mücadele edeceğimizi bildiririz. Ya Türk ya ölüm" yazıyordu.