24 Nisan 2014 06:00

İşçinin, hükümetin sattığı santralleri vermeye hiç niyeti yok!

Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin özelleştirilmesinin tamamlanmış olması, mücadelenin bittiği anlamına gelmiyor. Yatağanlı enerji ve maden işçileri özelleştirmeye karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor.

İşçinin, hükümetin sattığı santralleri vermeye hiç niyeti yok!
Paylaş

Sinan Cem KAYA
Muğla


Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin özelleştirilmesinin tamamlanmış olması, mücadelenin bittiği anlamına gelmiyor. Yatağanlı enerji ve maden işçileri özelleştirmeye karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor.

İhaleyi kazanıp, santral kapısına kadar gelip içeri giremeyen firmaları görmüş geçirmiş işçiler varlığı umudu büyütüyor. Gruplar halinde işyerlerinde ve kara yollarında özelleştirmecilerin gelmesi ihtimaline karşı nöbet tutan işçiler, bu mücadelenin Türkiye’nin her yanına yayılması gerektiğini düşünüyor.

ARSALARI BİLE DAHA DEĞERLİ

Tes-İş Yatağan Şube Sekreteri Mustafa Koçak, “Sermaye tabana yayılacak, istihdam artacak, teknolojik yenilenme olacak” şeklindeki özelleştirmenin iyi bir şey olduğu yönündeki sözlerin tam bir safsata olduğunu bir kez daha gördüklerini şöyle anlattı: “Kemerköy ve Yeniköy santralleri 2.6 milyar dolara satıldı. Bu paraya buranın arsalarını dahi alamazlar. Özelleştirme AKP’nin kamu kurumlarını yandaşlarına peşkeşidir.”

TÜRK-İŞ’E UYARI!

Koçak, Türk-İş’i ise sert bir dille eleştirdi: “Eğer Türk-İş bu sessizliğine devam ederse bunun altında kalır. Türkiye’nin her bölgesindeki şubelerine Yatağan işçisiyle dayanışmaya çağırmaktan kaçan, işçiye kapılarını kapatan bir Türk-İş’in sürüklendiği yer bataklıktır. Özelleştirme halk için pahalı elektrik ve yoksullar işçiler için sefalet demektir. Eğer işçi sınıfı içerisinde daha fazla itibarını yitirmek istemiyorsa Türk-İş bir an önce sorumluluk alarak işçi sınıfına gerçek bir işçi sendikası olduğunu göstermelidir.”
Koçak, Türkiye’nin bütün illerindeki sendikaları ve şubeleri Yatağan işçileriyle dayanışma eylemleri yapmaya çağırdı.

BAKAN KANDIRIYOR

Kemerköy İşyeri Temsilcisi Ayhan Öztürk santrallerin tadilata muhtaç olduğunu söyleyen Enerji Bakanı Taner Yıldız’a tepki gösterdi. “Bu koca bir yalan. Değerinin altında satışına onay verenler doğruları halktan saklıyor. Kemerköy’ün liman sahası ve alanı özelleştirme parasının çok üstünde. Ayrıca Yeniköy’de bütün yenilenme işlemleri tamamlandı. Buna dair bir dosya hazırlayarak Türk-İş’e gönderdik. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay Enerji Bakanı ve Başbakanla bu hafta görüşme yapacak. İktidarı kararından vazgeçirmezse, bizler kendi gücümüze inanıyoruz. Aldığımız kararları kararlılıkla uygulayacağız.


MİLAS ÖREN KARA YOLUNDA İŞÇİ DEVRİYE GEZİYOR

Ayhan Öztürk (Kemerköy İşyeri Temsilcisi): Kemerköy ve Yeniköy santrallerinde 8 ila 16 kişilik işçi grupları oluşturduk. Bu arkadaşlarımız bütün vardiyalardaki işçi arkadaşlarımızın katılımıyla oluşturuldu. Santral etrafı santral giriş ve çıkışları, Milas-Ören kara yolunda yabancı araçlar ve şahıslar bu grupların denetimi altında seyir ediyor. Gerekirse araçları durdurup kontrol yapıyorlar. Neden geldikleri, nereye gittikleri soruluyor. Bunları işçi arkadaşlarımız kendi araçlarıyla takip de ediyor. Olağanüstü bir durumla karşılaşıldığında bütün işçi arkadaşlar anında oraya yönelebiliyor. Santraldeki üretime kadar işçi denetimi uygulanıyor.


SEYİTÖMER’DEN DERS ALMAK

Özelleştirmenin, güvencesiz çalışma , her an işten atılma demek olduğunu Seyit Ömer Santrali’nde yaşananlarla bir kez daha gördüklerini belirten Mustafa Göçmen şunları söyledi: Yatağan Şubesi olarak biz Seyit Ömer’in özelleştirilmesi sırasında 1600 kişi desteğe gittik. Halk ve işçiler bize ‘Neden geldiniz!’ diye tepki göstermişti. Kütahya’da AKP yüksek oy aldığından özelleştirmeye karşı mücadele etmiyorlardı. Seyit Ömer satıldı. İşten atılmalar başlayınca işçiler ayaklanıp isyan etmeye başladı.

ÖNCEKİ HABER

Başbakan’a yanıt 1 Mayıs’ta verilecek

SONRAKİ HABER

Pahalılığa karşı öğrenci çayhanesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...