21 Nisan 2014 06:00

Direniş ‘emekle’ büyür

Gezi direnişiyle kurulan İstanbul semt dayanışmaları düzenledikleri ortak forumda hem geçen bir yılın muhasebesini yaptılar hem de “nasıl büyüyebiliriz?” sorusuna yanıt aradılar. Tartışmalarda emek mücadelesiyle birleşmenin önemi öne çıktı.

Direniş ‘emekle’  büyür
Paylaş

Gezi direnişiyle kurulan İstanbul semt dayanışmaları düzenledikleri ortak forumda hem geçen bir yılın muhasebesini yaptılar hem de “nasıl büyüyebiliriz?​” sorusuna yanıt aradılar. Tartışmalarda emek mücadelesiyle birleşmenin önemi öne çıktı.

Caferağa Dayanışması, Özgürlük Parkı Forumu, Acıbadem Dayanışması ve Yeldeğirmeni Dayanışması, Don Kişot İşgal Evinde “Gezi’nin Bakiyesi” başlıklı bir forum gerçekleştirdi.
Dünya’daki Gezi benzeri hareketlerin doğuşu, ekonomik krizler ve onlara karşı mücadele ile Türkiye’de Gezi süreci ve sonrasındaki mücadele deneyimleri tartışılırken yapılan sunumlarda ve konuşmalarda verilen mücadelenin kısmi kazanımlarla sonuçlandığı ve direnişlerin bir çok sosyal katmanı içine katarak genişlemesi gerektiği vurgulandı.
“Dünyada 2007-2008 Sonrası İşgal ve Meydan Hareketleri” başlığı ile gerçekleşen ilk oturumda ekonomik krizler sonrası gerçekleşen mücadele deneyimleri ve bu deneyimler ile Gezi direnişinin benzerlikleri tartışıldı. Ortak yapılan sunumda ABD, İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya, Mısır ve Tunus gibi ülkelerde gerçekleşen isyan örnekleri üzerinde duruldu.
Direnişlerin birçoğunun tek bir şehirden başlayarak ülkelere yayıldığı vurgulanırken yine birçok isyan hareketinin başlangıcının meydan işgalleri ile başladığını dikkat çekildi. Halkın demokrasi talebinin öne çıktığı aktarılırken yine isyanlarda işçi sınıfı ve kadınların katılımı da incelendi.

Sunum sonrası yapılan konuşmalarda ise Türkiye de dahil bir çok yerde direnişe katılanların ortak görüşünün ‘Bu meclis ve hükümet bizi temsil etmiyor’ olduğu ifade edildi. Bir katılımcı, devletlerin ve hükümetlerin attığı adımların mağdur ettiği kesimlerin harekete geçtiğini belirtirken kuşatma altına alınan hak ve özgürlüklerin ekonomi ile bağlantısı olduğuna da değindi.

EKONOMİK SALDIRILAR, EMEKÇİLER VE DİRENİŞ

İkinci oturumda ise özellikle 2009 krizi sonrası Türkiye’de gelişen mücadele deneyimleri tartışıldı. Kriz sonrası kısa dönemde bir ekonomik küçülme ve işsizlik yaşandığı vurgulanırken bunun ardından Türkiye’de çalışma saatlerinin ve üretimin büyüdüğü ve üniversite öğrencileri arasında işsizliğin arttığı belirtildi. 2009 krizi öncesi henüz 2005 yıllarında başlayan bir kent hareketi olduğuna dikkat çekilen sunumda, bu hareketlerin asıl önemini ise 2009 sonrası kazandığı belirtildi. 2009 sonrası yaşanan saldırılar karşısında halkın elinde sadece işgal hareketleri ve kent mücadelesi kaldığına vurgu yapılırken özellikle Emek Sineması için verilen mücadelenin kent hareketinin kitleselleşmesi ve meşrulaşmasında bir dönüm noktası olduğu belirtildi.

EMEK MÜCADELESİYLE BULUŞMANIN YOLLARI

İkinci Oturumun ardından yapılan tartışmalarda özelleştirmeler, kriz gibi etkenler ile karşı karşıya kalan işçi sınıfının direnişi ve Gezi’de tuttuğu yer tartışıldı. Sümerbank, Seka gibi işçi direnişlerinin 2009 yılı öncesinde olduğunu fakat bu direnişlerin TEKEL işçilerinin direnişi ile zirve yaptığına dikkat çekildi.

Yaklaşan 1 Mayıs öncesinde işçi ve emekçilerin talepleri ile buluşmanın yeni yollarının aranması gerektiğini vurguladı. Katılımcı bir mimar ise beyaz yakalıların bugüne kadar kendi emek sömürülerine karşı bir direniş pratiği olmadığını bu yüzden işçi sınıfının örgütlenmesinin başarılamamasının doğal olduğu fikrini paylaştı. Bir tartışmada, beyaz yakalıların hem kendi emek sömürülerine karşı örgütlenmesi gerektiği hem de işçi sınıfının örgütlenme ve mücadele deneyimiyle birleşmesi gerektiği fikri öne çıktı.

 

ÖNCEKİ HABER

Öteki olduğumuzu 24 Nisan’da anladık

SONRAKİ HABER

Cezayir seçimleri ve can çekişen devlet başkanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...