13 Nisan 2014 07:47

Ernst Thaelmann

Nakliyat işçisi, sendikacı, KPD başkanı, Reichstag vekili ve halk meclisi üyesi, Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi üyesi, faşizme ve savaşa karşı demokrasi ve barış mücadelesinin yılmaz neferi, Hamburg işçilerinin “Teddy”si.

Ernst Thaelmann
Paylaş

Olcay GERİDÖNMEZ

16 Nisan 1886’da küçük esnaflık yapan bir ailede Hamburg’ta dünyaya geldi Ernst Thaelmann. Almanya’ya, şansölye Bismarck’ın icadı olan Sosyalistler Yasası’nın baskıcı atmosferi hâkimdi. O tarihlerde büyüyen her sıradan çocuk gibi Ernst de emekçi halk tabakalarının yaşadığı ağır yoksulluk ile kapitalistlerin aşırı zenginliği arasındaki uçurumla çabucak tanıştı. Serbest rekabet evresinin son demlerini yaşayan kapitalizmin emperyalist aşamasına geçiş yaptığı yıllardı.

İleride memleketinin “Kızıl Hamburg” olarak anılmasına önemli katkılar sağlayacak olan Ernst, “işçi semtlerinde ya da Hamburg limanında insanlarla Hamburg şivesiyle, büyük laflar etmeden anlaşmanın” tadına erken yaşlarda varmıştı. İşçi sınıfı hareketine ilk tanıklığı 1896 Kasımında başlayıp aylar süren Hamburg liman işçilerinin büyük grevi sırasında oldu. Okulunun yanı sıra ailesinin işlettiği küçük dükkân için nakliyat işlerine giderken işçi sınıfının yaşamını daha yakından tanıma fırsatı bulmuş, hayatını etkileyen izlenimler edinmişti.

SOSYALİZM FİKRİYLE TANIŞMA

Devrimci sosyal demokrasiyle ilk teması, kendisi gibi ilköğretimden mezun olan gençleri, mezuniyet şenliklerine çağıran kızıl afişleri görüp buraya katılmasıyla oldu. Kısa bir süre sonra da SPD’ye üye oldu. Parlak bir öğrenciyken okula devam etmesine izin vermeyen ve dükkânlarında çalışmaya zorlayan babasıyla arası giderek açılıyor, hayal kırıklığı büyüyordu. Daha 16 yaşını doldurmadan evinden ayrıldı; sokakta, arkadaşlarının yanında, bir evin bodrum katında kalıyor, geçici işlerde çalışıyordu. Bir çamaşırhanenin nakliyat işçiliğine başladı sonra; karısı Rosa’yı burada tanıdı.

Çocukluk yılları, 1. Dünya savaşı ve 1918 Kasım devriminin öncesi ve sonrasındaki yıllar politik gelişimini belirleyen süreçlerdi…

I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde sosyal demokrasinin devrimci hedeflerinden sapması, edindiği sosyalist dünya görüşünü sarsmadı. Sosyal demokrat partilerin birleşmesinden doğan USPD’nin sol kanadında yer aldı ve nihayet 1918/19’da Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un kurduğu Almanya Komünist Partisi’nde (KPD) siyasi yuvasını buldu. Sınıf mücadeleleriyle dolu uzun bir sürecin ardından 1925’te bu partinin başkanlığına seçildi. KPD onun önderliğinde Avrupa’nın en güçlü komünist partisi haline geldi. Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi’ne seçildi.

KPD’NİN BAŞINDA

İnsanlığın gelecek modeli olarak kabul ettiği sosyalist Sovyetler Birliği’nin coşkulu bir dostu olan Ernst Thaelmann Hitler faşizminin ve II. Dünya Savaşı tehlikesini erkenden görüp uyaran devrimcilerin başında geliyordu. Kapitalizme ve faşizme karşı Thaelmann önderliğindeki KPD’nin verdiği kitlesel mücadele, sermayenin ve tüm hizmetkârlarının öfkeli nefretini üzerine çekiyordu. Ancak KPD’nin onun döneminde görülmemiş bir güce kavuşması, komünist işçilerle sosyal demokrat işçiler arasında birliği sağlamaya yetmedi ve faşizm tehlikesi karşısında Almanya’da işçi sınıfı hareketinin bölünmesini engelleyemedi.

Devlet başkanı Hindenburg tarafından Hitler’in Ocak 1933’te hükümeti kurmakla görevlendirilmesiyle Almanya’da komünist avının en kanlı dönemi başladı. Reichstag seçimlerinden birkaç gün önce, 3 Mart 1933’te Ernst Thaelmann tutuklandı. Faşist teröre rağmen KPD 4,5 milyon oy aldı ama hemen ardından, 9 Mart’ta, aralarında Thaelmann’ın da bulunduğu parlamentoya seçilmiş 81 KPD’linin milletvekillikleri kılıfına uydurulmaya bile ihtiyaç görülmeden iptal edildi.

FAŞİZMİN ZINDANLARINDA

Thaelmann 11,5 yıl çeşitli cezaevleriyle toplama kamplarında hücre hapsinde tutuldu. Demokrasi güçleri ve dünya işçi hareketi, Komünist Enternasyonal önderliğinde Thaelmann’ın serbest kalması için kampanyalar yürüttü. Nazi orduları Sovyetler Birliği’ne saldırdığında söylediği “Stalin, Hitler’in boynunu kıracak” sözü faşizme karşı mücadelede sloganlaştı. Hitler, Göring ve onların kanlı çeteleri tutukluluğunda güncel gelişmelere dair düşünce ve önerilerini yoldaşlarına iletmenin bir yolunu her zaman bulan Thaelmann’ın direncini kıramadı.

Ernst Thaelmann, Sovyetler Birliği’nin Hitler karşıtı müttefik güçleri ile ittifak halinde faşizmi dize getirişine tanıklık edemeden Buchenwald toplama kampında katledildi. 17 Ağustos 1944’te bizzat Hitler’in emriyle alelacele götürülmüştü Buchenwald’a. 18 Ağustos gecesi de kurşuna dizildi ve krematoryumda yakıldı. İnfaz büyük bir gizlilik altında gerçekleştirilmesine rağmen Thaelmann’ın katledildiği haberi kampın duvarlarının ötesine yayıldı. Faşistler gerçeği gizleyebilmek için Thaelmann’ın Eylül sonlarına doğru bir bombardıman sırasında öldüğü yalanını yaydılar dünyaya.


HAMBURG BARİKATLARINDA BİR KIZ ÇOCUĞU

1923 yılında ekonomik krizin kavurduğu Almanya’yı saran bir grev dalgasına ülkede sıkıyönetim ilan ederek son vermeye çalışan hükümete karşı birçok kentte ayaklanmalar çıktı. Ekim ayında Hamburg işçileri de iş ve ekmek mücadelesinde, aşırı sömürünün son bulması, özgürlük ve sosyalizm için ayaklanmıştı.
“Hamburg’un birçok işçi evi gibi bizim oturduğumuz binanın da tamamı barikatlarda çarpışan işçiler için harekete geçmişti. Yemek pişiriliyor, yaralılara bakılıyordu. Kadınlar ve çocuklar barikatlara eşya taşıyor ve ihtiyaçlarının sağlanmasına yardım ediyordu. Hamburg işçilerine sahip çıkıyordu.
Sokağa fırladığım bir anda bir kurşun göğsümün tam önünden geçip gitti. Ben ne olduğunu anlamadan bir işçi beni kucakladığı gibi annemin yanına götürdü. Ama annemin benimle ilgilenecek vakti yoktu... Ayaklanma üç gün sürdü. Kanla bastırılan, onlarca işçinin öldüğü ayaklanmanın ardından yüzlerce kadın ve erkek işçi tutuklandı. Babam da kaçaktı.
Annemle katıldığım cenaze törenini hatırlıyorum. Hamburg’un kadın ve erkek işçileri bitmek bilmeyen bir kalabalık halinde mezarlığa akın ediyordu. Kamyonlar dolusu, her yanı silahlı polisler vardı mezarlık önlerinde, atlı polisler, muhbirler dolaşıyor, işçi kortejlerine çeteler saldırıyordu.
Parti yönetimi karar vermişti: Teddy1 yasağa rağmen konuşacak! İşçiler önlemlerini almıştı. Ama mezarlıkta hiçbir yerde göremedim babamı. Birdenbire kalabalığın ortasında büyük bir coşku dalgalanması oldu ve aynı anda babamın sesini duydum. Dakikalar sonra, aynı anilikle onu gözden kaybettik. İşçiler etrafına etten duvar örmüştü... “ (Ernst Thaelmann’ın kızı İrma Thaelmann)
1 Teddy, Thaelmann’ın Hamburg ayaklanması sırasında kullandığı takma isimdi. Hamburg işçileri ve yoldaşları ondan sonra onu hep bu isimle çağırdı.

ÖNCEKİ HABER

Jimi Hendrix: Yapacak daha iyi şeylerim var, kentin öteki yakasında...

SONRAKİ HABER

Bizzzzz….Onlaaaaar… Çocuklar?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...