29 Mart 2014 06:00

Özelleştirmecilere oy yok!

Özelleştirmeye karşı verdikleri mücadeleyle Türkiye genelinde kendilerinden söz ettiren Yatağanlı işçiler, yarın sandık başında verdikleri bu mücadeleye göre oy kullanacak.

Özelleştirmecilere oy yok!
Paylaş

Sinan Cem KAYA
Muğla


Özelleştirmeye karşı verdikleri mücadeleyle Türkiye genelinde kendilerinden söz ettiren Yatağanlı işçiler, yarın sandık başında verdikleri bu mücadeleye göre oy kullanacak. Herkesin dilinde aynı söz var: “Özelleştirmecilere oy yok.” İşçiler arasında AKP kadar olmasa da CHP, MHP gibi partilere de tepki gelişmeye başlamış. Zira, destek açıklaması yapan bu partilerin listelerinde işçilere yer verilmemiş.

Enerji İşçisi Veysel Özalp, Başbakanın ve hükümet yetkililerinin özelleştirme kararının “siyasi” olduğunu söylediğini hatırlatarak, sendikaların ise buna karşı siyasi mücadeleyi örgütlemekten kaçındığını kaydetti. Özalp, “Bir sendika şube başkanı, bir grup taşeron işçiyi yanına alıp AKP ilçe başkanının yanına giderek arkandayız mesajı veriyor ve gazetelerde de bu görüntüler yayınlanıyorsa partiler neden işçiyi ciddiye alsın?​” diye sordu.

Ülkenin ve işçilerin kaderiyle oynayanların işçileri oy deposu olarak gördüğünü dile getiren Özalp, bu partilerden beklenti içine girmek yerine, önlerine kararlıca siyasi mücadelenin konması gerektiğini ifade etti.

Tüm işçilerin birleşip kendi çıkarlarını savunurken, siyasi taleplerini de bu mücadelenin başına koyması gerektiğini ifade eden Özalp, böyle bir mücadele vermeden ülkedeki demokrasi sorununun, yolsuzlukların ve yoksulluğun sona ermeyeceğini bildirdi.

PRATİKTE GÖRMELİYİZ

Tes-İş Yatağan Şube Sekreteri Mustafa Koçak da çok sayıda partinin özelleştirmeye karşı mücadele verirken yanlarına geldiğini ve dayanışma sözü verdiğini hatırlatarak “Fakat iş seçimlere gelince Milas’ta, Yatağan’da enerji ve maden işçisinin bir yerlere aday gösterildiğini duymadım. Milas, Yatağan ve Muğla için aileleriyle binlerce kişiyi temsil eden ve ciddi bir ekonomik katkı sağlayan enerji ve maden işçisine gösterilen yaklaşım partilerin işçi sınıfına karşı duruşunu gösteriyor. Partiler emekten yana olduklarını, söylemde değil pratikte de göstermeli” diye konuştu. Yıllardır özelleştirme tehdidi altında olduklarını ve hayatlarının önemli bir kısmının özelleştirmeye karşı mücadele ve halkı bu konuda uyarmakla geçtiğini anlatan Koçak, şöyle devam etti: “Bir çok seçimde gördük. Şu anda mücadelenin içindeyiz fakat önemli halk desteğini arkasına alan bu partiler her dönemde işçileri bu seçimlerin dışında gördüler.” Özelleştirmeci partilere oy vermeyeceklerini kaydeden Koçak, sermayeye karşı emekten yana partilere destek olma çağrısında bulundu.

LİSTELERİNDE İŞÇİ ADAY YOK

Sermaye partilerinin işçileri seçimden seçime hatırladığını anlatan Enerji İşçisi Dinçer Yıldız, bu fikrine kanıt olarak partilerin aday listesini gösterdi. “Adaylara baktığımızda bir tane dahi işçi aday olmadığını görüyoruz” diyen Yıldız, işçi arkadaşlarından, kapılarına gelip oy isteyen parti temsilcilerinden yolsuzlukların, eylemlere yönelik yapılan şiddetin, taşeronlaştırmanın, işsizliğin ve ücretlerdeki gerilemenin hesabını sormalarını istedi. Dinçer Yıldız seçimde sermaye partilerine karşı, emekten yana partilerin desteklenmesi gerektiğini söyledi.


YATAĞAN İŞÇİLERİ GEREKEN CEVABI VERECEKTİR

Kemal ÖZCAN

Tes-İş Yatağan Şube Teşkilat Sekreteri

Hakkını arayanın “terörist” ilan edildiği, pervasızca katledildiği, demokrasinin olmadığı, hak ve özgürlüklerin yok edildiği, baskılar ve yasaklarla yönetilen, ülkenin tüm varlıklarının talan edildiği, haraç mezat satıldığı, hırsızlığın, yolsuzluğun, soygunun alenen yapıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Bu ülke bağımsız değildir. On yıllardır siyasi, ekonomik, askeri olarak emperyalizme bağımlıdır. Bu ülkede demokrasi yoktur. Ülkemiz faşizmle yönetiliyor.
Bağımsız, demokratik olmayan bir ülkede yerel seçimler, temel olan hiçbir konuda hiçbir şeyi değiştiremez. Hiçbir sorun tek başına çözülemez. Ne işsizliğin, ne yoksulluğun kökü kazınamaz. Bugüne kadar iktidar olan tüm partiler böyle bir ülkede yaşıyor olmamızdan sorumludurlar.
Yatağan enerji ve maden işçileri olarak bizler de işyerlerimizin özelleştirilmesine karşı yaklaşık 200 gündür direniyoruz. Yerel seçim süreciyle birlikte AKP hariç tüm adaylar, milletvekilleri ve siyasi parti genel başkanları direniş çadırımızı ziyaret etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Özelleştirme sürecinde Yatağan enerji ve maden işçilerinin yanında olduklarını” söyledi. Hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha da ileri giderek iktidar olduklarında “Yatağan termik santralini ve maden ocaklarını özelleştirmeyeceklerinin” sözünü verdi ama bizi tatmin etmedi. Çünkü sadece Yatağan’ın değil tüm özelleştirmelerin iptal edilmesi gerektiğine inanıyoruz..
Bu arada siyasi iktidar da güya kurnazlık yapıp ihaleye son teklif verme tarihini yerel seçim sonrasına erteledi. Bu bir seçim manevrasıdır. Bizi asla gevşetmez. Çünkü enerji ve maden işçileri olarak mevcut siyasi iktidara karşı  mücadele edilmedikçe özelleştirmelerden vazgeçilmeyeceğinin bilincindeyiz.
İşte bu yüzden 30 Mart yerel seçimleri biz işçiler için önemlidir. Oyumuzun stratejik bir önemi var. Çok ciddi ve tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Var olma, yok olma savaşı veriyoruz. Yapacağımız tercih mücadelemizi ve  geleceğimizi etkileyecektir. Yatağan işçileri; santralleri ve madenleri özelleştireceğim, satacağım diyerek işimize, aşımıza, çocuklarımızın geleceğine göz dikenlere, ülkemiz kaynaklarını talan ederek, hortumlayarak, kendi çocuklarını ihya edenlere, 193 gündür direnişimizden bihaber olanlara, bizleri yok farz edenlere ve onların değirmenine su taşıyanlara 30 Mart’ta gereken cevabı vereceğine inanıyorum.
Bu arada medeni cesaret gösterip, direnişimize katkı vereceğine inanarak yerel seçimlerde aday olan tüm işçi arkadaşlarıma da başarılar diliyorum.

ÖNCEKİ HABER

Maden sorularına \'kaçak\' yanıt

SONRAKİ HABER

Sendika başkanı patronu için çalışıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...