Berkin Elvan mücadeleye devam

Can KAYLAN
Kadıköy Ticaret Meslek Lisesi
İstanbul

Berkin Elvan’ın ölümünün ardından tüm Türkiye’de liseliler sokağa döküldü. Okullarda %100’e varan boykotlar, anmalar ve yürüyüşler yapıldı. 2011’deki YGS şifre eylemlerinden beri liseli gençler ilk defa bu kadar kitlesel bir şekilde sokaklardaydı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu dahil birçok olayda liselilerin sokağa çıkmamasından yakınıldığı bir dönemde, gençliğin bu tür olaylara karşı tepkisiz olmadığını, deyim yerindeyse; ‘bardağı taşıran son damla’ya dek öfkesini biriktirdiğini gördük.

Gençliği politikadan uzaklaştırmaya yönelik tüm girişimlere rağmen politikadan kopmadığını, aksine sürekli kullandığı sosyal medyayı da bir muhalefet alanına çevirdiğine şahit olduk. Hatta sosyal medyanın muhalefet yapma alanı olarak kullanılması Hükümeti o kadar rahatsız etti ki, internet sansürü devreye sokuldu.

ESAS MESELE NE?

Fakat gençliğin sadece bu ‘patlama noktaları’nda sokağa dökülmesi ne derece etkili olur? Karşımızda an be an çalışan bir mekanizma varken bizim bir haftayı aşmayan eylemliklerimiz ne kadar ses getirir. Esas olan Berkinler öldüğünde sokağa çıkmak mıdır, yoksa Berkinler’in ölmemesini sağlamak mı! Maltepe Liseli Dayanışması tam da bu eksiği tamamlamak adına kuruldu. Berkin’in ölümünün ardından sokağa dökülen liselilerin mücadelesini kendi okullarına, dershanelerine taşıyıp; kendi taleplerine yönelik birleşik ve sürekli bir mücadeleye girişmesinin bir alanı olmak için...

İKİ SINAV DAHA!

Geçtiğimiz pazar günü bir çok arkadaşımız YGS’ye girdi. Gençlerin bütün bir yılı ev, okul, dershane üçgeni arasında mekik dokumakla geçti ve hala geçmeye devam ediyor. Okullarda verilen niteliksiz eğitim bizi dershanelere mecbur bırakıyor. Ve sonucunda binlerce TL para karşılığında öğretim görmek durumunda kalıyoruz.

Diğer taraftan okullarda verilen ezberci eğitimin bir yansıması olarak üniversite sınavları, lise yaşantımız boyunca öğrendiklerimizi sınamak yerine, test mantığını anlayıp anlayamadığımızı ölçen bir sınav durumuna dönüşüyor ve ne kadar çalışırsak çalışalım işin sonunda geleceğimiz 160 dakikada belli oluyor. Kısacası okullarda girdiğimiz tonla sınavda ölçemedikleri bilgimizi iki sınavda ölçmeye kalkıyorlar!

‘ZAYIF’ BİR HEDEF OLMAMAK İÇİN

BERKİN’İN ölümünün okullarda geniş protestolara neden olmasından dolayı birçok okulda öğrenciler hakkında soruşturmalar başlatıldı ve disiplin cezaları uygulandı. Bizler yine bu soruşturmaları geri püskürtmek için okullarımızda bu gerici uygulamalara karşı birlik olmalıyız. Çünkü liseli gençlik Berkin Elvan protestolarında bir arada olmasına rağmen okullarına çekildiğinde bu birliğini bozuyor ve daha zayıf bir ‘hedef’ durumuna düşüyor. Bizler bu birliğimizi okullarımızda da korumalı, okul yönetiminin öğrencilerin aleyhine her uygulamasına karşı direnmeliyiz.

LİSELİLERİN BİRLİĞİNİ SAĞLAMAK

Tüm bunların yanına bir de okulda söz, yetki ve karar hakkının olmaması girince iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Gençliğin bu tür rahatsızlıklarını dile getirebilecekleri ve parasız, nitelikli eğitim gibi haklarını savunabilecekleri öğrenci temsilcilikleri (ÖTK) okul yönetiminin emrine sunuluyor.

Bunun için liseli gençlik, kulüp, topluluk ve ÖTK’ları bir mücadele alanına çevirmeli, kültürel ve akademik hak ve taleplerini buradan dile getirmelidir. Ezberci, gerici eğitim modeline ve gereksiz üniversite sınavlarına karşı parasız, sınavsız, bilimsel ve demokratik eğitimi savunmalı; kendi okullarından, dershanelerinden başlayarak liselilerin birliğini sağlamalıdır.

LİSELİ GENÇLİK VE YEREL YÖNETİMLER

Maltepe’de özellikle E-5 üstü mahallelerde liseli gençlerin vakit geçirebileceği, kültürel ve sportif faaliyetlerini gerçekleştirebileceği bir alan bulunmamaktadır. Gençler sokakları sarmış olan uyuşturucu çetelerine terk edilmekte, bunun önüne geçecek bir adım atılmamaktadır. Öte yandan gençler ulaşım, barınma vb. sebeplerden ötürü eğitimini tamamlayamamakta ya da çok zor koşullarda okumaktadır. Bundan ötürü çocuk işçilik artmakta, atölyeler okumak isteyip de çalışmak zorunda kalan gençlerle dolmaktadır.
Sokaklar üniversite mezunu işsizlerden geçilmezken okul sıralarında gelecek kaygısı duyan gençler oturmaktadır. Gençliğin taleplerini karşılayacak ve kendilerini doğrudan yönetime dahil edecek halkçı belediyeciliği savunması ve savunmakla kalmayıp bunun mücadelesini vermesi gerekmektedir.

TALEPLERİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ

TAM da yerel seçimler yaklaşırken belediyelerin uyuşturucu ve çeteleşmeye karşı mücadele etmesi, gençleri sokak köşelerinde uyuşturucu çetelerinin elinden alıp kültürel ve sportif faaliyetlere yönlendirecek adımlar atması gerekmektedir. Çocuk işçiliğin önüne geçilmeli, mezun olan gençler için iş imkanları ve öğrencilere burs, ulaşım, yurt gibi olanaklar sağlanmalıdır. Bu bağlamda gençliğin karşılıksız burs, her türlü kültürel ve sportif faaliyetler için ücretsiz kültür evleri ve spor merkezlerinin açılması, uyuşturucu ve çocuk işçiliğin önüne geçilmesi gibi taleplerle meydana çıkması gerekmektedir.